Partili Cumhurbaşkanı sıfatıyla AK Parti'nin TBMM Grubu'nda ilk konuşmasını yapan Recep Tayyip Erdoğan'ın, FETÖ davaları kapsamında yurtdışına kaçan veya ülke dışında bulunanlara yönelik, "Vatandaşlıktan çıkarılacaklar" ifadesi, gözleri bu kritik sürece çevirdi.
KHK'ya göre, Türk Ceza Kanunu'nun 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak', 'Anayasa'yı ihlal', 'Cumhurbaşkanı'na suikast ve fiili saldırı', 'Yasama organına karşı suç', 'Hükümete karşı suç', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan', 'Silahlı örgüt' ve 'Silah sağlama' başlıklarındaki suçlar nedeniyle hakkında soruşturma yürütülen Türk vatandaşları yurtdışında ise mahkeme 1 ay içinde vatandaşlıklarının kaybettirilmesi amacıyla isimlerini Adalet Bakanlığı'na bildirecek.
Gazete Habertürk'ten Volkan Yanardağ'ın aktardığına göre Adalet Bakanlığı, bu isimlere Resmi Gazete üzerinden "Yurda dön" çağrısı yapacak. Buna rağmen 3 ay içinde yurda dönmeyenler, bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarılacak.
İLK BİLDİRİM GÜLEN İÇİN
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Mayıs'ta FETÖ davasının firari sanığı Fethullah Gülen'in vatandaşlıktan çıkarılması için Adalet Bakanlığı'na başvurdu. 680 sayılı KHK'daki düzenlemeye atıfta bulunan mahkeme, bakanlığa gönderdiği yazıda, "Yargılanması devam eden sanık Fethullah Gülen'in savunması alınamadığından ve hakkında yakalama kararı çıkarıldığı halde bu sanığın yurtdışında bulunduğu anlaşıldığından gereğinin takdir ve ifası, KHK hükmü gereğince Adalet Bakanlığı'na sunulmuştur" ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, iade süreciyle ilgili "Vatandaşlıktan çıkarmış olsanız bile bir birey sizin ülkenizde suç işlemişse onu talep edebilirsiniz. Vatandaşlıktan çıkardık ve aklandı diye bir şey söz konusu olamaz" açıklamasını yaptı.
'İADEYE ENGEL DEĞİL'
Ceza Hukuku Profesörü Ersan Şen'in konuya ilişkin değerlendirmeleri şöyle oldu:
"Türkiye, siyasi içerikli suçlarda iade almakta zaten zorluk yaşıyor. Bu yol tercih edilirse iadenin yolu güçleşir. Oradaki vatandaş, ‘Bakın beni zaten vatandaşlıktan da çıkardılar. Dürüst yargılanmayacağım ortaya çıktı' diyebilir. İade etmek istemeyen devlet de bunu söyleyebilir. Bu yüzden kendi ülkesinin vatandaşlığını verebilir. Ben böyle bir yolun tercih edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ama vatandaşlıktan çıkarma, otomatik olarak iade engeli de değildir. Türkiye'nin ABD ile AB ile Avrupa ülkeleriyle imzaladığı ikili iade anlaşmaları var. Bunlar gereğince iade etmeleri gerekir. Ancak idam düzenlemesi, OHAL'in devamı, kötü muamele iddiaları zaten iade etmeyen devletlerin elini güçlendirecektir."