Son iki yılda yaşanan gelişmeler nedeniyle bu önceliğin azaldığını belirten Nöther, bu durumun özellikle de aileleri olan yöneticiler için geçerli olduğunu ifade etti. Nöther, gerekçenin siyasi gerilimler değil, ‘2015 yılından bu yana artan şiddet olduğunu’ söyledi. Nöther, Berlin’le Ankara arasındaki İncirlik krizi, referandum etkinliklerinin iptali ve gazeteci Deniz Yücel’in tutuklanması gibi siyasi gerilimlerin Türkiye’deki Alman şirketlerinin ticaret hayatı üzerinde henüz etkisi olmadığını da belirtti.
DW Türkçe'nin aktardığına göre, “Türkiye’deki Alman şirketlerine yönelik bir mağduriyet olmadı. Alman şirketlerinin hukuki olarak da zarara uğradıklarına dair de bir işaret görmedik” diyen Nöther, gelecekte de böyle bir durum öngörmediklerini ifade etti. Nöther, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Alman şirketlerinin Türkiye’den ayrılmadığını, sadece 880 üyeden 20’sinin ülkeden çıktığını ve bunun normal bir dalgalanma olduğuna dikkat çekti.
Nöther, Türk hükümetinin darbe girişiminden sorumlu tuttuğu FETÖ’ye yönelik soruşturmaların Türkiye’deki Alman şirketlerini neredeyse hiç etkilemediğini de belirtti.