Cumhuriyet gazetesi internet yayın yönetmeni Oğuz Güven'in Başsavcı Mustafa Alper'in yaşamını yitirdiği trafik kazasının ardından paylaşılan tweet gerekçe gösterilerek ‘örgüt propagandası' yaptığı iddiasıyla tutuklandı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto gazeteci tutuklamalarına ilişkin Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a "Bazı arkadaşlarımız zamanında benzer sıkıntıları çekmiş olmalarına rağmen Oğuz'u hedef gösterdiler. Bizde dayanışma yok, ihbarlar var" değerlendirmesini yaptı ve ekledi: "Biz umudu kaybetmeyen bir kuşaktan geliyoruz ama bugünkü manzara çok kötü. Gazetecilerin ilk adresi adliyeler oldu. Son olarak Cumhuriyet'in internet yayın müdürü Oğuz tutuklandı. Hayatında gazetecilikten başka bir şey yapmamış bir arkadaşımız."
258 gazetecinin tutuklu olduğunu hatırlatan Turgay Olcayto'ya göre bu tutuklamalar Türkiye'nin ayıbıdır.
"Uluslararası alanda gazeteciler geldiği zaman onlara söyleyecek söz bulamıyoruz" diyen Olcayto, "Çünkü sordukları sorulardan biri sizin dayanışmanız nerede? Bizde maalesef dayanışma yok, ihbarlar var. Bazı arkadaşlarımız zamanında benzer sıkıntıları çekmiş olmalarına rağmen hem televizyonlarda hem sosyal medyada Oğuz'u hedef gösterdiler. Ve belki Oğuz'un mahkum olmasının temellini hazırladılar. Gazeteci gazetecinin kurdu olmamalı. Ama aydınlığa çıkacağız, inanıyorum" açıklamasını yaptı.
‘YASAKLARLA ÖNLEYEMEZSİNİZ'
Gazetecilerin kafalarda potansiyel suçlu olarak görüldüğünü belirten Olcayto, "Bunlar yazmasınlar ya da bizim istediğimiz gibi yazsınlar gibi bir düşünceleri var herhalde ama böyle yürümez. Sonuçta dijital dönemde yaşıyoruz. Dünyanın her yerinden haber almak mümkün. Bunu yasaklarla önleyemezsiniz" dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto tutuklu gazetecilerle çok kez görüşme talebinde bulunduklarını ve bir türlü izin çıkmadığını söyledi: "Bazen ‘Etrafa bizi duyuruyorsunuz. Türkiye'yi dışarıda zor durumda bırakıyorsunuz' şeklinde kızıyorlar. Ne yapalım? Türkiye'de şu kadar gazeteci arkadaşımız cezaevinde demeyelim mi? Zaten bunları görüyorlar. Bizim ergenekon döneminde gitmediğimiz cezaevi kalmadı. Bütün arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Onlara moral vermek oluyordu bu. Şimdi sayın bakana kaç kez başvurduk. Tek satır yok. Verilen cevap sadece 'Bakanın önünde imzada'. Bugüne kadar ne bitmek tükenmek bilmeyen imza, çıkmadı. Bir türlü arkadaşlarımızı ziyaret edemiyoruz. Başbakana erişmeyi denedik olmadı. Cumhurbaşkanını denemedik. Çünkü o isterse zaten çözülür. 21'inde genel kurulları var. Bizi de davet etmişler. Her şeye rağmen ilişkimizi kesmiyoruz, bir arkadaşımızı göndereceğiz."