"Ortadoğu krizinin geldiği son noktada Katar'a karşı, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Suudi Arabistan'ın birlik içinde hareket ettiklerini görüyoruz" diyen Özel sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkelerin krizi sona erdirmek için Katar'ın önüne sürdükleri şartlar 'dükkanı kapat bize teslim et' gibi görülse de aslında pazarlığı yüksekten açtıkları anlamına geliyor. Şartlar arasında İran var, El Cezire var ve bir de sürpriz olarak Türkiye'nin ülkedeki askeri üssünün kapatılması var.
Bu dörtlünün hamlesi ve öne sürdüğü şartlar ABD'yi bile şaşırttı. Ancak Katar tahmin edilenden daha çetin ceviz çıktı. İmkanları çok fazla olan bir ülke. Çok parası var. Katar mümkün olduğu kadar direnecek ve sonunda bir ortak payda bulunacak. Tabii bir de şöyle bir durum var insan hakları açısından terör açısından zorlayan ülkenin Suudi Arabistan olması da düşündürücü. Yani tencere dibin kara seninki benden kara gibi bir durum var. Durumu özetlemek gerekirse Katar direnecektir."
Oğhan'ın 'önce Katar meselesi halledilecek sonra sıra Türkiye'ye gelecek' yönündeki spekülasyonları hatırlatması üzerine Özel, "Türkiye'ye Katar'a benzer bir mektup vermeleri onların haddi değildir. Katar küçük bir körfez ülkesi ve kendi cüssesinden büyük işler yapmaya kalktı. Türkiye ise çok farklı. Türkiye'nin de oradan gelecek bir ültimatoma emriniz başım üstüne demesi beklenemez" dedi.
Özel, Oğhan'ın "Suriye için yakın zamanda bir beklenti var mı?" sorusunu da şöyle yanıtladı: "Türkiye İdlib'te Rusya ile birlikte hareket ediyor gibi görünüyor. Ama İran'la Rusya kendi kontrolleri altında tuttukları bir bölgede Türkiye'yi niye işin içine dahil etsinler bilmiyorum. İdlib'e Türkiye girince ne yapacak onu da bilmiyorum. Türk askeri eğer oraya girerse, El Nusra buraya Türkiye geldi bizim artık işimiz kalmadı yönetimi devredelim mi diyecek? Türk askeri orada bir tehlikeye girmeyecek mi? Yani İdlib konusunda çok soru var. Astana'da yapılacak toplantıya kadar beklemek lazım. Oradan çıkan sonucu gördükten sonra daha sağlıklı değerlendirmeler yapmak mümkün olacak."