'ALMAN ANAYASASI GEREĞİNCE ORDUMUZ ORADA KALAMAZ'
Almanya Anayasası'na göre Alman ordusunun, Federal Meclis'in ordusu olduğunu ifade eden Gabriel "Bununla bağlantılı olarak parlamentonun şöyle bir hakkı vardır; askerler nerede olursa olsun her milletvekili askerleri ziyaret hakkına sahiptir. Her milletvekili federal mecliste eşit haklara sahiptir. Bu mümkün olmazsa, ki mevkidaşımın ifade ettiği nedenlerden dolayı olabilir, o zaman Alman anayasası gereğince ordumuz orada kalamaz" diye konuştu.
'ZİYARETİN İÇ SİYASETEN MÜMKÜN OLMADIĞI DİLE GETİRİLDİ'
"Türk tarafına, Alman tarafının bu konuyu sürekli bir çatışma konusu yapmak istemediğini anlattık. Bu konunun sürekli gündeme getirilmesinden bir çıkarımız olmadığını ifade ettik. Şu anda bir ziyaretin mümkün olmadığı, her bir parlamenter için böyle bir ziyaretin iç siyaseten mümkün olmadığı dile getirildi. Ben bundan üzüntü duydum. Belki iç siyaseten bu şekilde bir yaklaşım var. Diğer taraftan şunu söylemek istiyorum; Alman ordusu dediğimiz zaman biz bir parlamento ordusundan bahsediyoruz. Bu nedenle parlamenterlerin ordumuzu her zaman ziyaret edebilmesi gerekiyor."
'İNCİRLİK'TEN ASKERLERİMİZİ ÇEKMEMİZ İLİŞKİLERİN KÖTÜYE GİTTİĞİ ANLAMINA GELMEZ'
Gabriel, İncirlik'teki Alman askerlerinin başka bir yere kaydırılabileceğine işaret ederek "Bu konuda oradaki birliklerimizin başka bir yere kaydırılması, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin kötüye gitmesi anlamına gelmez. Bu sorunu halledebilirsek ve karşılıklı olarak bu konu üzerinde çatışmazsak ve Konya'da birlikte bir çözüm bulduğumuz için de aslında diğer hususlarla birlikte bir çalışma imkanı veriyor bize. Bu konuda ortak menfaatlerimizin olduğunu, bunun üzerinde çalışmamız gerektiğini istişare ettik. Türkiye ile Almanya arasındaki o güzel dönemlere geri dönmek istediğimizi de tekrar ifade ettik" diye konuştu.
'HENÜZ SOMUT BİR PLAN YOK'
Gabriel, bir Türk gazetecinin, Türkiye'nin İncirlik'i ziyaret edecek bazı Alman milletvekillerine itiraz ettiğini anımsatarak bu konuda yeni bir liste sunulup sunulmadığıyla ilgili soruyu yanıtlarken sözlerine "İncirlik, PKK ve Gülen konusunda ben müsaade ederseniz Almanya'nın hukuk devletinden ne anladığını anlatmaya çalışacağım" diyerek başladı.
'KONYA'DA BİR ZİYARETİN İMKAN DAHİLİNDE OLMASINA SEVİNDİK'
Almanya Anayasası'nda Alman ordusunun bir parlamento ordusu olduğunun yazdığını ifade eden Gabriel, şöyle konuştu:
"Burada hükümet orduya bir görev vermez. Ordu, Almanya dışında görev alacağı zaman parlamento karar alır. Bununla bağlantılı olarak parlamentonun şöyle bir hakkı vardır; askerler nerede olursa olsun her milletvekili askerleri ziyaret hakkına sahiptir. Her milletvekili federal mecliste eşit haklara sahiptir. Bu mümkün olmazsa, ki mevkidaşımın ifade ettiği nedenlerden dolayı olabilir, o zaman Alman anayasası gereğince ordumuz orada kalamaz. Tabii ki bu Türkiye'nin bir kararıdır, güncel olarak bu imkan dahilinde değildir. Bizim bunu kabul etmemiz gerekir. Ama diğer taraftan Alman ordusunun bundan dolayı orada kalamaması sonucu ortaya çıkar. Ama biz tabii Türkiye ile bu konuda daha fazla bir tırmanma olmasını istemeyiz. Ama Konya'da bir ziyaretin imkan dahilinde olmasına sevindik."
ÇAVUŞOĞLU: ŞARTLAR OLUŞURSA İNCİRLİK ZİYARETİ MÜMKÜN OLABİLİR AMA ŞU ANDA DEĞİL
'DEVLETİN, SANIĞIN SUÇLU OLDUĞUNU KANITLAMASI GEREKİYOR'
Türkiye'nin Almanya'dan iadesini istediği PKK üyesi olduğu iddiasıyla Almanya'da yargılananlarla ilgili ise Gabriel, "Almanya hukuk devletidir. O nedenle Almanya'da bir yargılama söz konusu olduğunda burada kanıtların ortaya konulması gerekiyor. Sanığın suçlu olmadığını kanıtlamasının ötesinde aslında devletin, o sanığın suçlu olduğunu kanıtlaması gerekiyor. Aynı şekilde Alman vatandaşları için de bu böyledir. Mesela PKK ile ilgili 4 bin 500 soruşturma var Bu konuda hüküm giyen çok sayıda şahıs var. Ama kendi ülkelerinde alacakları ceza, Almanya'da aldıkları cezadan daha yüksekse o zaman cezalarını Almanya'da çekmesi gerekiyor, o zaman onları iade edemeyiz" diye konuştu.
'TÜRKİYE'DEN GELENLERİN İLTİCA TALEPLERİNİ AYRI DEĞERLENDİREMEYİZ'
"Biz her bir ipucunu, bilgiyi takip edeceğiz. Eğer Gülen örgütüne dahil olan bir kimse bu darbe girişimine katılmıştır deniyorsa o zaman mahkeme önünde delillere ihtiyacımız var, bu delillerin Türkiye'den gelmesi gerekiyor. Bizler de takip edeceğiz ama nihayetinde bağımsız mahkeme karar verecektir. İltica talepleriyle ilgili Türkiye'den 450 diplomat, asker, kamu görevlisi Almanya'dan sığınıma talebi var. Bu insanlar Almanya'dan iltica talebinde bulunuyorum derse bağımsız bir mahkemenin böyle bir hakları olup olmadığını değerlendirmesi gerekiyor. Bu davalar çok uzun sürebiliyor ne yazık ki. Yüzbinlerce insan, Pakistan, Afganistan gibi ülkelerden gelen insanların davaları sürüyor. Hatta Almanlar insanlar neden ülkemizde diyor ama bunu Almanya'daki bir kurumun değerlendirmesi gerekiyor. Türkiye tarafından bunun çok hoş görülmediğini görüyorum ama ne yazık ki bunu böyle yapmamız gerekiyor. Bunun Türkiye karşıtı bir tutum olarak algılanmaması lazım. Almanya'da da çok büyük sorunları beraberinde getiren bir konu, iltica taleplerinin yeterince hızlı değerlendirilmediği konusunda bir tartışma var. Ama yüz binlerce insan var, Türkiye'den gelen 450 kişinin taleplerini daha farklı değerlendiremeyiz."
ÇAVUŞOĞLU: YÜCEL İLE İLGİLİ SUÇLAMALAR GAZETECİLİKLE İLGİLİ DEĞİL
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise Deniz Yücel konusunda "Yücel konusu ne zaman bir araya gelsek söz konusu oluyor. Görüyoruz ki Yücel konusu Almanya için çok önemli. Ama şu bir gerçek; Almanya da çok iyi biliyor, Yücel ile ilgili suçlamalar gazetecilikle ilgili değil terörle ilgili. Ve bu konu bizim için hassas bir konu. Nasıl Almanya'da bağımsız mahkemeler varsa bizde de bağımsız yargı Yücel ile ilgili soruşturmayı sürdürüyor. Soruşturma tamamlandıktan sonra elbette yine yargı Yücel ile ilgili kararı verecektir. Biz konsolosluk konuları dahil diğer konularda elimizden gelen desteği veriyoruz. Bu başka ülkelerin vatandaşları için de geçerli" dedi.
ÇAVUŞOĞLU: YABANCI SERVİSLER GAZETECİLERİ AJAN OLARAK KULLANIYOR
Çavuşoğlu, son zamanlarda Avrupa'da bir 'moda' başladığını dile getirerek "Özellikle gizli servisler gazetecileri ajan olarak kullanmaya başladı. Yakalandığı zaman gazeteciler tutuklanıyor kampanyasıyla baskı oluşturuluyor. Geçtiğimiz günlerde başka bir ülkenin gazetecisi tutuklandı. Bizim askeri üslerimizin gizli kalması gereken yerlerin fotoğraflarını çekerek Irak'a geçti ve orada bunları paylaştı. Şimdi onunla ilgili işlem başlatınca ‘Efendim gazeteciyi nasıl tutuklarsınız?' Gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklanıyorsa söylersin. Ama teröre destek veriyorsa veya illeagal faaliyetlerde bulunuyorsa bunun Almanya'da da Avrupa'da da bir karşılığı var. Hukuk işliyor, şeffaf bir şekilde işliyor. Bu konuyu yine beraber değerlendirdik. Bazı talepleri oldu. Benim yapabileceğim bir şey değil ama ilgili kurumlara memnuniyetle ileteceğim" diye konuştu.
ÇAVUŞOĞLU'NDAN KATAR KRİZİ AÇIKLAMASI: DURUMUN NORMALLEŞMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPARIZ'