Sözcü yazarları ve yöneticileri gözaltı kararını değerlendirdi

Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, gazete yazarları Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Soner Yalçın ve gazete avukatı Celal Ülgen  birlikte gazetenin merkez binasında açıklama yaptı.

GENEL YAYIN YÖNETMENİ YILMAZ: TÜRK BASIN TARİHİ İÇİN KARA BİR GÜN

Yılmaz, "Bugün çok anlamlı bir gün ama ne yazık ki Türk basın tarihi için kara bir gün oldu.. Daha önceden böyle haberler alıyorduk ama inanmıyorduk. Bu iktidarın bunu yapacağına aklımız ermiyordu. Çünkü burası bildiğimiz kadarı ile demokratik bir hukuk devleti. Böyle bir şey yapacaklarına anlam veremiyorduk" dedi.

Geçen hafta Cumhuriyet gazetesinin internet sitesinin genel yayın yönetmeni Oğuz Güven tutuklandığında işlerin ciddileşmeye başladığını düşünmeye başladıklarını dile getiren Yılmaz " Gözaltı olabilir, ifadeye çağırma olabilir diye düşünürken bu sabah 19 Mayıs'ı kutlamaya hazırlanırken millet Anıtkabir'e bayraklarıyla kutlamaya çıkarken sabah sabah bu haberle uyandık. İlk önce bize gelen haber patronumuzun evinde arama olduğu gözaltı kararı olmadığı, sorumlu müdürümüzün ifadesinin alınacağı ve evinin aranacağı haberi yapan arkadaşımızın da ifadesinin alınacağı idi. Biz de olabilir dedik. Biz ifadeden hiçbir şeyden kaçmayız veririz. Kaçacak yerimiz yok, gözümüz gönlümüz açıktır bizim. Fakat sonradan beklediğimiz gibi oldu, gözaltı kararı çıktı" diye konuştu.

'CUMHURBAŞKANI'NIN NEREDE TATİL YAPTIĞI DÜNYANIN HER YERİNDE HABERDİR'

Cumhurbaşkanı'nın tatil yapmasının dünyanın her yerinde haber değeri taşıdığını belirten Yılmaz "Bundan önce Demirel oldu, Özal oldu. Tansu hanımın mayolu resimleri çıktı. Haber yapan arkadaşımız da Marmarisli. Marmaris'ten eşinden dostundan bilgiler geliyor. Arkadaşları arayıp ‘cumhurbaşkanı burada dinleniyor' diyor. Oraya gidiyor esnafla vatandaş ile konuşuyor. '4 gündür cumhurbaşkanı burada biz trafikten dışarı çıkamıyoruz' diyor. Sosyal medyada paylaşılıyor. Arkadaş haberi yapıyor internet sitesine geçiyor. O gece de talihsiz şekilde darbe oluyor. Ertesi gün yandaş medyada bizim patronumuzu hedef alan haberler çıkmaya başlıyor. Cumhurbaşkanının nerede tatil yaptığı dünyanın her yerinde haberdir" ifadelerini kullandı.

'MUHABİR KÖTÜ NİYETLİ OLSAYDI 10 AY İÇİNDE KAÇARDI'

"Biz gazetecilik yaptık bize ödül verilmesi gerekir" diyen Yılmaz "Savcılık bizimle ilgili dosya açtı gizlilik kararı aldırdı. Bizim hakkımızda ne olduğunu bilmiyoruz. 10 ay sonra operasyon yapıldı. Muhabir arkadaşımız kötü niyetli olsaydı 10 ay içinde kaçardı. Hala evinde polisi bekliyor. Bu kadar iyi niyetli arkadaşımız. Yandaş olan FETÖ'cü dediklerinin hepsi kaçtı. Hepsi yurtdışında. Gerçek gazeteciler burada" dedi.

Cumhurbaşkanının yaverinin 'Cumhurbaşkanının yerini ben bildirdim' diye ifadeleri olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Bunları da haber yaptık. Daha önceden savcılardan gelen bilgi 'bu dosya boş içinde bir şey yok' şeklindeydi. Sonra duyduk Fehmi Koru bizim hakkımızda ifade vermiş. İfadesinde Burak beyin cemaat okullarında okuduğunu söylüyor. Google'dan her şey çıkıyor. Ata Kolejinden mezun, İsviçre'de okumuş. Yaptığı iş, okuduğu okullar belli. Çamur atarak üstüne geliyorlar" diye konuştu.

'MUHALEFET YAPMAK SUÇSA MUHALEFET YAPTIK'

Yılmaz, tepkisini şöyle anlattı: "Sözcü onlar için korku gazetesi. Sözcü büyüdü. En önemli yazarlar Sözcü'de yazıyor. Kimse kimseye müdahale etmiyor. İktidara da çatılıyor yeri geliyor CHP'ye de çatılıyor. Demokrasi varsa her şey olur. Kalıplaşmış bir suçlama ile Sözcü'ye FETÖ'cü damgasını yakıştırmaya kalkıyorlar. Bunu üstümüze bile almıyoruz. En fazla FETÖ ile mücadele eden biziz. Bizle ilgili 30 davası vardın cemaatin. 10 yıl önce onlar Fethullah Gülen hocaefendi derken biz FETÖ diyorduk. Şimdi FETÖ'cü olduğu için içerde olan hakimler bizi haberlerimiz nedeniyle mahkum etmişti. Soner bey hapiste yattı bunlar yüzünden. O zaman Soner beye Ahmet Şık'a Nedim Şener'e arka çıktık. Oda TV'dekilerin hepsinin arkasında durduk gene de dururuz. Fakat bu suçlama bizi üzüyor. Bize FETÖ'cü demeleri saçma sapan geliyor anormal geliyor. Ama bize deseler ki siz çok sıkı muhalefet yaptınız o zaman tamam. Muhalefet yapmak suç ise biz bu ülkede muhalefet yaptık. Atatürkçüyüz. Biz bu değerlerden hiç ödün vermedik."

'FİRARİ YAKIŞTIRMASI AĞIRIMIZA GİDİYOR'

 Yılmaz Sözcü Gazetesi İmtiyaz Sahibi Burak Akbay'a yönelik 'firari' suçlamasına da tepki göstererek "Bizim patronumuza yapılan yakıştırma ağırımıza gidiyor. Firarda olduğu, kaçak olduğu söyleniyor. Biraz araştırsınlar. Burak bey, 5 gün önce buradaydı anneannesinin cenazesine geldi. Referandumda buradaydı. Oyunu vermek için geldi ve gitti. El insaf demek lazım. Buradayken çağırıp ifadesini alın. Ona sorun ne varsa. Kaçak muamelesi yapmak yakışık almıyor. Demokrasi ile bağdaşmıyor. Burak beyin iki çocuğu var çocukları için Londra'da bir yıldır. Bizim orada işyerimiz de var. Yabancı gazeteler de basıyoruz. Bizim işimiz gazetecilik. Bizim gelirimiz gazeteden" dedi.

ÖZDİL: OPERASYONUN YAPILIŞ TARİHİ BİLE NİYETİ GÖSTERİYOR

Yılmaz Özdil de tepkisini "Bu operasyonun yapılış tarihi bile arkasında hedeflenen niyeti gösteriyor" sözleri ile dile getirdi.

DÜNDAR: DAR AĞACINDA BİLE…

Uğur Dündar ise "Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Soner Yalçın, Necati Doğru ve diğer değerli yazar meslektaşlarımız için FETÖ'cü gazetede yazıyor derseniz bu iftiradan öte gitmez. Bu çamur bize yapışmaz. Soner Yalçın FETÖ'cülerin kumpası ile zindanda en güzel yıllarını geçirmiş bir kalem erbabıdır. Her türlü iftiralarına her türlü kumpaslarına maruz kalmış ailesi başka olmak üzere atılmadık çamur bırakılmamış ama çok şükür bunların hiçbiri üstüne yapışmamış Atatürk'ün yolunda ilerleyen cumhuriyetin kuruluş değerlerine gönülden bağlı biriyim. Bizi dar ağacına bile götürseler ‘Yaşasın cumhuriyet yaşasın Türkiye' diyecek bir vatanseverim. Eğer bu suçsa biz suçluyuz. Bizler hiçbir gücün önünde eğilip bükülmeyiz. Biz sadece bir tek gücün önünde eğiliriz o da halkın gerçekleri öğrenme hakkıdır" dedi.

Dündar, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada da "Bayram sabahı Sözcü'de gözaltılar varmış! Doğruca gazetem Sözcü'ye gidiyorum. Eğer Sözcü de FETÖ'cü ise, Türkiye'de herkes FETÖ'cüdür!.." ifadelerini kullandı.

​YALÇIN: KANDIRILANLAR KANDIRILMAYA DEVAM EDİYOR'

Soner Yalçın da "Biz kendimizi iktidarlara anlatmak zorunda değiliz. Bizim FETÖ ile ilgili mücadelemizin ne olduğunu biz sadece sorumluluk duyduğumuz halkımıza anlatırız. Biz bunun mücadelesini verdik vermeye de devam edeceğiz. Bu operasyondan benim elde ettiğim sonuç budur: Kandırılanlar kandırılmaya devam ediyor" diye konuştu.