"Rahmetli Nejat Eczacıbaşı 'Dünyanın her ülkesinde 'know how' ilkesi geçer, Türkiye'de ise 'know who' ilkesi geçerlidir' derdi. Gerçekten de çoğu durumda 'Adamını bul' ilkesinin geçerli olduğunu ve bazı durumlarda ise 'Benim kim olduğumu biliyor musun?' cümlesinin sık sık seslendirildiğini biliriz.
Özellikle FETÖ örgütlenmesinin ayrıntıları açığa çıkmaya başladığından beri bilgi ve liyakat yerine bu örgüte üye olmanın ne kadar önemli olduğunu şaşkınlıklar içinde öğrendik. Askeri liseden başlayan üyeliğin kişileri generalliğe kadar taşıdığını gördük. Hava Kuvvetleri'nin jet pilotlarının FETÖ'cü olduklarını, 15 Temmuz'da dehşet içinde izledik.
'VEBA GİBİ'
"Yargıda davası olanların çözümü FETÖ desteğinde aradıklarını gördüğümüz gibi, ticarette rekabeti aşmanın da FETÖ'cülükten geçtiğini anladık. Adliyede, poliste, eğitimde, medyada ve toplumsal yaşamın her alanında FETÖ'nün veba gibi her alana sızdığını artık biliyoruz."
'FETÖ'CÜ BAKANLARIN KİM OLDUĞU BİLİNİYORDU'
'AK PARTİ'DEKİ FETÖ'CÜLER EN KISA ZAMANDA TASFİYE EDİLECEKTİR'
FETÖ'nün siyasi partilerdeki etkinliği konusu ise hâlâ tam bilinmemekte. Örneğin 2002'den beri iktidarda olan AK Parti'de kaç FETÖ eylemcisi vardır, tam bilemiyoruz. AK Parti milletvekili Şamil Tayyar şimdiye kadar çeşitli görevlerdeki AK Partililerden 300'ünün partiden atıldığını söylüyor. Ama çok üst görevlerdeki bazı isimlerin doğrudan ya da yakınları dolayısıyla FETÖ âşığı oldukları da kamuoyunun bilgisi dahilinde."