'HAFTALARCA SÜREN GÖRÜŞMELERİN MEYVESİ'
Tillerson, "Mutabakat, iki ülke arasında haftalarca süren görüşmelerin meyvesidir. Aynı zamanda bu anlaşma, Katar'ın terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik kararlılığını yansıtıyor" dedi.
Katar'ın terörle mücadeleye ilk yanıt veren ülkelerden olduğunu ve duruşunu takdir ettiklerini belirten ABD'li Bakan, Katar'ın terörizmin finanse edilmesini önlemeye yönelik adımlar attığını ifade etti.
Katar'a abluka uygulayan 4 ülkenin söz konusu mutabakata yaklaşımına dair ise Tillerson, "Önemli olan bir süredir üzerinde çalıştığımız mutabakat zaptının iyi bir şekilde anlaşılmasıdır" ifadelerini kullandı.
Tillerson, ziyaretleri esnasında Kuveyt ve Katarlı mevkidaşlarıyla karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını dile getirerek, ABD'nin görevinin Kuveyt'in ara buluculuğunu desteklemek olduğuna dikkati çekti.
Katar Dışişleri Bakanı Abdurrahman da görüşme sırasında birtakım konularda anlaşmaya varıldığını, görüşmenin ana maddesinin ise terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik mutabakat zaptının imzalanması olduğunu vurguladı.
'BU İLERİYE DOĞRU ATILAN UMUT VERİCİ BİR ADIM'
Anlaşmayı 'İleriye doğru atılan umut verici bir adım' olarak niteleyen Hammond, "Katar ve ABD, terörle savaşını güçlendirmesi ve terörü destekleme meselelerini aktif biçimde ele alması konusunda Katar'ın gelecekte ortaya koyabileceği çabaları belirleyen bir anlayış mutabakatı imzaladı" dedi.
'RİYAD ANLAŞMASI'NIN SIZDIRILMA AMACI KUVEYT'İN ARABULUCULUĞUNUN ÖNEMİNİ AZALTMAK'
Katar Dışişleri Bakanı Abdurrahman, 2013'te Katar ile diğer Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkeleri arasında imzalanan Riyad Anlaşması ve 2014'te imzalanan tamamlayıcı anlaşma ile uygulama mekanizmasına ait belgelerin basına sızdırılması hakkında ise "Belgelerin basına sızdırılma amacı Kuveyt'in arabuluculuğunun önemini azaltmak ve Tillerson'ın ziyaretini etkilemek. Belgelerin sızdırılması, ilgili ülkelerin çalışma prensiplerini ve anlaşmalara saygı duymadıklarını gösteriyor" açıklamasını yaptı.