00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
4 dk
HABERLER
12:01
5 dk
YAPAY ZEKA GÜNLÜĞÜ
14:05
54 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
3 dk
HABERLER
19:00
14 dk
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
4 dk
DÜNYA HABERİ
11:05
14 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
15 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABER MASASI
13:30
35 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
54 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
4 dk
HABERLER
19:00
5 dk
BÖLGENİN KALBİ
19:05
84 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0

Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi: İyi bir gazeteci dinler, kötü gazeteci konuşur

09062017 - Seyru Sabah
Abone ol
Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi (Ombudsman) Faruk Bildirici, bir süredir 'gazetecilikte çıkar çatışması' üzerine yaptığı eleştiriler ile ilgili “Gazetecilerin çoğu eleştirilere kapalı ama iyi bir gazeteci dinler, kötü gazeteci konuşur” açıklaması yaptı.

Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, gazetecilik dışında, farklı sektörlerde de yer alan yazarları eleştirmesinin sebeplerini Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a anlattı.

Faruk Bildirici, okur temsilciğinin Türkiye'de yerleşmiş bir kurum olmadığını belirtti: "Okur temsilciği önce 2000'lerde Milliyet gazetesinde Yavuz Baydar ile başladı, ondan sonra birçok gazeteye yayıldı. Ama maalesef gazetelerin çoğunda barınamadı. Günümüzde Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazetelerinde var. Cumhuriyet gazetesindeki arkadaşımız Güray Öz saçma sapan bir iddianame ve suçlamalarla diğer Cumhuriyet yazar ve yöneticileriyle birlikte cezaevinde. Milliyet'teki arkadaşımız Belma Akçura'ya zaten eleştiriler yazdırılmıyor. Son olarak 3 ay kadar galiba yazamadı. Sadece Milliyet'in Pazar ekinde medya ile ilgili genel yazılar yazılabiliyor şu anda. O yüzden okur temsilciliğini tam olarak yaptığını söyleyemem. Sabah gazetesinde İbrahim Altay var. O ve ben yapıyorum, yani sadece iki gazete."

‘EGO YÜKSEK OLUNCA HER ŞEYİ DOĞRU YAPTIĞINIZI SANABİLİYORSUNUZ'

"Aslında yapmaya çalıştığım şey okurlardan gelen eleştirileri gazete için bir artı değere dönüştürmeye çalışmak" diyen Bildirici, "Fakat gazeteci milleti genel olarak eleştirilere kapalı. Her ne kadar açık görünseler bile egoları biraz yüksek. Çünkü biz Türkiye'de her şeyi bilen insanlar olmaya başladık. Her şeyi bilen insanın biraz da egosu yüksek oluyor. Egosu yüksek olunca her şeyi doğru yaptığını sanabiliyor. Oysa ben bu mesleğe başladığımda Mustafa Ekmekçi bir şey söylemişti, hiç kulağımdan eksilmedi o; ‘İyi gazeteci dinler, kötü gazeteci konuşur'. Günümüzde bakıyorum gazetecilerin çoğu dinlemekten çok konuşuyorlar maalesef. Dinlediğiniz zaman yanlışlarınızı daha rahat görebiliyor ve yanlışlardan arınabiliyorsunuz" ifadelerini kullanarak dinlemenin gazeteci açısından önemine vurgu yaptı.

Hürriyet Okur Temsilcisi Bildirici "Gazeteci arkadaşlarımız, benim ve okurların yönelttiği eleştirileri o yanlışlardan arınma çabası olarak görseler zaten mesele kalmaz" dedi.

‘NEDEN ELEŞTİRDİĞİM BELLİ'

"Arkadaşlarım bazen benim eleştirilerimden hoşlanmıyorlar. Ama yine ortak bir dil tutturabiliyoruz" diyen Faruk Bildirici, "Ben bir şeyi ‘bu yanlıştır' diye eleştiriyorsam böyle düşünüyorsam bunu herhangi bir çıkarım olduğu için yapmıyorum. Neden yaptığım belli. İnsanlarla ne olursa olsun kavga etmeden konuşmaya çalışırsanız eninde sonunda kabul ediliyor" şeklinde konuştu.

Bildirici'ye göre hem gazetecinin düşünce özgürlüğüne saygı göstermek gerekiyor hem de mesleki ve kurumsal sorumluluğuna saygı göstermek gerekiyor.

Bildirici, "Bazı arkadaşlar ‘Burası tamamen bizim özgür alanımızdır. Biz burada A şahsı olarak istediğimizi yazar, çizer, konuşur, söyleriz' diyorlar. Ben de ‘Bir gazeteci sokakta veya kamusal bir alanda yürürken gazetecidir. Mesleğinden bağımsız olamaz' diyorum" açıklamasını yaptı ve ekledi:

OKUR-GAZETECİ İLİŞKİSİ

"Gazeteci yalın gerçekleri insanlara aktarır. Hiçbir şeye bulaşmamış, hiçbir çıkar ilişkisine karışmamış olan gerçekten söz ediyorum. Gerçekleri aktarma işini yapan gazeteci okuru ile arasında bir güven ilişkisi oluşturur. Reklamın amacı tüketiciyi bir ürüne yönlendirmektir. Hem gerçeği verme iddiasında olacaksın hem de insanları kandırıp bir ürünü satın almaya yönlendireceksin. İkisi birbirine tamamen zıt şeyler. O zaman bir gazeteci kendi inadırıcılığını, gerçekleri verme işini o firmanın yararına kullanmış oluyor. Bununla birlikte bir ‘çıkar çatışması' ortaya çıkıyor. Okur ile gazetecinin arasındaki bağ zedelenir. Çalıştığı kurumun inandırıcılığına bir gölge düşer. Bütün olarak mesleğimiz zarar görür zaten."

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала