Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
Büyük Çerkez göçünde hayatını kaybedenleri anıyoruz, Allah'tan rahmet diliyoruz. Kuşkusuz güzel haberler de var. Fenerbahçe'nin Avrupa Basketbol Ligi kupasını kazanması bizi mutlu etti. Beşiktaş alırsa Beşiktaşlıyız, Trabzon alırsa Trabzonluyuz, Galatasaray alırsa Galatasaraylıyız. Fenerbahçe'nin başarısı konusunda da hepimiz bir araya geldik ve Fenerbahçe'nin başarısını kutluyoruz.
Bugün kuvvetlerin birliğinden söz ediyoruz. Demokrasi şu anda oksijen çadırında. Bir parti düşünün, kendi programında demokrasiden söz etsin, ahlaktan söz etsin ve bugün 16. yılın sonunda tam bir dikta yönetimi olarak ortaya çıksın. Bunlar zulümden hoşlanırlar adaletten değil, ahlaksızlıktan hoşlanırlar, ahlaktan değil. AK Parti'nin Genel Başkanı İbn-i Haldun'dan bahsediyor, adım gibi eminim tek satırını okumamıştır. Okusa yasaklar.
'TAŞERON İŞÇİSİ 21. YÜZYILIN KÖLESİDİR'
- CHP grubunun bir özelliği var, toplumun en zayıf kesimlerini ısrarla biz dile getiririz. Bazen CHP grubunda, bazen TBMM Genel Kurulu'nda bazen de Türkiye'nin herhangi bir yerinde. Taşeron işçisi 21. yüzyılın kölesidir. Bu kölelik anlayışına karşı çıkacağız. Sizin haklarınızı her yerde dile getireceğiz. Ramazan geliyor, işverene sesleniyorum; 28 işçiyi yeniden işe al. İşlerine son vermek vicdanın kaldıracağı bir şey değildir. Saygıdeğer iş adamından bekliyoruz.
- CHP grubunun bir özelliği var, toplumun en zayıf kesimlerini ısrarla biz dile getiririz. Bazen CHP grubunda, bazen TBMM Genel Kurulu'nda bazen de Türkiye'nin herhangi bir yerinde.
'SEN KİM OLUYORSUN VALİ BEY?'
Valilik Beşiktaş Belediyesi'nin 19 Mayıs törenlerine, yürüyüşüne izin vermedi. Belediye Başkanımız bütün gazetelere tam sayfa ilan verdi. Bunun üzerinde "toplumu tahrik edici ve kamu düzenini bozan ilan verdiğin için" gerekçesiyle soruşturma açıldı. Sen kim oluyorsun Vali Bey. Diğer belediyelere izin veriyorsun, valiysen valiliğini yapacaksın. Bize sarayın valisi değil, devletin valisi lazım.
SÖZCÜ GAZETESİNE OPERASYON TEPKİSİ
- Sözcü gazetesine de operasyon yapıldı. "Suçlama, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse iştirak", "FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek". Sözcü gazetesini FETÖ ile suçlamak aklın kabul edeceği bir şey değil. Sözcü gazetesi halkın sözcüsüdür arkadaşlar. Halk adına yayın yapar. Sözcü gazetesi Atatürkçülükten, demokrasiden, uygarlıktan ödün vermeyen bir gazetedir.
Sözcü gazetesinin yazarları kalemini satmayan ve dik duran, onurlu yazarlardır. Sözcü gazetesinin sürekli denetlendiğini biliyoruz ama açığını bulamazlar. Yazarlarına sansür uygulamayan ender gazetelerden birisidir. İhale peşinde koşmaz Sözcü gazetesi. 'İktidara yalakalık yapalım da malı götürelim' kimliği ve kişiliği de yok. Kamu bankaları bütün uyduruk gazetelere ilan verirler ama Sözcü'ye ilan vermezler. THY okunamayan ne kadar gazete varsa tomar tomar alır onlar okunmaz ama Sözcü gazetesini THY'ye bile sokmazlar. Bu adalet midir?
'NE CUMHURİYET'İ NE SÖZCÜ'YÜ SUSTURABİLİRSİNİZ'
Ne Cumhuriyet gazetesini susturabilirsiniz ne de Sözcü'yü susturabilirsiniz. Cumhuriyet gazetesi için bir FETÖ'cü savcı buldular davayı ona açtırdılar. Sözcü için de dosya boş açamıyorlar, sonunda bir savcı buldular. Ne Cumhuriyet gazetesini ne de Sözcü gazetesini susturabilirsiniz. Savcı kardeşim, sen sarayın savcısısın. Sen Cumhuriyet Savcısı değilsin. Cumhuriyet Savcısı yasalara bakar. Savcı iktidarın maşası olmaz. Onurludur cumhuriyet'in savcısı. Cumhuriyet savcısı iradesini iktidara teslim etmişse o sarayın savcısıdır. FETÖ'cü arıyorlar. Sen FETÖ'cü arıyorsan Bakanlar Kurulu'na bakacaksın. AK Parti grubuna bakacaksın, saraya bakacaksın sen."
'KONTROLLÜ DARBE GİRİŞİMİNİN İPLİĞİNİ YAKINDA PAZARA ÇIKARACAĞIZ'
Havuz medyasından, Star gazetesinden; "Erdoğan bugüne kadar cemaatten gelen talepleri yerine getirdiğini belirterek 'bizim bir birlikteliğimiz var' diyor" Sen cumhuriyetin değil, sarayın savcısı olduğun için bunu görmüyorsun. Tayyip Erdoğan'a ne getirdiler de geri döndü. Dönen bir şey yok. Rabbim şahittir diyor. Senin ne haltlar ettiğini biz gayet iyi biliyoruz. Bunları soruşturacak yürekli bir savcı var mı? Öyle bir savcı arıyoruz. Dürüst, yürekli bir Cumhuriyet Savcısı arıyoruz. 15 Temmuz kontrollü darbe girişiminden sonra, bunun da ipliğini çıkaracağız yakında herkes tanık olacak buna, binlerce mağdur yarattılar. FETÖ'cü diye baklavacı buldular, çikolatacı buldular, esnaf buldular, hakim buldular, savcı, vali buldular ama ne hikmetse siyasetçi bulamadılar. Bu memleketi kimler yönetecekti? Nerede bu darbenin siyasi ayağı? Gizliyorlar. Neden o komisyona darbeye bizzat tanıklık edenler bilgi vermiyorlar. Kontrollü darbe açığa çıkmasın diye. Kimin ne yaptığını gayet iyi biliyoruz. 15 Temmuz karşı darbe girişimidir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti bir karşı darbe girişimi ile karşı karşıyalar. Binali Bey 'FETÖ'nün siyasi ayağı yok' diyor. Sanıyor buna inanacağız. Siyasi ayağı var; Saraydan başlayarak AKP grubuna kadar gelirsin. FETÖ'yü beslediler, büyüttüler. 'Aynı menzile gidiyoruz' dediler. Sensin FETÖ'cü. Senden daha iyi bu işi bilen mi var?
'NE GÜNAHI VAR BU ÖĞRENCİLERİN?
5 günlük askerin nesi darbe yapacak? Harp Okulu'nda okuyan öğrencilerin anneleri burada. Ne günahı var bu öğrencilerin. Komutan diyor dışarı çıkıyorlar. Bütün dünya ordularında kural budur. Almışsınız hapse atmışsınız, niçin? Karşı darbe yapmak için. Bunlar sadece terör örgütlerine sıcak davranmadılar, onları beslediler.
'ERDOĞAN, 'GAZİANTEP'TEKİ IŞİD SALDIRISI OLANA KADAR SABRETTİK' DEDİ'
- 18 Mayıs 2017'de AK Parti'nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yapar. Yaptığı konuşma çok önemlidir; "İşte Suriye, biz Gaziantep'teki DEAŞ saldırısı olana kadar hep sabrettik. Orada 53 vatandaşımız öldürüldükten sonra daha duramayız dedik". Terör örgütünü biliyorsun, sabrediyoruz diyorsun. Bir terör örgütüne sabır gösterilir mi?
Peki, Gaziantep saldırısına kadar ne oldu? 20 Mart 2014, Niğde'de 2 polisimiz şehit edildi. IŞİD'e terör örgütü diyemediler. 11 Haziran 2014, Musul Başkonsolosluğumuz basıldı. 6 Ocak 2015, Sultanahmet'te bir polisimiz şehit oldu. 5 Haziran 2015, Diyarbakır Mitingi'ne saldırı yapıldı 4 kişi hayatını kaybetti. 20 Temmuz 2015 Suruç'ta saldırı, yine bir şey yapmadılar. 10 Ekim 2015, Ankara Garı'nda katliam yaptılar 103 çocuğumuz hayatını kaybetti, ona da 'kokteyl terör örgütü' dediler, 'IŞİD' demediler. 1 Mayıs 2016 Gaziantep'te emniyete saldırdılar, Atatürk Havalimanı'nda 45 kişi hayatını kaybetti. Gaziantep saldırısına kadar 209 vatandaşımız IŞİD tarafından şehit edildi, bunlar IŞİD'e terör örgütü demedi. Bu suçunu TÜSİAD toplantısında itiraf ediyor. Bu mudur devlet yönetmek. Seyrettik diyor 209 kişi hayatını kaybederken.
'RADİKAL GRUPLARA SİLAH GÖNDERİYORLARDI, İDEOLOJİK AKRABALIKLARI VAR'
- İdeolojik akrabalıkları var çünkü. Suriye'ye silah gönderiyorlardı. Bütün radikal gruplara silah gönderiyorlardı. Türkiye'yi dünyaya rezil ettiler.
'BELEDİYE ÜYELERİ 'IŞİD İYİ Kİ VARSIN' DİYOR, SAVCININ SÖZCÜ'YLE NE İŞİ VAR?'
- Sevgili savcı, saraydan talimat almıyorsan bu cümle ile ilgili olarak sen bir şey yapıyor musun? Şimdi soruyorum sevgili savcı, saraydan talimat almadan bu cümleyle ilgili olarak bir şey yapıyor musun? Neden sen sabrettin kardeşim 209 kişi hayatını kaybedecek? Bunların bir belediye üyesi var, "IŞİD iyi ki varsın, Allah kurşununu azaltmasın" diyor. Bu cumhuriyet savcısına sormak istiyorum, senin ne işin var Sözcü ile, Cumhuriyet ile… Bu ülkenin bekasını düşünüyorsan asıl bunların üzerine gideceksin.
'OHAL'LE BÜTÜN İSTEDİKLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Değerli arkadaşlarım. 15 Temmuz darbe girişimini hepimiz biliyoruz. Kontrollü bir darbe girişimi olduğu konusunda kanaatimiz iyice güçleniyor zaten. OHAL'le bütün istediklerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Çıkardıkları kararnamelerle demokrasiyi askıya aldılar. Ve bu süre içinde anayasayı değiştirdiler. Bu anayasa, hukuksuz bir anayasadır. Bu anayasa, mühürsüz bir seçimin ortaya çıkardığı anayasadır. Bu anayasanın, cumhurbaşkanının yemini bölümünü bir daha okuyorum; "Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma, büyük Türk milleti ve tarih huzurunda namusum ve şerefim üzerinde and içerim". Şimdi ben merak ediyorum, tarafsızlık gidip bir partiye üye olduğunuz anda biter. Genel Başkan olduğunuz anda biter. O zaman bu namus ve şerefi nerede bıraktınız siz?