Kuzey Kore'de 12 Avrupa vatandaşından oluşan bir grup içinde, 2005 yılında European Business Association ekonomik birliğini kurduklarını anlatan Abt, "Bu birlik, Kuzey Kore'de ilk yabancı ticaret odasıydı. Ticari odamızın uzun yıllar boyunca Pyongyang'daki uluslararası fuarlarda kendi pavyonu vardı. Birliğimiz, Avrupalı şirketlerin Kuzey Kore'de iş yapmasına, Kuzey Koreli firmaların da Avrupa'da ortak arayışında yardımcı oldu" dedi.
'SON 15 YIL İÇİNDE REFAH DÜZEYİ YÜKSELDİ'
Kuzey Kore'de son 15 yıl içinde refah düzeyinin güçlü bir biçimde yükseldiğini belirten İsviçreli işadamı, "Bunu sadece başkent Pyongyang'da değil kırsal alanda da gözlemliyoruz. Bu, reformlar sayesinde mümkün oldu. Tarımcılar şimdi ürünlerinin bir kısmını piyasaya satabiliyor ve geliri kendine bırakabiliyor. Ülkede orta sınıf orta çıktı, girişimciler var. Çarşılar ve mağazalardaki ürün doluluk oranı iyi düzeyde. Lokanta sayısı giderek artıyor, kentlerin caddelerinde ilk tıkanıklar oluşmaya başladı" diye konuştu.
'NSA DİNLEMELERİNDEN DAHA İYİ'
"Elbette devlet güvenlik servisi beni takip ediyordu" diyen Abt, "Ama benim hiçbir zaman siyasete karışmadığımı biliyorlardı. Telefon görüşmelerim sırasında, cihazda yabancı sesler gelince ben, ‘Dinleyen herkes hoş geldi' diyordum ve gülüşmeleri duyuyordum. Bu bence NSA'nin (ABD Ulusal Güvenlik Ajansı) dinlemelerinden daha iyi. NSA işini daha sistematik, yoğun ve duygusuz yapıyor" diye ekledi.
'BASKI YERİNE İLETİŞİM SAĞLANMALI'
Kuzey Kore'ye yaptırımlarla baskı yapmak yerine bu ülkeyle her türlü iletişimin sağlanması gerektiğini kaydeden Abt, "Sadece bu ülkeye gelenler, gezenler, görenler bu halkın niyetini anlar ve durumu iyiye doğru iyileştirebilir. Kuzey Korelilerle çalışan yabancılar yeni fikirlerle karşılaşıyor, sorgulasa da kabul ediyor. Bunu kendi deneyimimden biliyorum" dedi.