NTV'ye açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanı Işık, Mattis'in gönderdiği mektupla ilgili şöyle konuştu:
"ABD'nin Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate aldığını göstermesi açısından önemli bir mektup. Bu bakımdan önemsiyoruz. Başlangıçta tavırları farklıydı. Türkiye'nin endişelerini dikkate almaya başladılar. Bu bakımdan olumlu bir mektup. Bu noktada kendisini yazılı olarak taahhüd altına almasını önemli buluyoruz. Mektubun gereğinin yerine getirilip getirilmediğini sahada göreceğiz. ABD daha önceden Münbiç'te verdiği sözü tutmadı. Bu bizim açımızdan yazılı bir taahhüddür. Mektubu olumlu bir adım olarak görüyorum ama uygulamanın esas olduğunu düşünüyorum."
"ABD bu işi yapmak isterse büyük oranda başarılı olur. ABD dağıttığı silahları toplamak isterse bunu yapabilir. Ama bizi oyalarsa bu iyi niyetle olaya yaklaşım anlamına gelmez. Eğer ABD ben bu silahları Rakka operasyonu ile işim bittikten sonra toplayacağım diyorsa bu işin takipçisi olacağız. ABD Savunma Bakanı ile çarşamba günü görüşeceğim. Türkiye PYD'nin şımarık çocuk olmasına müsaade etmeyecek."
'TÜRK ASKERİ İDLİB'DE GÖREV ALACAK'
Öte yandan Işık, Türk askerinin İdlib'de görev alacağını fakat sayısının belli olmadığını aktardı.
'BEDELLİ ASKERLİĞİN GÜNDEME GELMESİ ASKERİMİZİN MORALİNİ BOZAR'
Bakan Işık bedelli askerlik hakkında da konuştu.
Işık, "Bakın Türkiye şu anda birkaç tane dünyanın başına bela terör örgütüyle mücadele ediyor. PKK ile mücadele sürüyor, DEAŞ ile mücadele var. Böyle bir dönemde bedelli askerliğin gündeme gelmesi dahi askerimizin moralini bozar. Terörle mücadele sürerken bedelli askerliğin konuşulmasını dahi doğru olmadığını düşünüyorum" dedi.
Ayrıca Işık, Arap ülkelerinin üssün kapatılması talebini resmi olarak görmediğini ifade ederek, "(Böyle bir talep) varsa bu ikili ilişkilere müdahale anlamını taşır… Katar'daki Türk üssü Katar askerinin eğitimini, Katar'ın ve bölgenin güvenliği içindir. Kimse bundan rahatsız olmamalı. Bu anlaşmanın yeniden masaya getirilmesi gibi bir düşünce yok gündemimizde" dedi.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.