Şırnak'taki 13 askeri taşıyan helikopterin yüksek gerilim hattına takılması sonucunda düşmesiyle, üst rütbeli 13 asker hayatını kaybetti. Şırnak'taki askeri helikopterin düşmesi, yakın zamanda yaşanan helikopter kazalarını ve ihmalleri gündeme getirdi.
Helikopter engel tespit sistemi hakkında bilgi veren Arda Mevlütoğlu "Helikopter engel tespit sistemleri aktif ve pasif olarak 2 kategoride sınıflandırılıyor. Aktif sistemlerin kendi radarları var ya da lazer sistemleri var, bunlar çok daha pahalı. Sistem başına birkaç 100 bin dolar ya da milyon dolar mertebesinde. Pasif sistemler çok daha farklı yöntemlerle çalışıyor, kendi radarları olmayan sistemler, bu pasif helikopter engel tespit sistemleri de birkaç 10 bin dolar ve birkaç yüz bin dolar mertebelerinde. Burada esas söyleyeceğim, maliyetleri sistem başına 1 milyon dolar da olsa, 10 bin dolar da kurtaracağı canla kıyasladığınızda hiçbir şey. 127 helikopterin olduğunu varsayarsak hepsi için, helikopter engel tespit sitemi için 150 — 200 milyon gibi bir bütçe gözden çıkarılabilir" açıklamasında bulundu.
Helikopter engel tanıma sistemlerine neden ihtiyaç olduğunu açıklayan Mevlütoğlu, "Bu tür sistemler son 15-20 yıl içinde yaygınlaştı. Askeri helikopterlerde de, sivil helikopterde de çeşitli nedenlerden sık sık alçaktan ve yere çok yakın uçtuklarından dolayı, bu sistemlere ihtiyaç var. Özellikle çatışma ve risk algılanan bölgelerde askeri helikopterle çoğunlukla alçaktan ve hızlı bir şekilde uçmayı tercih ederler. Çünkü böylelikle düşmanın uçaksavar füzelerinin nişan alması çok daha zorlaşır. Alçaktan ve hızlı uçmak kaçınılmaz bir şey. Ama bu durumda da kaçınılmaz olarak bir risk ortaya çıkıyor. Başta elektrik, enerji nakil hatları olmak üzere, kuleler, antenler, yüksek televizyon verici ve telsiz antenleri, binalar, yüksek ağaçlar helikopterler için risk. Bu yüzden de dünya çapında her yıl çok sık askeri helikopterler bu tür engellere takılarak ve çarparak düşebiliyorlar. Teknolojik gelişmelerden dolayı son yıl engelleri önceden tespit edebilen sistemler yaygınlaştı ve bu sistemlerin maliyetleri oldukça düştü. Bu sistemleri üretmek ve geliştirmek oldukça ucuz ve basit hale geldi" dedi.
Türkiye'de savunma sektörünün iyileştirmeye ihtiyacı olduğunu savunan Arda Mevlütoğlu, "Şırnak'ta düşen genel maksat helikopterleri 90'lı yılların ortalarında envanter alındı, Fransız üretimi helikopterler bunlar. 25 kişi civarında personel taşıyabiliyor. İç hacmi de, kendisi de büyük helikopterler ve modern helikopterler. Bahsettiğim helikopterde engel tespit sistemleri çok hacimli ve çok yüksek, çok büyük şeyler değil. Dolayısıyla genel maksat helikopterlerine bu sistemlerin entegrasyonu çok büyük bir zorluk değil. Burada esas zorluk bu sistemlerin performansı. Teknolojiye asla yüzde 100 güvenemezsiniz. Bu tür engel tespit sistemleri de asla kaza veya çarpma ihtimalini sıfırlamaz. Anca riski kontrol edilebilir seviyelere düşürürler. Tehlikeyi daha düşürebilir yani bu sistemler, bir tür yardımcı hicaz ve yardımcı sistemdir. Ama istenilen performansı sağlayacak bir sistemin bulunması ve geliştirilmesi önemli bir mesele. Türkiye'de savunma sektörünün genel bir iyileştirilmeye ihtiyacı var. En tepede planlamadan, ihtiyacın giderilmesine kadar tüm o tedarik süreci, genelde oldukça sorunlu geçiyor. Çünkü teknik ihtiyaçlar bir türlü finalize edilemiyor. Ya da finalize edilen ihtiyaçların giderilmesi, çeşitli bürokratik sebeplerden dolayı her zaman hızlı olmuyor. Bir yandan ordumuzun ve güvenlik güçlerimizin acil ihtiyaçları var, bir yandan milli savunma sanayimizin geliştirilme hedefi var ama bu ikisi zaman ölçeği olarak her zaman uyumlu olamayabiliyor. Bir yandan acil ihtiyaçları karşılarken, bir yandan da zaman alıcı Ar-Ge projelerini büyütmeniz gerekiyor. Bu dengeyi sağlayabilmek de ciddi bir konu" cümleleriyle konunun önemine dikkat çekti.