19.04 — KILIÇDAROĞLU 'ADALET İSTİYORUM' DİYEREK KONUŞMASINI SONLANDIRDI
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını 'Adalet istiyorum' sözleriyle tamamladı. Eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nun eşliğinde CHP Lideri, gökyüzüne güvercinler uçurdu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, miting alanında 1 milyon 600 bin kişinin olduğunu açıkladı. Meydanda vatandaşlar ellerinde Türk bayrağı, üzerinde 'adalet' yazılı döviz ve bayraklar taşırken, 'Hak, hukuk, adalet' şeklinde sloganlar atıldı. Sahneden müzik yayını yapıldı.
Milyonlar hep bir ağızdan haykırıyor.
— Veli AĞBABA (@veliagbaba) July 9, 2017
Hak-Hukuk-Adalet#AdaletMitingi pic.twitter.com/giaGDNo4FW
18.00 — KILIÇDAROĞLU KONUŞMASINA BAŞLADI
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
'ADALETE SUSAMIŞ 80 MİLYONA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM'
- Bir teşekkürüm de güvenlik güçlerimize, bütün güvenlik güçleri bizim sağlıklı bir şekilde toplanmamız için olağanüstü çaba harcadılar. Halkın polisine, jandarmasına selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum. Hiç kimse unutmasın, biz yürürken, taşkınlık yapacağımızı düşünüyorlardı. Dünyanın en barışçıl eylemini yaptık. Hiçbir yurttaşımızın burnu dahi kanamadı. Benimle beraber yürüyen adalete susamış 80 milyona yine şükranlarımı sunuyorum.
Milyonların meydanı Hak-Hukuk-Adalet talebi ile doldurmuş olması Türkiye'de Adalet'e olan acil ihtiyacın bariz gösteresidir.#AdaletMitingi
— Sinan Oğan (@DrSinanOgan) July 9, 2017
- Hasan Tatlı hayatını kaybetti. Ailesine baş sağlığı diliyoruz. Ailesine şükranlarımı sunuyorum.
- Sevgili adalet arayışçıları, yürüyüşümüze destek veren pek çok kesim oldu. Siyasi partiler ve milletvekillerine, sendikalara, sanatçılara, muhtarlara, engellilere, Ergenekon, Balyoz, KHK mağdurlarına, taşeron işçilerine, kadınlara, STK'lara, barolara, mağdur ailelere yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
'MALTEPE MEYDANI GAZETECİLERİN YANINDADIR'
- Neden yürüdük? Bu sorunun cevabını da izin verirseniz vereyim. Olmayan adalet için yürüdük. Mazlumların hakkı için, hapisteki milletvekilleri, tutuklu gazeteciler için yürüdük. Bugün Sözcü muhabiri Gökmen Ulu’nun doğum günü. Kendisine buradan mutlu yıllar diliyoruz. İçeridesin kardeşim biliyorum. Ama unutma Maltepe Meydanı burada, senin yanındadır.
#AdaletMitingi olamayan adalet için, hapisteki milletvekilleri için, tutuklu gazeteciler için yürüdük. pic.twitter.com/sNjoc8vUjx
— Veli AĞBABA (@veliagbaba) July 9, 2017
- Üniversiteden atılan hocalar için yürüdük. KHK ile üniversite hocalarının kapının önüne konulması tam bir demokrasi ayıbıdır. Geçmişte bunu 1402’likleri hatırlarsınız darbe döneminde paşalar yapıyordu. Şimdi Kaboğlu gibi dünya çapında bilinen önemli isimler kapının önüne konuldu ve yurt dışına çıkışları da yasaklandı.
'FETÖ'YE, TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI OLDUĞUMUZ İÇİN YÜRÜDÜK'
- Kamu görevlerinden atılanlar için, çocuk işçiler için, orman köylüleri için, hapisteki askerler, linç edilen askerler için yürüdük. Tek adam rejimine karşı olduğumuz için yürüdük, FETÖ’ye karşı olduğumuz için yürüdük. Terör örgütlerine karşı olduğumuz için, yargı siyasetin emrine verildiği için yürüdük.
'MAVİ MARMARA İÇİN, NURİYE VE SEMİH İÇİN YÜRÜDÜK'
- Şiddet mağduru kadınlarımız için yürüdük, Mavi Marmara şehit ve gazileri için yürüdük. Açlık grevindeki kardeşlerimiz Nuriye ve Semih için yürüdük. Can ve mal güvenliği olmadığı için korku iklimindeki iş dünyası için yürüdük.
Tek başına milyonlar. #AdaletMitingi pic.twitter.com/MI3QZh8eVq
— Mehmet Ali Çelebi (@tgmcelebi) July 9, 2017
- FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıksın, gerçek darbeciler yargılansın diye yürüdük, 249 şehidimiz için yürüdük. Şehitler ve gaziler arasında ayrım yapılamaz. Şehitler ve gaziler arasında ikilik yaratıldı. Ayrım yapılmasın diye yürüdük.
'9 TEMMUZ, YENİDEN DOĞUŞUN TARİHİDİR'
- Özetle bu ülkede adalet için yürüdük. Adaleti getirmek için yürüdük. 9 Temmuz yeniden doğuşun tarihidir. 9 Temmuz bir yürüyüşün sonu değil bir barışın, bir birlikte yaşam iradesinin ortaya konmasının tarihidir. Adalet mülkün temelidir. Yunus’un dediği gibi zulüm ile abad olunmaz. Zulüm ediyorlar. Herkese zulüm ediyorlar. Zulme karşı durmak bizim boynumuzun borcudur.
'PEYGAMBERİMİZİN VEDA HUTBESİNİN TEMELİ ADALETTİR'
- Konfüçyüs adaleti şöyle tanımlar, 'Adalet bir kutup yıldızı gibidir. Yerinde sabit durur, bütün dünya etrafında döner.' İranlı Sadi çok güzel bir tanımlama yapıyor. Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez. Buradaki ve bu meydana gelememiş adalete susamış sizlere tekrar selamlarımı gönderiyorum. Kuran’ı Kerim’de adaletle hükmediniz, işi ehline veriniz der. Peygamberimizin veda hutbesinin temeli de adalettir. Onun için diyoruz ki önce adalet. Hak, hukuk, adalet. Siyaset ahlak, adalet temelli yapılmak zorundadır. Siyaset topluma adanmışlıktır, malı götürme alanı değildir.
Genel Başkanımız @kilicdarogluk: Adaleti bu ülkeye getirecegiz! Hak, Hukuk, Adalet! #AdaletMitingi pic.twitter.com/V1htqWqPLm
— CHP 🇹🇷 (@herkesicinCHP) July 9, 2017
'HİÇ KİMSENİN ETNİK KİMLİĞİNE GÖRE, İNANCINA GÖRE SİYASET YAPMAYACAĞIZ, YAPANLAR VATAN HAİNİDİR'
- Siyaset ülkenin çıkarları için yapılır. Siyaset ülkeyi birleştirmektir, bölmek değil, kutuplaştırmak değil. Hiç kimsenin etnik kimliğine göre, inancına göre siyaset yapmayacağız. Yapanlar vatan hainidir. İktidar değişirse başörtünüzü açacaklar diyorlar. Bu sözlere itibar etmeyin. Biz herkesin inancına yaşam tarzına saygılıyız. Adalet teslim alınmışsa adalet arayışımızın tek yeri sokaktır. Adalet, adalet, adalet. Sonuna kadar hak. Hukuk, adalet diyeceğiz. Bize diyorlar ki adalete niye sokakta arıyorsunuz. Ama 15 Temmuz darbe girişimini savuşturan parlamentonun onurlu duruşu ve halkımızın sokağa inmesidir.
'DARBEYİ ÖNLERKEN SOKAK İYİ, ADALET İSTERKEN SOKAK KÖTÜ'
- Darbeyi önlerken sokak iyi, adalet isterken sokak kötü. Darbeyi de önleyeceğiz, adaleti de getireceğiz. İki tane 15 Temmuz var. Bir halkın 15 Temmuz’u, iki sarayın 15 Temmuz’u. Halkın 15 Temmuz’unda halk sokağa indi, 249 şehit ve gazilerle darbeyi önledi. Bir de sarayın 15 Temmuz’u var. Sarayın 15 Temmuz’una sonuna kadar karşıyız. Buna sonuna kadar direneceğiz. Sarayın 15 Temmuz’u.
Tens of thousands mass for Turkish opposition's 'justice' rally in #Istanbul.
— AFP Photo (@AFPphoto) July 9, 2017
📷 @yasinnakgul pic.twitter.com/eir2sp90cI
'BEYEFENDİ BİLİYORSUNUZ ERGENEKON DAVALARININ DA SAVCISIYDI'
- 5 gün sonra 20 Temmuz'da sivil darbe yapıldı. Siyasi otoritenin yetkileri elinden alındı. Saraydaki zat diyor ki yıl sonuna kadar ciddi manada mahkumiyet kararları gelecektir diye düşünüyorum. Yani diyor ki kimin ne ceza alacağına ben karar veriyorum. Bir kişinin suçlu olup olmadığına ancak hakim karar verir. Beyefendi biliyorsunuz Ergenekon davalarının da savcısıydı. Şimdi hakim oldu. Buradan söylüyorum senin cezaların bizi yıldıramaz. Ne olursan ol, kim olursan ol adaleti bu ülkeye getireceğim.
'20 TEMMUZ SİVİL DARBESİNDEN SONRA DELİLSİZ CEZA VERME DÖNEMİ BAŞLAMIŞTIR”
- 20 Temmuz sivil darbesinden sonra dosyada delil varmış yokmuş hiç önemli değil. Hakim gözünü dikmiş saraya. Saraydan gelen talimata göre karar veriyor. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra delilsiz ceza verme dönemi başlamıştır. Bunu her yerde herkese anlatmak Türkiye’nin görevidir.
'SARAYDAN TALİMAT GELİYORSA ELİNİZİN TERSİYLE İTİN'
- Oysa hakimlik kutsal bir görevdir. Hakimin cübbesinde ilik yoktur. Düğme yoktur. Hakim kimsenin önünde eğilmez, ayağa kalkmaz. Ben buradan bütün hakimlere ve savcılara sesleniyorum. Adaletin hakkını korumak benim kadar sizin de görevinizdir. Dik durun, onurlu durun, vicdanınızın sesini dinleyin ve ona göre davranın. Saraydan talimat geliyorsa elinizin tersiyle itin. Çocuklarınıza, torunlarınıza güzel bir miras bırakın.
Kılıçdaroğlu; "Tüm yargıçlar savcılara sesleniyorum.Dik durun, onurlu durun.Çocuklarınıza güzel bir miras bırakın" #AdaletMitingi pic.twitter.com/LNlNGN5S9b
— Veli AĞBABA (@veliagbaba) July 9, 2017
'FETÖ’NÜN DARBE GİRİŞİMİNİN SİYASİ AYAĞI ORTAYA ÇIKSIN DİYE YÜRÜYORUZ DEDİM'
- Konuşmanın bir yerinde dedim ki niçin yürüyoruz. FETÖ’nün darbe girişiminin siyasi ayağı ortaya çıksın diye yürüyoruz dedim. Yargı ele geçirildikten sonra yani 20 Temmuz sivil darbeden sonra FETÖ olayının ayrıntılarını ortaya çıkarmak için görev yapan onurlu savcılardan dosyalar alındı, sonra sürüldüler. Bir darbe girişiminin üstünü örtmeye çalışanlar sivil darbecilerdir. Bu açıdan bir şey de yapıyorlar. FETÖ iddianameleri önce Adalet Bakanlığı’na gidiyor, Bakanlık gözden geçirdikten sonra savcı mahkemeye veriyor.
'KORKMAYIN, KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR'
'TOPLUM OLARAK KORKU GÖMLEĞİNİ ÇIKARIP ÇÖP SEPETİNE ATTIK'
- Bu yürüyüşle ne kazandık. Önce toplum olarak korku gömleğini çıkarıp çöp sepetine attık. Cesur olacağız. Bir milli kurtuluş savaşını vermiş bir milletiz. Yalnız olmadığımızı gördük, tüm dünyaya bunu duyurduk. Umudumuzu yeniden yeşerttik. Artık hepimiz umutluyuz. Biliyorsunuz umut bulaşıcıdır. Ben umutluysam yanımdaki arkadaşım umutludur. Maltepe umutluysa İstanbul, İstanbul umutluysa Hakkari umutludur.
'BU DESTANI YAZAN SİZLERSİNİZ'
- Konu adalet olunca bütün farklılıklarımızı bir kenara bırakıp kenetlendik. Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli destanlarından birini yazdık. Bu destanı yazan sizlersiniz. Size, hepinize, 80 milyona saygılarımı, selamlarımı, muhabbetlerimi bir kez daha gönderiyorum.
- Peki ne istiyoruz? OHAL kalksın, Türkiye normalleşsin, adliyeye, kışlaya, camiye siyaset girmesin istiyoruz. Hapiste gazetecileri olmayan bir Türkiye istiyoruz özgür medya istiyoruz. Üniversiteleri susturulmuş değil üniversiteleri konuşan bir Türkiye istiyoruz. Düşünceleri susturulmayan bir Türkiye istiyoruz. FETÖ ile mücadelenin göstermelik değil gerçekten yapılmasını ve bu darbe girişiminin siyasi ayağının kesinlikle ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Tek adım rejimi değil demokratik parlamenter sistem istiyoruz. TBMM’nin gasp edilen yetkilerinin iadesini istiyoruz. Kadın erkek eşitliği istiyoruz. Gençler potansiyel olarak suçlu gösterilmesin itiyoruz. Toplumsal barışımızı bozan tüm anti demokratik uygulamaların eşit yurttaşlık temelinde sona erdirilmesini istiyoruz.
10 MADDELİK 'MALTEPE ÇAĞRISI' METNİ
- Buraya gelirken bir Maltepe Çağrısı metni hazırladım. Güzel bir metin oldu. Birazdan okuyacağım. Biz yani biz, 15 Haziran’dan bu yana yürüyen on binler, bugün Maltepe’de bir araya gelen yüzbinler olarak tüm dünyaya sesleniyoruz. Biz herkes için adalet istiyoruz. Sadece ve sadece adalet istiyoruz. 25 gündür on binlerce ağızdan hep birlikte aktardığımız hak hukuk adalet talebimizin karşılanmasını istiyoruz. Adalet bir haktır. Adalet hakkımızdır. Biz hakkımızı istiyoruz.
- Bu amaçla bir araya gelen milyonlar olarak Türkiye’nin son bir yılda içine sokulduğu duruma ilişkin tespitlerimiz ve çağrımız şudur:
1- 15 Temmuz darbe girişimini açık bir şekilde lanetliyoruz. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için FETÖ terör örgütünün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.
2- İktidar tarafından 20 Temmuz’da getirilen OHAL ile biz buna sivil darbe diyoruz yasama yürütme ve yargı tek elde toplanmıştır. OHAL bir an önce kaldırılmalıdır.
3- Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Kollektif suç gibi insan haklarına aykırı uygulamalardan vazgeçilmelidir.
4- OHAL mağdurlarının yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara son verilmelidir.
5- FETÖ ile hiçbir ilişkisi ile bulunmayan ama sırf hükümete muhalif olduğu için görevlerinden alınan akademisyenler görevlerine dönmeli ve tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.
6- Mesleklerini yaptıkları için tutuklu bulunan gazeteciler serbest bırakılmalıdır.
7- OHAL ortamında ve devlerin tüm imkanları seferber edilerek yapılan anayasa değişikliği gayrimeşrudur. Bu bir mühürsüz seçimdir. Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir.
8- Demokratik parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayet kaldırılmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmelidir.
9- Sadece hukuk alanında değil toplumsal alanın tüm alanlarında adaletsizlik devam etmektedir. Yoksulluk, yaygın şiddet, terör gibi sorunlara karşı ortak irade geliştirilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahimlerinden olan kadın hakları konusunda ayrımcılığın önüne geçilmelidir.
10- Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülkemiz içindeki sorunları da kökleştirmiştir. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara kardeşçe yaklaşan adilane bir dış politikaya dönüş yapmalıdır.
- Bu adalet çağrısı adaletin insan haysiyetinin temeli olduğu inancıyla hazırlanmıştır. Biz Türkiye’yiz. Adalet isteyen, barış isteyen Türkiye’yiz. Biz kavga değil huzur isteyen Türkiye’yiz. Biz halkız. Bu mücadele adalet mücadelesidir. Bu çağrıdaki taleplerimiz karşılanana kadar durmayacağız. Korku duvarı artık yıkıldı. B:u bağlamda yasama yürütme ve yargı erklerini kullanan tüm kesimlere bu taleplerimizi iletirken herkesi çağrımızı sahiplenmeye çağırıyorum.