Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'in haberine göre, Güler şunları söyledi:
"16 Temmuz'un öğlen saatlerinde hapsedildiğim odanın kapısı açıldı ve tanıdık bir ses duydum. ‘Yahu Yaşar sen burada ne arıyorsun?' diyen bir ses. Yıllarca birlikte mesai yaptığım, ailecek görüştüğüm bir insan, bir havacı Orgeneral Akın Öztürk. Kelepçeli olduğum ortamda serbestçe geziyor. Emir astsubayı yanında, talimatlar veriyor ve orada olduğumdan haberi olmadığını söylüyor. Kelepçelerimi, gözümdeki bandı açtırdı, ailemle konuşturmayı teklif etti. Evimi aradılar, ben oturduğum yerden seslenerek iyi olduğumu söyledim.
'ANSIZIN GELEN TALİMATLA ROBOTA DÖNÜŞMÜŞLERDİ'
"Öztürk ayrılırken kapıda nöbetçi olduğu konusunda beni ikaz etmeyi unutmadı. Karşımdaki insan yakın görüştüğüm, yıllara dayanan bir mesai birlikteliği yaptığımız bir orgeneraldi. Bu kadar yüksek bir eğitim ve uzun bir kariyerin sonucunda iyi polis-kötü polis taktiğinin iyi polis rolünü üstlenmiş. Bir generalin ne kadar uzun sürede yetiştiğini düşünün. Ama bu insanlar bu kadar uzun sürecin sonunda bir gece ansızın gelen talimatla tamamen bir robota dönüşmüşlerdir."