Makedonya ile oynanan hazırlık maçı sonrasında uçakta gazeteci Bilal Meşe'nin üzerine yürüyen ve Meşe'ye hem sözlü hem de fiziksel anlamda saldırıda bulunan Arda Turan ile ilgili Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a konuşan teknik direktör Adnan Dinçer "Yetenek doğaldır. Yeteneğin üzerinde eğitim koymamızın nedeni topluma yararlı hale gelmesi anlamındadır. Eğer siz eğitimsiz yeteneği topluma sokarsanız yeteneğin getirdiği egoların toplum üzerinde baskı yaratması ve toplumda yanlış işler yapması, kendisini her şeyden üstün görmesi ve sonucunda o kişinin belki toplumdan dışlanması, belki hatalar yapması ve belki hazin durumlarla son bulması söz konusudur" açıklamasında bulundu.
"Arda Turan yetenekleriyle bizim toplumumuz için çok önemli bir değerdir" diyen teknik direktör Dinçer "Arda Turan'ın aldığı eğitimin yetersizliği ve yanlışları nedeniyle dünyanın en büyük takımı Barcelona'da oynaması hatta dünyanın en büyük ve en mütevazı futbolcusu (Lionel) Messi ile yan yana oynamasına rağmen alamadığı bazı gerçekler nedeniyle milli takımımızın kaptanı olma noktasındayken arkadaşlarını belki de daha evvel kendisini yetiştiren hocasıyla ters düşmelerinden kaynaklanan bir şekilde tepkisini farklı koyma biçimidir. Yaşanılan olayın kökeninde bu yatmaktadır" şeklinde konuştu.
Adnan Dinçer, "Çevre, aile, eğitim bütün bunlar küçük yaştan itibaren pedagojik doğrultuda verilmeyen eğitimlerin sonucunda kişinin kendisinin çok önemli olduğunu sanması, her şeyi kendisinin çözme noktasında bir otorite olduğunu, kaba kuvveti refleks olarak kullanma noktasına getirmektedir" dedi.
‘ARDA TURAN'I YERDEN YERE VURMAK TAHRİK EDİCİ BİR UNSURDUR'
Öte yandan toplum içinde bu kişiyi yerden yere vurmanın tahrik edici unsurlar olduğunun altını çizen Dinçer "Tahrik edenlerin de büyük hataları vardır. Ama kendini çok geliştirmiş bu anlamda topluma idol olmaya ve olduğunu da gördükçe daha iyi ve daha samimi olmaya karar vermiş bir eğitim sürecinden geçen kişi büyüklük göstererek bu basit ve kendini üzen olayları aşmasını bilmek ve örnek olmak mecburiyetindedir. Arda bu noktadadır" dedi.
Dinçer, sadece sahadaki futbolcunun ayağına bakarak transferlerin yapılmasının kulüpleri eğitimden uzaklaştırdığını vurguladı: "Türkiye'de şöyle bir sıkıntı var: Kişiler yaşlarına ve çağına bakılmaksızın doğru ve kendini geliştiren bir hizmet verirse onlardan vazgeçilmemesi ve hizmetine devam edilmesi lazım. En büyük karşı konulma, engellenme ve saldırılar bana sürekli yapıldığı halde ben hiçbir zaman böyle bir eylem içinde olmadığım gibi tepkilerimi konuşarak yönlendirerek eğitici biçimde vermeye çalıştım. Daha geçen sene Türkiye'de benim yaşımda hiç kimsenin yapmadığı bir gelişmeyle (UEFA) Pro lisansımı güncelledim. Neden? Çünkü sağlığım yerinde, aklım başımda hizmet verebilecek bir durumdayım. Ama görünen bir ortam var, biri gelip kapını çalıp bu başarılarından ötürü ‘Gel bize bu hizmeti sürdür, çağdaş futbolcular yetiştir, gençleri sahaya sür, Türk futbolunun kalkınmasında katkıda bulun' demiyor. İşin ekonomik boyutu o kadar büyüdü ki kazanılan paralar, parayı yöneten piyasadaki illegal davranışlar, menajer adı altında dolaşanlar sadece sahadaki futbolcunun ayağına bakarak transferlerin yapılması kulüpleri eğitimden uzaklaştırdı. Küçük yaştan itibaren daha futbolu bırakır bırakmaz kendisine gel altyapıda çalış denilen belki o yetenekten yoksun olan yıldız futbolcunun eğitimi iyi bilmemesinden kaynaklanan kişilere teslim edilen bir futbol dünyamız var."
Dinçer'e göre kulüplerin çoğu bugün artık kendi haline bırakılmıştır.
"Sözde altyapı ve pedagojik eğitimi vardır" vurgusu yapan teknik direktör Dinçer "Ama Türkiye'nin sosyal yapısıyla orantılı olarak kendisini en iyi futbolcu görmenin ötesinde sözü geçen kimsenin karşı koyamayacağı küçük Tanrı gibi büyük dağları ben yarattım havasında dolaşmasının sebebi maddi olarak o kadar büyüdüler ki topluma yukarıdan bakmaları bugünkü noktalara gelmelerine neden oluyor" dedi.