Onaran'ın açıklamaları, ‘5 tankı durduran kahraman' diye manşetlere çıktı. Eşi Aysel Onaran aracılığıyla Sincan Kaymakamlığı'na ‘gazilik' için başvuran Onaran'ın hastane masrafları ödendi, hesabına para yatırıldı.
‘NE KAHRAMANI, ÇENESİNİ BEN KIRDIM'
Hürriyet'in haberine göre olayı medyadan öğrenen akrabası Beytullah Koca ise karakola giderek "Ne kahramanı… 16 Temmuz'da kavga ettik, çenesini ben kırdım, devleti dolandırıyor" diyerek şikâyetçi oldu.
Savcılık, Onaran çifti hakkında ‘kamu kurumunu dolandırmak' suçundan dava açtı. Onaran, aldığı paraları iade etti.
Kaymakamlığa, ‘Gazilik haklarımdan vazgeçiyorum' diyerek dilekçe verdi.
Hâkim karşısına çıkan Aysel Onaran, "Bizzat kaymakamlığa müracaat etmedim. Kaymakamlıktan eve kâğıt geldi. Eşimle PTT'ye gittik, para verdiler. Hakkımızda şikâyette bulunan kişi, paranın yarısını istedi. Vermeyince iftira attı" dedi.
Zafer Onaran ise ifadesinde şunları söyledi: "Darbe gecesi Kızılay'a gittim. Tanka çıkmak isterken aniden durunca çenemi tanka çarptım. 16 Temmuz sabahı eve geldim, öğlenden sonra ağrı başlayınca hastaneye gittim. Çenem kırılmış tedavi için yatırdılar. Konuşamıyordum, gazeteciye 5 tankı durdurdum diye beyanda bulunmadım. Gazeteci bilgim dışında haber yapmış."
Onaran, olay günü Kızılay'da cep telefonu sinyali tespit edilmediğini anımsatan hâkime de "Telefonumu yanıma almayı unutmuşum" yanıtını verdi.
MAHKEME, KAYMAKAMLIĞI SUÇLADI
Onaran'ın avukatı Mehtap Demirhan savunmasında "Elbette kötü niyetli insanlar tarafından maddi beklentiler ile bu konu kullanılmış olabilir, duyumlarımız oluyor. Ancak müvekkillerimin böyle bir beklentileri olmamıştır" dedi.
Demirhan, müvekkilinin beraatini istedi. Araştırma yapmadan ödeme yapan kaymakamlığı suçlayan mahkeme, olayın ‘dolandırıcılık' kapsamına girmediğini belirterek 15 Haziran'da çift hakkında beraat kararı verdi.