T24'ün haberine göre, Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı davaya bakan Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, 6-8 Ekim Kobani eylemleri sırasında yaşamını yitiren Yasin Börü ve 3 Hür Dava Partisi üyesinin davası ile birleştirilmesi amacıyla Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne iki kez talepte bulunmuştu.
Mahkemenin verdiği gerekçeli kararda konuya ilişkin şu ifadeler yer aldı:
"Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 2015/224 esas sayılı dosyanın gerekçeli kararında özetle; söz konusu eylemlerin PKK/KCK’nın çağrıları üzerine işlendiğinin de kabul edildiği, tahrik konusu suçları işleyen sanıklarla bu suçların işlenmesini tahrik ettiği iddia edilen sanığın azmettiren sıfatı ile farklı dosyalarda yargılanmasının izahının hukuken de mümkün olmayacağı, zira CMK’nın 8. Maddesi anlamında her iki dosya arasında mutlak manada dar bağlantı bulunduğu dikkate alındığında mahkememiz ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyanın birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar sanık Selahattin Demirtaş hakkında müsnet suçlardan dolayı mahkememizde görülmekte olan kamu davası ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 5017/500 esas sayılı her iki dava dosyası arasında CMK’nın 8. Maddesinde belirtildiği şekilde bağlantı olduğu anlaşıldığında mahkememiz 2017/47 esas sayılı dosyanın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/500 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine.”
HDP: MAHKEME TARAFSIZLIĞINI YİTİRDİ
21 Haziran’da HDP Merkez Yürütme Kurulu, yaptığı yazılı açıklamada, Demirtaş’ın dava dosyasının Yasin Börü davası ile birleştirilmesi girişimlerine tepki göstererek, "Gerek birleştirme istem yazısı içeriği ve gerekse birleştirme yönlü karar tamamen keyfidir, kişisel hedef gösterme amaçlıdır. Saray medyasının yönlendirmesidir ve bir algı operasyonunun devamıdır" demişti. Açıklamanın devamında, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin tarafsızlığından ve bağımsızlığından söz edilemeyeceğine vurgu yapılmış, "Bu tutumların hesabı hukuken hem iç hem de uluslararası hukuk zemininde mutlaka sorulacaktır" denilmişti.