Darbe Komisyonu üyesi HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar ise darbe girişimi raporuyla ilgili, "Darbe Girişimi Raporu'nu AK Parti'nin anlatısı çerçevesinde yazılacağını tahmin ediyorduk ve hatta biliyorduk. Çünkü Darbe Komisyonu çalışmaları sırasında, kendi kurdukları anlatıya uygun düşmeyen her türlü girişimi bloke ettiler. 15 Temmuz günü ve gecesinin nasıl geçtiğini aydınlatmak üzere tanık veya ilgili çağrılması taleplerini reddettiler" ifadesinde bulundu.
AK Parti'nin Darbe Komisyonu üyesi Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay, CHP ve HDP'nin Darbe Komisyonu Üyeleri'nin ifadelerini reddederek, "Türkiye'de şu zamana kadar yapılmış en kapsamlı araştırma raporu. Tarihe not düşecek nitelikte çok önemli bilgi ve belgelerin olduğu bir rapor olduğuna inanıyorum" dedi.
15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu'nun 652 sayfalık darbe girişimi raporunu değerlendiren Darbe Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, raporun AK Parti'yi aklama raporu olduğuna dikkat çekerek ve Darbe Komisyonu Başkanı Reşat Petek'in Fethullah Gülen'in 1967 yılında CHP'ye 5 bin lira yardımda bulunduğuna dair belgeyi göstermesini işi sulandırmak olarak değerlendirerek, "Öncelikle ifade etmeliyim ki bu rapor Darbe Komisyonu'nun raporu değil, Darbe Komisyonu'nun AK Partili komisyon üyelerinin raporu. Çünkü rapor bizlere dağıtılmadan, raporu basın toplantısında gördük. Üç buçuk ayda hazırladıkları bu raporda, bize 10 gün süre vererek katkıda bulunmamız istendi. Raporu genel olarak değerlendirdiğimizde görülen tabloda bir örtbas etme hali vardır ve AK Parti'yi aklama raporu olarak gözükmektedir. Sorumluluğu 50 yıla yayarak hatta, 1967 senesinde Fethullah Gülen'in sözde CHP'ye 5 bin lira yardım etmiş gibi göstererek işe sulandırıp, ciddiyetinden uzaklaştırmışlardır. Bu tarz gerçek olmayan iddialar ve yapılan işler, Türkiye'de kalkışma yapmış, işgal girişiminde bulunmuş büyük bir örgütün araştırmasını hafifletir ve sabote eder. En önemli iki tanık, darbeye tanıklık etmiş iki şahsiyet MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, AK Parti tarafından komisyona getirtilmedi. Bu olayın en yakın iki tanığı komisyonda dinlenemedi. Burada bir siyaset çıkarmayalım. Bir partiyi suçlayarak, sorumlulukları paylaştırmaya çalışmayalım. Siyaset üstü ve partiler üstü bir tavırla bu işin üstüne gidelim. Bu milletin devletine olan güveni kayboldu. Önce herkes bir kendi hesabını versin. MİT raporuna gelince, milletin kafasını bunlarla karıştırmayalım" açıklamasında bulundu.
Darbe Komisyonu'nun hazırladığı darbe girişimi raporuyla ilgili açıklamada bulunan Darbe Komisyonu Üyesi HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, "Taslak raporun açıklanması bizim için sürpriz olmadı. Zaten AK Parti'nin darbe girişimine ilişkin bir anlatısı vardı, bir anlatı kurgulamışlardı. Darbe Girişimi Raporu'nun da AK Parti'nin anlatısı çerçevesinde yazılacağını tahmin ediyorduk ve hatta biliyorduk. Çünkü Darbe Komisyonu çalışmaları sırasında, kendi kurdukları anlatıya uygun düşmeyen her türlü girişimi bloke ettiler. 15 Temmuz günü ve gecesinin nasıl geçtiğini aydınlatmak üzere tanık veya ilgili çağrılması taleplerini reddettiler. En önemlisi tabii MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın davet edilme taleplerini işleme koymadılar. Sadece onlardan yazılı görüş istemekle yetindiler. Ama Hulusi Akar yazılı görüş bile bildiremedi.
MİT'ten bir rapor geldi, o raporda da herhangi bir aydınlatıcı bilgi yok. Kamuoyunda uzun süredir dile getirilen soruları cevaplandıracak ve tatminkar bir karşılık verecek bilgiler yok. Özellikle 15 Temmuz'dan önce bir istihbarat alınıp alınmadığı hep soruluyordu, MİT raporunda sadece 14 Temmuz günü 14.20 civarında bir kişinin bizzat MİT binasına geldiği söyleniyor.
Reşat Petek'in raporu açıklarken basın toplantısı sırasında Fethullah Gülen'in CHP'ye 1967 yılında 5 bin liralık yardımda bulunduğuna dair makbuz göstermesini de değerlendiren Sancar, "Bu raporun yazılma şekli ve tarihsel olayları üst üste koyma biçimi bütünüyle manipülatif nitelik bir taşıyor. Mesela 1967 yılında Fethullah Gülen'in CHP'ye yaptığı iddia edilen bağışın makbuzunu göstererek, CHP'yi Fethullah Gülen Cemaati'yle ilişkili gösterme gayreti içine giriyorlar. Bu acizliktir. Çünkü Fethullah Gülen'le ilişkili olarak Darbe Girişimi Raporu'nda Bülent Ecevit'in, Süleyman Demirel'in, Turgut Özal'ın ve Tansu Çiller'in ismi geçiyor ama liderlerin içinden bir tek kişinin, Recep Tayyip Erdoğan'ın ismi geçmiyor. Oysa en az 2003'den itibaren hepimizin gözü önünde, Recep Tayyip Erdoğan'la, Fethullah Gülen'in kol kola yürüdüğünü biliyoruz. Bu raporun gerçekleri örtme niyeti var. AK Parti hükümetinin Fethullah Gülen'le ilişkisine dair sayısız veri var. Peki Fethullah Gülen'le ilişkili AK Parti'den hiç mi kimsenin siyasi sorumluluğu yok? Burada kamuoyunun algısı ve zekasıyla alay etmek söz konusu değil de nedir? Bu rapor baştan sona AK Parti'nin siyasi sorumluluğunu örtme gayretiyle belirlenmiştir ve raporun temel amacı budur. Darbe Komisyonu gerçekleri ortaya çıkarmaya değil, gerçeklerin en önemli kaynağını örtmeye yönelik bir niteliktedir" dedi.
Darbe Komisyonu AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay ise, Çıray ve Sancar'ın değerlendirmelerinin tersine, Darbe Komisyonu raporunun, Türkiye'de şu zaman kadar yapılmış en kapsamlı araştırma rapor olduğunu dile getirerek, "Bu rapora büyük emek verildi. Türkiye'de şu zamana kadar yapılmış en kapsamlı araştırma raporu. Tarihe not düşecek nitelikte çok önemli bilgi ve belgelerin olduğu bir rapor olduğuna inanıyorum. Tüm komisyon üyesi arkadaşlarımızla birlikte toplamda 141 kişiyi dinledik, 200'den fazla rapor ve belge gönderildi. Yapılabilecek her şey yapıldı. En son MİT Raporu da geldi ve bu şekilde raporumuz tamamlanmış oldu. Yalnız şunu da dikkate almamız lazım, henüz iddianamelerin bile oluşmadığı bir dönemde Darbe Komisyonu çalışmalarına başladı. Biz şimdi bir çok bilgiyi verilen ifadeler ve iddianamelerden çok daha detaylı öğreniyoruz. Dolayısıyla belki zamanı biraz daha ötelenebilecek bir çalışma olabilirdi ama buna rağmen gerçekten çok dikkatli ve titiz bir çalışma yapıldı" değerlendirmesinde bulundu.
Muhalefet partilerinin Darbe Komisyonu temsilcilerinin, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı'nın Darbe Komisyonu'na gelip ifade vermelerinin istenmediği ifadelerine cevap veren Günay, "Ben buna katılmıyorum çünkü davet ettiğimiz hemen hemen herkes geldi. Darbe Komisyonu olarak Genelkurmay Başkanı'mız Hulusi Akar'ı davet ettiğimizde o cephede bir takım sınır ötesi operasyonları yönetiyordu. Ayrıca gelmeyen kişilerde bize yazılı olarak bildirimde bulunup, raporlarını gönderdiler. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar bir rapor göndermedi ama en son MİT Raporu'nu bekliyorduk, onun da gelmesiyle beraber raporumuz tamamlanmış oldu" dedi.
Fethullah Gülen'in CHP'ye 1967 yılında 5 bin liralık yardım ettiği açıklamalarını CHP'nin reddetmesi hakkında da açıklamada bulunan Günay, "Bu süreçte sanki sadece AK Parti'nin bu yapıyla ilişkisi olmuş ve tamamen AK Parti iktidarının sorumluluğunda diye bir algı oluşturulmaya çalışıyor. Ben buna karşıyım. O gün eğer darbe başarılı olsaydı, bu parti gözetmeksizin hepimizin sorumluluğu olurdu. Dolayısıyla artık bu yaklaşımı bırakalım. AK Parti, FETÖ'ye karşı 2010 yılından itibaren mücadelesini vermeye başladı" diye belirtti.