Habertürk'ten Helin Şahin'in aktardığına göre, Öksüz'ü serbest bırakan ve kısa süre önce tutuklanan Sönmez, iddiaya göre 'itirafçı' oldu. Sönmez, ilk olarak elektronik kelepçe takılarak ev hapsine alındı. Ancak soruşturma savcısı, emniyetteki ifadesinde önemli itiraflarda bulunan Sönmez'in, savcılıkta ifadesinin bazı bölümlerini değiştirmesi nedeniyle tutuklanmasını istedi. Savcının itirazı üzerine Sönmez, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
1988 yılında Polis Koleji'ndeki öğrencilerin 'cemaat abisi' olduğunu, ev sohbetlerinde öğrencilerle bir araya geldiğini söylediği ileri sürülen Sönmez, ifadesinde şunları anlattı:
Kuzenlerim Osman Ö., Ergün Ö., Feyzi Ö. ve Yüksel T. hakkında FETÖ soruşturmaları kapsamında işlem yürütülüyor. Ali Rıza Ç., HASAN M., Akın K., Mehmet D., Tayfun K. ve Fazlı D. ile staj gördüğüm dönemlerde yapılan sohbetlere katılıyordum. Fethullah Gülen ile bir okulun üst katında bulunan geniş mekânda çoğunluğu hâkim adayı olan arkadaşların bulunduğu toplantıda yemek yedim. Ancak o toplantıya katılan kişileri hatırlamıyorum. Fethullah Gülen'e doğrudan bağlı olan, gerektiğinde uzun yıllar uyuyan hücre şeklinde hareket edebilecek ve ‘Bozyaka talebesi' olarak anılan gruptan haberim yok. Gülen'in İzmir Bozyaka'ya yakın bir yerde bulunan Yamanlar Öğrenci Yurdu'nda ve Okulu'nda kaldığını duymuştum."
'TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK AMAÇLI KARAR VERMEDİM'
Emniyetteki ifadesinde "Adil Öksüz'ü bire bir tanıyor musunuz?" sorusuna "Tanımıyorum" karşılığını veren Çetin Sönmez, Öksüz'ü bıraktığı o güne ilişkin şunları söyledi:
"Adil Öksüz'ün darbe teşebbüsüne iştirakinden kesinlikle haberdar değildim. Ben Adil Öksüz dosyasını incelerken şüpheli hakkında bir önceki hâkim tarafından adli kontrolle yurtdışı çıkış yasağı konulduğu için yeni bir koruma tedbiri ve bu kapsamda tutuklamaya ihtiyaç duymadım. Ancak kesinlikle terör örgütüne destek amacıyla bu kararı vermedim."
