"Çakırözer, Cumhuriyet'ten Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık, Musa Kart, Hakan Kara, Güray Öz, Turhan Günay, Akın Atalay, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik ve Emre İper'i; Sözcü'den Gökmen Ulu'yu ve yine tutuklu yazarlardan Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan ve Atilla Taş'ı ziyaret etti.
Çakırözer, görüştüğü tüm gazetecilerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'nden heyecanlandığını ve desteklediğini belirtiyor.
Cumhuriyetçiler, 24 Temmuz'daki ilk duruşmada yapacakları savunmalara odaklanmış durumda. Hepsi de çok kararlı biçimde "Tüm bu temelsiz, mesnetsiz iddiaları hâkim karşısında tek tek çürüteceğiz. Aylardır haksız hukuksuz yere içeride tutulduğumuzu herkes apaçık gerçekler ile görecek" diyor."
Gazetecilerin masajları şöyle:
'HER GÜN AVLUDA ADALET İÇİN YÜRÜYORUM
Ahmet Şık: Yolu yol yapan yolcusudur. Buradan görüyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu çok iyi bir yolculuğa çıktı.
Turhan Günay: Her gün sabah, öğle ve akşam koğuşun önündeki avluda adalet için yürüyorum. Tişörtüme de üzerinde 'adalet' yazan bir kâğıt iliştirip öyle yürüyorum ki kameralar da görsün!
Hakan Kara: Biz de adalet için her gün avluda kilometrelerce yürüyoruz.
'AKLIMIZ ADALET İÇİN YÜRÜYENLERDE'
Murat Sabuncu: Türkiye iç ve dış politikada vahim bir süreçten geçiyor. İşte böylesine bir ortamda, Kılıçdaroğlu'nu başlattığı Adalet Yürüyüşü için kutluyoruz. Bu tutuklu gazetecileri çok heyecanlandırıyor. Türkiye'de demokrasi, hak-hukuk, adalet mücadelesi için yola düşen yurttaşlara selam olsun.
Bülent Utku (Cumhuriyet): Silivri'den açlık grevindeki kardeşlerim Nuriye ve Semih'e sesleniyorum. Lütfen kararınızı bir daha gözden geçirin ve açlık grevinizi bitirin. Sözcü ve Cumhuriyet, hayatları FETÖ ile mücadele ile geçen yayın organlarıdır. Darbe karşısında milletimizin yanında durduk. Ben bizzat o gece en kritik anlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanındaydım. Onun ilk açıklamasını dünyaya duyuran isimlerdenim. Nitekim Erdoğan ve Yıldırım, medyaya teşekkür ettiler.
Atilla Taş: Sizler dışarıda ne kadar yürüyorsanız ben de içeride avluda o kadar yürüyorum. Yürüyenlere sonsuz teşekkür ediyorum.
Gazeteciler içerideki sıkıntılarından da bahsetti.
'SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞİMDE SIKINTI YAŞIYORUZ'
Şahin Alpay (Yazar): 11 kronik rahatsızlığım vardı. Son olarak sağ bacağımdan iki küçük operasyon geçirdim. Birkaç tane köşe yazım nedeniyle aylardır özgürlüğümden mahrumum. Aylarca iddianame bekledik. O
çıktı şimdi de aylarca hâkim karşısına çıkarılmayı bekliyoruz. Böyle uzun tutukluluk olmaz.
Ahmet Turan Alkan (Yazar): Silivri'deki tutuklular olarak sağlık hizmetlerine erişimde sıkıntı yaşıyoruz. Aramızda şeker, tansiyon gibi sorunları olanlar doktora ulaşmak için bir hafta-on gün beklemek durumunda kalıyor. Kötü niyet olduğu kanaatinde değiliz ama demek ki ihtiyaca yetişemiyorlar. Bu kadar uzun olmaması lazım bir doktora gitmek.
Çakırözer bayramın 3'üncü gününde de CHP'nin İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok ile açlık grevlerinin 111'inci gününde sağlık durumları kritik eşiği aşan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yı Ankara Sincan Cezaevi'nde ziyaret etti.
AÇLIK GREVİNDEKİ ÖZAKÇA: BİZE SAHİP ÇIKTIKLARI İÇİN KEMAL BEY'E VE YÜRÜYENLERE TEŞEKKÜRLER
"Nuriye Gülmen görüş odasına tekerlekli sandalye ile getirildi. Elinde küçük bir tabakta bayram şekerleri. Bize ikram için getirmiş. Artık yürüyemiyor. Görüşmeler dışında hep yatakta. Boynuna, yastık pamuklarını
tişörtüne doldurarak yaptığı bir boyunluk takıyor. Koğuş arkadaşı onun için yapmış. Sadece şekerli su içiyor. B1 vitamini alıyor. Ama vücut yeterli beslenmediği için kasları giderek eriyor. Görüşmemizde, ‘Hücrelerimintek tek eridiğini hissediyorum' dedi. Açlık grevine başladıklarından bu yana Nuriye 14 kilo vermiş (şu anda 45 kilo), Semih 23 kilo vermiş (63'e düşmüş).
Nuriye ve Semih, kamuoyundan gelen açlık grevini bırakmaları çağrısına ise olumsuz yanıt veriyor. Nuriye Gülmen "Uğradığımız haksızlık telafi edilinceye kadar, işimize geri dönünceye kadar açlık grevini sürdüreceğiz" dedi.
Semih, Adalet Yürüyüşü'nü önemsiyor: "Bütün yurttaşları, herkesin adalet anlayışını kucaklayan bir yürüyüş… Bize de sahip çıktıkları için Kemal Bey'e ve tüm yürüyenlere teşekkürler."
Nuriye'nin havalı yatakta yatması ve kendi istediği hekimin kontrolünde olması gerekiyor. Semih ise kitap sınırlamasından şikâyetçi."