Rusya, Türkiye ve İran'ın hükümet ile muhalefet arasında doğrudan diyalog kurulması için inisiyatif aldığını hatırlatarak Astana süreci kapsayıcı olma prensibine dayandığını vurgulayan Lavrov, “Bu üçlü içerisinde Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar dahil olmak üzere Basra Körfezi'ndeki bazı Arap ülkelerinin bir anlamda temsilcisi olarak yer alıyor” dedi.
'BU ÜLKELERİN BAKANLARI TÜRİYE'NİN ROLÜNÜ DOĞRULUYOR'
Lavrov, bu ülkelerin dışişleri bakanları Moskova'yı ziyaret ettiğinde, Türkiye'nin Astana sürecine kendi yaklaşımlarını da temsil ettiğini doğruladığını aktardı.
Öte yandan Lavrov, geçen yılın sonunda Rusya, Türkiye ve İran'ın garantörlüğünde alınan ve BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan ateşkes kararının uluslararası toplumun mevcut duruma bakışını açık şekilde yansıttığını da vurguladı.
'SURİYE'DEKİ SORUNLAR AYRIŞTIRICI YAKLAŞIMLARLA ÇÖZÜLEMEZ'
Lavrov ayrıca, Suriye'deki sorunların birleştirici değil ayrıştırıcı olan, dahası İslam dini içindeki akımlar da dahil olmak üzere mezhep ayrımcılığı yapan yaklaşımlarla çözülemeyeceğini altını çizdi.