Gülmen'in 14, Özakça'nın da 23 kilo kaybettiğini ifade eden Altıok ve Çakırözer, "Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bütün adaletsizlikler için yürüyor. Bizler OHAL baskısı altında ezilen ve KHK'ler eliyle haksız yere sorgusuz soruşturmasız işlerinden edilenler için de yürüyoruz. Kaygılıyız. İki genç insan ölüme yaklaşıyor. Nuriye ve Semih'in kasları eriyor, kalp problemleri de başladı. Yürümekte dahi zorlanıyorlar. Onların bedenleri, kasları ile birlikte insan hakları da her geçen gün daha fazla eriyor" dedi.
'BİZİMLE KENDİ DOKTORLARIMIZ İLGİLENMELİ'
Tişörtüne yastık pamukları doldurarak kendisine boyunluk yaptığını aktaran Gülmen havalı yatakta yatması gerektiği için cezaevi koşullarından olumsuz etkilendiğini aktararak "Evrensel normlara göre açlık grevi yapanların kendi hekimlerini talep etme hakkı var. Ancak bize bu hak tanınmıyor. Cezaevinin doktorunu kabul etmiyoruz. Bizimle kendi doktorlarımız ilgilenmeli" dedi.
'TALİMATIN NEREDEN GELDİĞİ BELLİ'
'BİZ KİTAP YAKMAYIZ, OKURUZ'
Özakça, CHP'li milletvekillerine cezaevinde kitap sınırlaması oldugunu ifade ederek "Kitap sınırlaması kaldırılsın. Gerekçe olarak bize ‘ya kitapları yakarak şiddet gösterirseniz' diyorlar. Biz kitap yakmayız. Biz kitap okuruz. Kitaplara da saygılıyız" dedi.