Bu noktada Genelkurmay MİT'ten kendi personeli hakkında bilgi talebinde bulunduğunda, MİT'in içine nüfuz etmiş olan FETÖ unsurlarının çarpıtma yapması —örneğin, kötü niyetle Gülen karşıtı subayları Gülenci gibi raporlaması- ihtimal dahilinde midir?
Müsteşarın bilgilendirmesine göre, her iki dönemde bu personelden 167'si kamu görevinden çıkarılmış, 70'i çeşitli nedenlerle kurumla (sözleşme feshi, istifa gibi) ilişiği kesilmiş, 272 TSK/Emniyet personelinin geçici görevlendirilmesi sonlandırılmıştır. Teşkilatla ilişiği kesilen toplam personel sayısı 509'dur. Bunların dışında kalan 49 personel hakkında muhtelif işlemler sürüyor. Sadece 5 kişi görevine iade edilmiştir."
'FETÖ, MİT'E CİDDİ BİR ŞEKİLDE NÜFUZ ETMİŞ'
Bu veriler, Hakan Fidan'ın selefi olan ve 2005-2010 döneminde MİT Müsteşarı olarak görev yapan Emre Taner'in TBMM Komisyonu'nda kayda geçen açıklamalarının işaret ettiği tabloyla bir tezat oluşturuyor.
Emre Taner, 'Benim çalıştığım dönemde MİT'e FETÖ'nün sızması sıfıra yakındır. İsterseniz almazsınız, iyi incelersiniz almazsınız, ondan sonrasını bilemem, ondan sonrasını daha sonraki yönetim cevaplayacaktır' dedikten sonra şöyle devam ediyor:
'En temiz kalmış örgütte' bile bu rakamların ortaya çıkabilmiş olması kaygı verici bir durumdur. Türkiye'nin 15 Temmuz'a nasıl bir güzergâh üzerinden geldiği sorusuna yanıt ararken, meselenin bu boyutunu da hesaba katmak gerekiyor."