Avrupa Parlamentosu, bugün kabul ettiği ve Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren raporda, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesinden vazgeçilmesini de talep etti.
‘DEPREMLERE EĞİLİMLİ BÖLGE' İDDİASI
Raporda, "AP, Türkiye hükümetini Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin yapımına dair planlarını durdurması çağrısında bulunuyor" denilirken, santralin yapımına karar verilen bölgenin güçlü depremlere eğilimli olduğu iddia edildi. Söz konusu ‘tehlikenin' yalnızca Türkiye'ye değil, aynı zamanda tüm Akdeniz bölgesine karşı bir tehdit olduğu öne sürüldü.
AP raporundaki ‘Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin kapatılması' çağrısını Sputnik'e değerlendiren Kumbaroğlu, nükleer santralin yapılacağı bölgedeki deprem güvenliğini konusunda başlangıçta Türkiye'de de endişe yaşandığını ancak buna karşı önlemler alındığını ifade etti. "Nükleer santrallerin depreme karşı güvenliği bütün dizayn kriterlerinde garanti altına alınıyor" diyen Kumbaroğlu, şöyle devam etti:
"Akkuyu, 9 şiddetine kadar depreme dayanıklı olarak inşa ediliyor diye biliyorum. Bu, dizayn spesifikasyonlarında var. Nükleer santral deprem olasılığı olan bir bölgede kurulmaz diye bir şey yok. Orada oluşacak depremin şiddetine ilişkin endişeleri giderecek bir dizaynda olması gerekiyor. Türkiye'de, Akkuyu'da da bunlar yapıldı diye biliyorum. Raporda, bunları incelemeden bu çağrının yapıldığını düşünüyorum. Bu, biraz farazi kalmış gibi geliyor bana. Çünkü Akkuyu bir anda çıkmış bir şey değil, üzerinde yıllardır çalışılıyor."
'FUKUŞİMA'DAN SONRA GÜVENLİK STANDARTLARI YÜKSELTİLDİ'
Japonya'da 2011 yılında Fukuşima'da yaşanan nükleer sızıntı felaketinin ardından nükleer santrallerin güvenlik standartlarının gözden geçirildiğini ve yükseltildiğini vurgulayan Kumbaroğlu, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin gerek dünya gerekse Avrupa'nın nükleer standartlarını sağladığını belirtti.
'AVRUPA'DA ÇOK ESKİ NÜKLEER SANTRALLER İŞLETMEDEYKEN YENİ SANTRALE KARŞI ÇIKMALARI ŞAŞIRTICI'
Avrupa'da halihazırda çok eski nükleer santraller bulunduğunu da kaydeden Kumbaroğlu, "Ermenistan'daki nükleer santral dünyanın en tehlikeli santrali kabul ediliyor. Doğu Avrupa'da eski nükleer santraller var. Bunlar hepsi işletmedeyken Türkiye'de yeni yapılacak bir santrale karşı çıkmaları çok şaşırtıcı. Avrupa'da yeni yapılan nükleer santraller var, bunların hepsi deprem dışı bölgede değil. Bu karar açıkçası şaşırtıcı geldi bana" diye konuştu.
Öte yandan AP kararında Akkuyu'nun durdurulması çağrısı yapılmasına karşın Japon-Fransız ortaklığıyla yürütülen Sinop Nükleer Santrali ile ilgili bir değerlendirmede bulunulmaması dikkat çekti.
'TÜRKİYE-RUSYA İŞBİRLİĞİNE CEPHE ALINIYOR'
"Akkuyu'da Fransız ortaklığı olsaydı sanki bu çağrı olmayabilirdi, burada Rusya'ya karşı bir tutum var" diyen Kumbaroğlu, "Sinop'ta Avrupa şirketi var, Fransız-Japon konsorsiyumu nükleer santrali inşa edecek; Akkuyu'yu ise Rusya. İşin arka tarafında biraz Rusya'ya karşı, Rus teknolojisine karşı, Türkiye-Rusya işbirliğine cephe alınıyor gibi bir izlenim veriyor bu. Bunun arkasında siyasi bir motivasyon var gibi duruyor" diye konuştu.