ABD destekli birliklerin Suriye'nin güneyine ilerleyişinin başka türlü açıklanamayacağını ifade eden uzmanlara göre Rusya son hamlesiyle, ABD'nin Suriye'deki planları karşısında sabrının taşmakta olduğunu gösterdi. Suriye'de Rusya'nın öncülüğündeki blok karşısında ABD öncülüğündeki koalisyonun yeni bir dönemece gireceğine işaret eden uzmanlara göre, Türkiye, YPG'yi kullanan ABD'ye karşı Rusya'yla iş birliği içinde olmalı.
Sputnik'e konuşan Gazeteci Mehmet Ali Güller, Suriye'de gelinen durumu, enerji koridoru hedeflerine ulaşmayı amaçlayan bir ABD ve ona karşı Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumayı amaçlayan Rusya-Suriye-İran cephesinin varlığıyla açıklıyor.
DSG birliklerini vuran ABD'nin bu hamlesiyle Türkiye'ye mesaj gönderdiğini ifade eden Güller "ABD, YPG öncülüğündeki bu birliklerin vurulması karşısında Suriye uçağını düşürerek YPG'yi ‘kara ordusu' olarak kullanmadaki ısrarını yineledi. ABD'nin bu hamlesi ayrıca Türkiye'ye de mesaj niteliği taşıyor. Burada verilmek istenen mesaj, YPG'ye karşı böyle bir hamleyi kim yaparsa yapsın tepkisiz kalınmayacağı şeklinde. Zira, ABD'nin öncelikli amacı YPG'yi Fırat Nehri'nin güneyine indirmek. Nihai amaç ise, Deyr ez-Zor'dan Irak'a kadar ulaşmak" dedi.
Rusya cephesinin ABD'nin Tabka'ya yerleşmesinin önüne geçmeye çabaladığını ifade eden Güller "Bu cephenin amacı olası Amerikan-Sünni oluşumun önüne geçmek. Ki tam da bu sebeple İran'ın IŞİD'in Deyr ez Zor'daki karargahlarını vurması önemliydi" diye konuştu.
Türkiye'nin yaşanan son gelişmeleri Şam yönetiminin yanında yer almak için bir fırsat olarak değerlendirmesi gerektiğine işaret eden Güller "Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirmesinin temel amacı, YPG'nin Fırat Nehri'nin batısına ve güneyine inmesini engellemekti. Tam da bu sebepten dolayı Türkiye, ABD'nin YPG ile birlikte yürüttüğü bu operasyona karşı Rusya-Suriye-İran cephesinde yer almalı. Çünkü ancak böyle yaparsa hem Suriye'nin toprak bütünlüğü hem de kendi güvenliğine yönelik tehditleri bertaraf eder. Ama Türkiye şimdiye kadar her ne kadar Rusya ve İran'la normalleşme çabasında olduysa da Şam'la iş birliği gerçekleştirmediği için, bu süreç hep bir noktada tıkandı" dedi.
Ankara ve Şam'ın iş birliğinin ABD'nin amaçlarına ulaşmasını engelleyeceğini söyleyen Güller "Ancak görünen o ki, Türkiye Şam'la bu yakınlaşma fırsatını ABD ile ilişkilerinden dolayı doğru şekilde değerlendiremeyecek. Bunun da göstergesi, daha önce de TSK'nın PKK tarafından Azez-Mare yerleşim yerlerine yönelik topçu saldırısında sivilleri hedef almasının ardından PKK'ya mukabelede bulunmamış olması. Anlaşılan o ki, Türkiye en başta bahsettiğim ABD mesajını anlamış ve ona göre davranmaya başlamış" diye ekledi.
Sputnik'e konuşan Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) araştırmacısı Oytun Orhan'a göre ise Türkiye'nin kendi toprak bütünlüğünü de tehdit eden ABD politikasına karşı Suriye'de Rusya'yla iş birliğine gitmesi önemli.
Suriye'nin kuzeyindeki YPG ve IŞİD yapılanmaları sebebiyle Türkiye'nin Suriye meselesindeki önceliklerinin değiştiğini ifade eden Orhan, "Türkiye'nin Suriye politikasında büyük ilkesel değiştikler yok ama ülkenin öncelikleri değişti. Suriye'nin kuzeyinde iki terör örgütü mevcut ve Türkiye'nin önceliği bu terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf etmek. Türkiye'nin bu önceliğinin Esad rejimini rahatlatacak sonuçları olabilir çünkü Suriye, İran ve Türkiye; kuzey Suriye'de oluşacak bir Amerikan nüfuz alanına karşıt olmaları itibariyle paralel bir bakış açısına sahipler. Ancak Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı ve İdlib'teki tutumu tarafların tamamen ayı safta yer almadığının en önemli göstergeleri" dedi.
‘TÜRKİYE'NİN RUSYA'YLA YÜRÜMESİ OLASI'
Türkiye'nin Rusya ve Suriye'nin öncüsü olduğu safla ABD öncülüğündeki koalisyon arasında yeni bir dönemece girmesi durumunda ABD yerine Rusya'yı desteklemesinin olası olduğunu savunan Orhan "Türkiye, şu an ‘bekle-gör' politikası uyguluyor. Çünkü ABD'nin YPG ile yaptığı iş birliğinin sonucu olarak kendisi açısından doğacak sakıncaların daha net şekilde ortaya çıkacağını ve bu sakıncaların yaratacağı karmaşada kendine ihtiyaç duyulacağı anı bekliyor" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'la yaptığı görüşmede Rakka operasyonunda iş birliği için olumlu yanıt alamamasının ardından ‘Suriye konusunda kapımızı çalacaklar' sözlerini hatırlatan Orhan "Türkiye, Rakka operasyonunda ABD'nin yanında yer almakta ısrarlıydı. Ancak ABD operasyonu YPG ile yürütmeyi tercih etti. Türkiye, YPG'yi PKK'nın uzantısı olarak görüyor. Suriye'nin doğusundaki olası bir mücadelede de PKK'nın uzantısı olarak gördüğü YPG'yle ortaklık yürüten ABD yerine Rusya'yla iş birliğini tercih edecektir" diye ekledi.