15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 kişinin yargılandığı davanın duruşması, eski Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu'nun savunmasının alınmasıyla başladı.
Partigöç ile ilgili ilk bilgilerin, 2015 Ekim ve Kasım ayında "fetösavar" adlı internet sitesinden geldiğini, bu bilgileri dosya halinde hazırlayarak, yalnızca Partigöç değil, tüm isimleri Genelkurmay Başkanı ve İkinci Başkanına bizzat kendisinin ilettiğini aktaran Talu, Partigöç ile ilgili MİT'e ve Emniyet Genel Müdürlüğüne hassas kaynak araştırması yaptırıldığını anlattı.
'PARTİGÖÇ'ÜN FETULLAHÇI OLDUĞU YÖNÜNDEKİ BİLGİLERİ ARZ ETTİM, İNANMADILAR'
Sanık Talu, şunları kaydetti:
"Bu araştırmalarda da Partigöç ile ilgili Fetullahçı olduğu yönünde bilgiler gelince ben bunu Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan ve Kara Kuvvetleri Komutanı'na arz ettim. Genelkurmay Başkanı ve İkinci Başkanı, benim de hazır bulunduğum bir ortamda Partigöç ile ilgili gelen kayıtlara inanmadıklarını belirtmişlerdir. Tüm komutanların ortak kanaati, çok başarılı ve faydalı hizmetler veren bu personelin bir husumete, karalamaya maruz kalıp, kaybedilmemesi ve kazanılması yönünde olmuştur. Benim bu konudaki hareket tarzımın ne olacağına dair birinci amirim Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e sormam üzerine, 'Bir şey yok, biz ona güveniyoruz' cevabını aldım. Komutanların Partigöç'e güvenmelerine rağmen ben durumu netleştirmek için MİT ve emniyette konuyla ilgili birlikte çalıştığım arkadaşlara bir daha araştırma yapmalarını rica ettim. Partigöç ile ilgili ikinci sorgulama da birinciyi teyit eder mahiyette geldi. Bu durumu arz ettim. Partigöç ile ilgili olumsuz kayıtlar gelince YAŞ çalışmalarına katmadık. Çalışmaların her aşaması ve ilgili şahıslarla yaptığım görüşmeleri üstlerime arz ettim."
'TERFİ LİSTELERİ GENELKURMAY BAŞKANI'NIN DİREKTİFLERİ SONUCU OLUŞMUŞTUR'
Tüm bunların kayıtlarının da tutulduğunu belirten Talu, şunları söyledi:
"Bu çalışmada muhtemel terfi listeleri de görüşülmüştür. Terfi listeleri üzerindeki işaretlemeyi Genelkurmay Başkanı, mart ayındaki çalışmaları sırasında yaptı. Kırmızı kalemi karargahta bir tek o kullanır. Personel Başkanlığının bu listeler üzerinde düzenleme yapması söz konusu değil. YAŞ'ta kesin karara bağlanacak terfi listeleri, hassas kaynak araştırması sonuçlarını dikkate alan kuvvet komutanlarının değerlendirmeleri ve değerlendirmelerle ilgili Genelkurmay Başkanı'nın direktifleri sonucu oluşmuştur. Kesin terfi listesi YAŞ'taki çalışmalar sonucu oluşur."
Kamuoyunda, bütün terfi ve atamaların, Personel Başkanlığı tarafından yapılıyormuş gibi bir algı bulunduğunu anlatan Talu, FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu raporunu tuttukları personelin durumunu netleştirmek için MİT'e ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazıldıklarını söyledi.
'FİDAN'IN KARARGAHTA OLDUĞUNDAN HABERİM YOKTU'
Genelkurmay Karargahı'nda, saat 19.55'e kadar komuta katına çıkmadığını, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın karargahta bulunduğundan haberi olmadığını iddia eden Talu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın çağırması üzerine saat 19.55'te makam katına geçtiğini söyledi.
Talu, sanıklardan eski Genelkurmay Başkanlığı Personel Daire Başkanlığı Şube Müdürü Cemil Turhan'a, Genelkurmay Başkanının iki kişiyle bilgi sorduğunu, tutuklama olabileceğini söylediğini, olayları takip etme emri verdiğini anlattı. Ardından Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in kendisini çağırdığını ifade eden İlhan Talu, Güler'in odasından çıkarken, karargaha giren tam teçhizatlı askerleri gördüğünü söyledi.
MİT Müsteşarlığı'na saldırı olabileceği söylentisi nedeniyle yaşananların ilk başta tatbikat olduğunu düşündüğünü savunan sanık Talu, ardından karargahta hareketlenme başladığını, telaş içinde makama gelen emir astsubayının, askerlerin koridorda bulduklarını derdest ettiklerini söylediğini aktardı.
'HULUSİ AKAR'LA 13 KEZ GÖRÜŞTÜM'
Odasında beklediği süreçte, yaptığı tüm telefon görüşmelerinde, aynı konuları komutanlıklara ilettiğini savunan Talu, sabaha karşı da Akıncı Üssü'nden kurtulan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile 13 kez telefon görüşmesi yaptığını anlattı.