Kemalbay, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'nin demokratikleşme süreciyle karşı karşıya bulunması gerekirken OHAL'in ilan edildiğini ve o tarihten bugüne kadar KHK'lar ile hukuksuzluğun baş tacı yapıldığını, yargının siyasal iktidar tarafından esir alındığını öne sürdü.
'İDAM MESELESİNDEN VAZGEÇTİLER, VATANDAŞLIKTAN ÇIKARMAYI GÜNDEME GETİRİYORLAR'
"Gülen'in gelmemesi için daha önceden gündeme getirdikleri idam meselesini bir şekilde ortadan kaldırdılar, ondan vazgeçtiler. Şimdi onun yerine vatandaşlıktan çıkarmayı gündeme getiriyorlar. Bir AKP taktiği olarak torba halinde getirilen vatandaşlıktan çıkartma düzenlemesine milletvekillerimiz Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer'in adı da eklenmiş. Hukukta hiçbir yeri olmayan bu taktik, halkların iradesini yok saymaktadır. Esas amaç Gülen'in iadesine engel olmaya bir kılıf uydurmaktır. Hezer ve Sarıyıldız, bu halkın vekilleri, iradesidir. Kimsenin onların vatandaşlıklarını almak gibi tutumu, davranışı olamaz. Kimsenin haddi değildir."
'HDP MİLLETVEKİLLERİ REHİN ALINDI'
Zeytinlik alanlara ilişkin düzenlemeyi anımsatan Kemalbay, "Bu zeytinliklerin gözden çıkarılması aslında insanlığa karşı işlenmiş bir suç olmaktadır. Bir an önce bu yanlıştan dönülmelidir." diye konuştu.
'HER İKTİDAR BOŞ VAATLERDE BULUNDU'
Hükümetin, sahte muhattaplar yaratmaya çalıştığını ve barış süreci başlatılacakmış gibi bir söylentiyi ortaya yaydığını iddia eden Kemalbay, "Bugüne kadar her siyasi iktidar, böyle boş hayaller, vaatlerde bulunmuştur. Türkiye'nin en kadim sorunu olan Kürt sorununu çözme noktasında adım atmak yerine savaş, çatışma ve tasfiye politikalarını tercih etmiştir. AKP de aynısını yapıyor. Şimdiye kadar hiçbir hükümet bu çözüm getirmeyen politikalar karşısında bir sonuca ulaşmadı." ifadesini kullandı.
Gezi olaylarının dördüncü yılı olduğunu dile getiren Kemalbay, hükümetin her fırsatta Gezi olaylarını kriminalize edildiğini söyledi. Kemalbay, "Gezi'deki isyan ile Kütahya'da meralarına sahip çıkan kadınların direnişleri aynı direniştir." iddiasında bulundu.