'AL JAZEERA'NIN KAPATILMASI KONUSU TARTIŞILAMAZ'
Sani, İran'la özel ilişkisi olduğu gerekçesiyle Katar'ı suçlayan bu ülkelerin İran aleyhinde hiçbir uygulamada bulunmadığına dikkati çekerek, "Bu nedenle Katar aleyhinde gerçekleştirilen uygulamalar, saldırganca eylemlerdir. Katar'a yönelik ambargo saldırganca bir eylem, bağımsız ve egemen bir ülkeye hakarettir. Bu uygulamalar başka nedenlerle ilgili, İran'la değil. Al Jazeera kanalının kapatılması konusu tartışılamaz. Katar devletinin egemenliğine zarar veren hiçbir talep tartışılmayacaktır" ifadelerini kullandı.
'ÜLKELERİN TERÖR KAVRAMLARI BİRBİRLERİNDEN FARKI OLABİLİR'
Sani, Hamas'ın İsrail ve ABD gibi devletler tarafından 'terör listesine' alınması ışığında, harekete mensup bazı isimlerin ülkesinde bulunmasına ilişkin ise şunları söyledi: "Katar'da Hamas'ın siyasi bürosu bulunmaktadır, askeri düzeyde bir temsili söz konusu değil. Hamas'ın siyasi üst düzey yetkilileri Gazze'de bulunuyor, bazıları ise Katar'da. Bu kişiler, Katar'ın ara bulucu olduğu ulusal uzlaşı müzakerelerine katılmak için geldi. Uluslararası toplum tarafından da desteklenen bu görüşmeler, ABD ile koordineli gerçekleşti. Katar, Hamas'ı değil Gazze halkını destekliyor."
'BAHREYN'İN PARLAMENTOSUNDA DA MÜSLÜMAN KARDEŞLER VAR'
Mısır'ın terör listesine aldığı Müslüman Kardeşler'i Katar'ın terör örgütü olarak nitelendirmediğini belirten Sani, bununla birlikte ülkesinin Müslüman Kardeşler'e kefil olmadığını ve hareketin Katar'da bir varlığının olmadığını vurguladı. Katarlı Bakan, Müslüman Kardeşler'in siyasi bir teşkilat olduğunu savunarak, "İhvan, bazı ülkelerde faaliyet gösteriyor. Bunlar arasında Katar'a ambargo uygulayan ülkelerden Bahreyn de var. Bu çifte standart anlamına geliyor. Bir taraftan İhvan'ın terör örgütü olarak nitelendirilmesi talep edilirken diğer yandan bunu talep eden ülkelerden Bahreyn'in parlamentosunda İhvan'a mensup kişiler bulunuyor" dedi.
'NUSRA CEPHESİ'YLE İLGİLİ MEVZUDA ROLÜMÜZ, ARABULUCULUKTAN İBARETTİ'
Al Sani, Nusra Cephesi'nin (Fetih el Şam) alıkoyduğu ABD'li bir gazetecinin serbest bırakılmasında yardımcı olan Katar'ın bu örgütü desteklediğine yönelik iddialar hakkında ise, "Nusra Cephesi ya da diğerleriyle muamelemiz, onların fikirlerini onayladığımız anlamına gelmiyor. Bu mevzudaki rolümüz, aralarındaki diyaloğu kolaylaştırmak için ara buluculuktan ibaretti. Bizim onlarla direkt bir irtibatımız da yok" diye konuştu.