EÜ'den yapılan açıklamaya göre, 500 yıldan fazla geçmişe sahip Türk kahvesinin lezzeti, üniversitede gerçekleştirilen doktora çalışmasıyla akademik literatüre girdi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Elmacı, Türk kahvesinin kültürü üzerine ulusal akademik yayınlar yapıldığını ancak lezzetine yönelik çalışma bulunmadığını belirtti.
Yabancı yayınlarda Türk kahvesine bugüne kadar hiç yer verilmediğine dikkati çeken Elmacı, geleneksel lezzeti uluslararası boyutta tanıtmayı amaçladıklarını vurguladı.
‘SADE İÇENLER LEZZETİ DAHA İYİ ALIYOR'
Türk kahvesinin, endüstriyel üretimde daha çok orta ve çok kavrulmuş halde satışa sunulduğuna işaret eden Elmacı, şunları kaydetti:
"Yaptığımız analiz sonucunda hafif kavrulmuş kahvede 50, orta kavrulmuşta 59 ve çok kavrulmuş Türk kahvesinde 65 farklı tat ve koku maddesi saptandı. Ayrıca Türk kahvesini duyusal olarak da analiz ettik. Türk kahvesinde kavrulmuş, baharatımsı, acı, ekşi, tatlı, odunumsu, meyvemsi, toprağımsı, tütünümsü tat ve kokuyu belirledik. Buna göre hafif kavrulmuş kahvede ekşi, tatlı, meyvemsi özellikleri tespit ettik. Orta kavrulmuşta ise kavrulmuş, baharatımsı, odunumsu, meyvemsi ve tütünümsü özellikler, yine çok kavrulmuşta ise kavrulmuş, acı, baharatımsı, odunumsu ve toprağımsı tat ve kokunun belirleyici olduğunu saptadık."
Şekerli kahvenin lezzet algısını değiştirdiğini fark ettiklerini belirten Elmacı, "Çünkü sade içenlerin Türk kahvesinin lezzetini daha iyi aldığını tespit ettik" ifadesini kullandı.