Söz konusu ülkelerde, ciddi oranda kararsız olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, ABD baskısı altındaki NATO üyesi ülkelerin harcamalarını artırma yönündeki olası bir hamlesi de meşruiyet tartışmalarını beraberinde getiriyor.
MALİ SORUMLULUĞUNU TAM OLARAK YERİNE GETİREN TEK ÜLKE İNGİLTERE
Üstelik Trump'ın harcamalarını yüzde 2'ye yükseltmesini istediği Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya'nın harcama bütçelerinin gelirlerine oranı sırasıyla yüzde 1.19, 1.79 ve 1.1 iken, bu ülkeler arasında NATO'ya karşı mali sorumluluğunu tam anlamıyla yerine getiren tek ülke İngiltere.
Tüm bu sebeplerden ötürü, Rusya karşıtlığına endeksli NATO'nun güvenlik değil, güç kurma odaklı makro stratejisinin geçerliliği ve meşruiyeti sorgulanır durumda.
‘BASKININ EKONOMİDE KARŞILIĞI YOK'
Konuyu Sputnik'e değerlendiren Gazeteci Aydın Şahinalp, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'ın sözlerini hatırlatarak, örgüte üye ülkelerin gelirlerinin yüzde 2'sini harcama yönünde bir mali sorumluluğu karşılama yönündeki taahhütlerinin belli bir zaman kısıtlaması olmadığına vurgu yaptı.
‘TRUMP'IN İÇ POLİTİKA ÜRÜNÜ'
Şahinalp, Ukrayna'nın Avrupa ülkeleri ve Rusya arasında tampon bölge olarak görüldüğünü ve bazı Avrupa ülkelerinin bu sebeple Rusya karşısında Ukrayna'ya destek verdiklerini ifade etti.
ABD'nin NATO üzerindeki baskıyı artırma sebeplerinden birinin, Çin karşısında konumunu güçlendirmek olabileceğine işaret eden Şahinalp, ABD'nin Rusya karşıtı tavrının ise iç politikaya yönelik bir hamle olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Trump'ın Rusya karşıtı tutumu, bir takım olayları iç politika malzemesi olarak kullanmayı amaçlıyor ve sanki Rusya karşıtı bir hamle yapıyormuş gibi görünmeye çalışıyor. NATO'ya parmağını sallayarak ağabey rolüne bürünmesinin sebebi de bu."