'BU BÖLGE YENİDEN DİZAYN EDİLMEK İSTENİYOR'
Karamollaoğlu, şunları kaydetti: "Ben ABD'nin Ortadoğu'da temel oyun kurucu olarak hedeflerinden vazgeçeceği kanaatinde değilim. Eğer öyle bir niyeti olsaydı, bu savaşın bu noktaya gelmesine de mani olurdu. Türkiye, ABD'nin dönemin Başkanı (Barack) Obama'nın benim anladığım kadarıyla bir ifadesini yanlış anladı. Obama o zaman, 'Esed yürüyen bir cesettir' gibi bir ifade kullandı. Bu, Esed'in sonunun geldiği kanaatini doğurdu hükümette. Bunun üzerine 'Esed orada oturamaz' dediler. Aradan bu kadar zaman geçti ama Esed hala oturuyor. Hiç unutmayalım, bu bölge yeniden dizayn edilmek isteniyor."
'ABD, KENDİSİNİ DEŞİFRE EDECEK BİRİSİNİ TÜRKİYE'YE GÖNDERMEZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fethullah Gülen'in iadesini ABD Başkanı Trump'tan istemesinin bir anlamı olmadığını, ABD'nin Gülen'i iade etmeyeceğini savunan Karamollaoğlu, şöyle devam etti: "Benim kanaatim, kendi iç çekişmelerinde bir alet kullanılmayacaksa, Fethullah Gülen'i Türkiye'ye teslim etmesi mümkün değil. Çünkü 15 Temmuz kalkışmasının arkasında sadece FETÖ yok, ABD'nin kendisi de var. Eğer Gülen buraya gelirse, bildiklerini ister istemez buraya aktarmak zorunda kalacaktır, aktarmasa bile aktarma ihtimalinin düşüncesiyle, kendisini deşifre edecek birisini Türkiye'ye göndermez."
'KUVVETLER AYRILIĞI GERÇEKLEŞMEDİĞİ TAKDİRDE BAŞKANLIK REJİMİ, DİKTA REJİMİNE EĞİLİR'
16 nisan anayasa değişikliği referandumunda neden 'Hayır' dediklerine de değinen Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben kamplaşmayı doğru bulmuyorum, biz ne hayırcıyız, ne de evetçi. Referandumda hayır dememizin nedeni çok açıktır, kuvvetler ayrılığı gerçekleşmediği takdirde başkanlık sistemi dikta rejimine eğilir, o tarafa doğru meyleder. Çünkü çok geniş yetkilerle donatılmış, denetlenmesi zor bir başkanlık oluşturuyorsunuz."
Karamollaoğlu, adalet mekanizmasının herhangi bir kişinin elind ebulunmaması gerektiğini de vurguladı: "Meclisin denetimi kesinlikle, herhangi bir şüpheye maruz bırakmayacak şekilde olmalı. Aynı zamanda adalet mekanizması da hükümetin, başkanın veya bir grubun elinde bulunmamalı. Bugün görüyoruz ki ülkede en çok yara alan müessese adalet sistemidir. Adalet mülkün temelidir, adalet olmayan bir yerde huzur, barış olmaz, kalkınmada olmaz, onun için biz böyle bir kamplaşmanın içinde hiçbir zaman olmayız."