Erdoğan'ın sözlerinden satırbaşları şunlar:
- Suriye sınırlarımız boyunca bir terör koridoru kurma girişimini Fırat Kalkanı Harekatı'yla sekteye uğratmıştık. Maalesef müttefik dediğimiz, dost bildiğimiz ülkeler, Türkiye'nin bütünlüğüne göz dikmiş terör örgütleriyle iş birliği yapmakta sakınca görmüyorlar. Bu terör örgütüne verilen silahları daha sonra geri alacaklarını söyleyerek Türkiye'yi kandırdıklarını sananlar, hayati bir yanlış yaptıklarını eninde sonunda anlayacaklar ama onlar için iş işten geçmiş olacak.
'TÜRKİYE, ÇADIR DEVLETİ DEĞİL'
- Şunu tüm dünya bilmelidir, Suriye'nin kuzeyinde, sınırlarımızda bir terör devleti kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunlara destek verenler de bu gerçeği görecekler. Fırat Kalkanı'nda Cerablus, Rai, Dabık, El Bab'ta nasıl 2 bin kilometrekarelik alanda Mehmetçik elinden geleni Özgür Suriye Ordusu'yla yaptıysa, bundan sonraki süreçte de aynı şeyi yapacaktır. Asla taviz yok. Bunu bizzat kendilerine de söyledim. Zira Türkiye bir çadır devleti değildir, bunu herkes bilmelidir. Bir taraftan NATO'da beraber olacağız, öbür tarafta terör örgütleriyle beraber hareket edeceğiz, bu nasıl iştir? O zaman bu NATO'nun yeniden gözden geçirilmesi lazım. NATO'daki iş birliğine, NATO'daki kurallara, atılan bu adımların hepsi aykırıdır.
'BU YILANLARI BESLEYENLERİN DAMARLARINDA O YILANLARIN ZEHRİYLE UYANACAĞI GÜNLER YAKIN'
- Terör örgütlerinin mensuplarına gösterilen bu derin muhabbetin, aşırı korumacılığın yol açacağı felaketleri görmezden gelenleri bir an önce akıllarını başlarına almaya çağırıyoruz. Türkiye, tarihi birikiminden, birlik ve beraberliğinden aldığı güçle bu musibetlerin hepsinin bir şekilde üstesinden gelir. Buna karşılık sırf bize zarar veriyor diye bu yılanları koyunlarında besleyenlerin damarlarında o yılanların zehriyle uyanacakları günler çok yakındır.
'KOLTUKLARIN, MAKAMLARIN GEÇİCİ OLDUĞUNU BİR AN BİLE AKLIMIZDAN ÇIKARMADIK'
- Milletimizle bağımızı, irtibatımızı hiç koparmadık. Şahsi ikbal kaygısıyla değil, sadece ve sadece ülkeye hizmet için siyaset yaptık. Bütün koltukların, makamların geçici olduğunu; baki olanın geride hoş bir sada bırakmak olduğunu, meselenin hayırla, saygıyla, tazimle anılmak olduğunu bir an bile aklımızdan çıkarmadık. Bu süreçte elbette nefesi kesilenler, soluğu yetmeyenler, niçin siyaset yaptıklarını unutanlar oldu. Bu dönemde makam, mevki sarhoşluğuna kendini kaptıranlar, dünyevi ihtiraslarının peşine düşenler oldu. Her adımı meşakkatlerle dolu bu imtihanı hakkıyla veremeyenler elbette çıktı. Bugün onların hiçbiri aramızda yok. Şayet bir şekilde kendilerini gizleyerek hala etrafta dolaşanlar varsa onların da hesaplarının görüleceği günler yakındır. Ama unutmayın, hamdolsun AK Parti'nin ana omurgası sapasağlam ayaktadır.
'NEREDE FETÖ MENSUBU VARSA BİLDİRECEKSİNİZ, BİLDİRMİYORSANIZ SORUMLUSUNUZ'
- Hepinize sesleniyorum; nerede, bildiğiniz, bulduğunuz bir FETÖ terör örgütü mensubu varsa bunu bizlere muhakkak bildireceksiniz. Eğer bildirmiyorsanız sorumlusunuz. Bu ümmeti, bu milleti parçalayanlara bunun hesabını sormaya devam edeceğiz. Bakınız, Amerika'da bey bey Pensilvanya'da çiftlikte yaşıyor değil mi? Herhalde buradan bir şeyler anlamanız lazım. Amerika bunu niye vermiyor, herhalde buradan da bir şeyler anlamanız lazım. Öyleyse burada bu çalışmayı birlikte yürüteceğiz. Siz hangi mahallede kim var, bunları gayet iyi bilirsiniz. Bulacaksınız, biz de araştıracağız, inceleyeceğiz, hukuk içinde gereğini de yapacağız.