Türkiye, Almanya Federal Meclis Savunma Komisyonu üyesi milletvekillerinin İncirlik Üssü'ndeki Alman askerlerini ziyaret etme talebini geri çevirdi. Bunun üzerine Almanya Başbakan'ı Angela Merkel, "Alman Ordusu bir parlamento ordusudur. Bu nedenle bizim vekillerimizin askerlerin konuşlandırıldığı yerlere giriş izninin olması kesinlikle gereklidir. Türkiye ile iletişimi sürdüreceğiz. Fakat bunun paralelinde, görevimizi gerçekleştirmek için farklı yollar aramalıyız. Bunun anlamı, İncirlik'e alternatif aramak. Alternatiflerin biri de Ürdün" açıklaması yaptı.
Türkiye'nin İncirlik Üssü kararını ve Türkiye-Almanya ilişkilerini Sputnik'e değerlendiren TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 24 Mayıs'ta Brüksel'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel'in biraraya geleceğini, bu görüşmede iki ülke ilişkilerine dair tüm konuların masaya yatırılacağını düşündüğünü söyledi.
'İLİŞKİLER SAĞLIKLI ZEMİN ÜZERİNDE YÜRÜMÜYOR'
Türkiye-Almanya ilişkilerinin sağlıklı bir zemin üzerinde yürümediğini kaydeden AK Partili Yeneroğlu'na göre Almanya'nın ‘bizimki parlamento ordusu, parlamenterler orayı ziyaret eder' söyleminin formel olarak bir karşılığı da yok. Yeneroğlu, "Sonuçta Türkiye de bu anlamda hukuken parlamento ordusu ama konu bu değil" dedi. Yeneroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘TÜRK-ALMAN İLİŞKİLERİNDE CİDDİ AÇMAZLAR VAR'
"Türk-Alman ilişkilerinde ciddi açmazlar var. Bu açmazların başında özellikle Türkiye'de darbe teşebbüsü içerisinde bulunan ve askeri sıfatla Almanya'ya sığınma talebinde bulunan insanların sığınma taleplerinin aslında geçici olarak bile değil tam olarak hemen kabul edilmesi. Buna benzer sonuçta PKK ile ilgili Almanya'nın ortaya koyduğu politikalar. Bunlar müttefiklik iddiasına yakışan hususlar değil.
Özellikle Türkiye'yi ziyaret edecek siyasiler noktasında, mesela o heyetler arasında PKK'ya açıkça destek veren insanlar var. Parlamentodaki Savunma Komisyonu'nu biliyoruz. Savunma Komisyonu'nun içerisinde Sol Partinin üyeleri var, bu Sol Partinin üyeleri PKK'ya açık destek veren kişiler. Bunları zaten gizlemiyorlar, saklamıyorlar. Yıllardır bunun mücadelesini veriyorlar.
‘ALMANYA TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKİYE'NİN HASSASİYETLERİNİ DİKKATE ALMIYOR'
Yine en son 1.5-2 ay evvel Frankfurt'ta PKK'nın yaptığı eylem, bu gibi şeylere müsaade ediliyor. PKK ile mücadele noktasında, terörle mücadele konusunda Türkiye'nin hassasiyetlerinin hiç birisini dikkate almıyor.
‘PKK'LILARIN OLDUĞU KOMİSYONA ‘BUYUR GEL' GİBİ BİR YAKLAŞIM DA BEKLENEMEZ'
Bu durumda tabi ki Türkiye'nin bu meselelere kayıtsız kalması beklenemez. Aynı zamanda PKK'lıların içerisinde bulunduğu komisyon üyelerine ‘buyur gel' gibi bir yaklaşım da beklenemez. Ama bunlar sonuç itibariyle daha üst düzeyde görüşülür. Yeni bir zemine oturtulması gereken meseleler, Brüksel bu açıdan bir fırsat diye düşünüyorum. "
Almanya'dan gelen ‘İncirlik'ten çekilme ve Ürdün alternatifi' açıklamalarını da değerlendiren Yeneroğlu, "Ben bunun Alman kamuoyunda çok ciddiyetle üzerinde durulduğu kanaatinde değilim. Sonuç itibariyle Almanya'da da herkes biliyor ki, Ürdün İncirlik için bir alternatif olamaz, mümkün değil böyle bir şeyin olması. Çünkü mesele sadece Almanların Ürdün'e taşınması değil oradaki koalisyonun tamamının Ürdün'e taşınması olacaktır ki, sonuç itibariyle bu teknik düzeyde şu anda ciddiye alınabilecek bir mesele değil. İkinci bu Türkiye'nin meselesi değil, onların meselesi. Dolayısıyla kendileri buna karar verecekler" diye konuştu.
'ALMANYA BİR KARAR VERMEK ZORUNDA'
AK Partili Mustafa Yeneroğlu, Türkiye-Almanya ilişkilerinde ittifakın gereksinimlerini yerine getirme konusunda Almanya'nın çok sorunlu bir noktada olduğunu da ifade ederek, "Bu aşılmadığı sürede de bu sorunların devam etmesi doğaldır diye düşünüyorum. Onun için asıl mesele gerçekten biz sonuçta birbirimizin sorunlarıyla ilgili hangi noktadayız, ittifak düzeyi hangi noktada? Bununla ilgili Almanya bir karar vermek zorunda. Bir taraftan Türkiye'nin iç işleyişine, istikrarına müdahale eden ortamları, zeminleri ciddi manada destekleyip her açıdan, her düzeyde ciddi manada destekleyip, siyaseten de yoğun bir biçimde buna güç veren bir ortam, diğer taraftan da ‘Türkiye bunları görmezden gelsin, bizim taleplerimize cevap versin', bu mümkün değil" dedi.
Türkiye-Almanya ilişkilerindeki gelinen noktanın aslında iki taraf içinde kabul edilebilecek bir şey olmadığını vurgulayan Yeneroğlu, Almanya'da milyonlarca Türk vatandaşının yaşadığını, Almanya ile hem kültürel hem ekonomik ilişkinin bulunduğunu söyledi. Yeneroğlu, özellikle PKK noktasında Almanya'nın Türkiye'nin taleplerine şimdiye kadar hiçbir şekilde cevap vermemesinin ise doğal olarak bu sıkıntıları artıracağını kaydetti.
AK Partili Yeneroğlu'na göre Türkiye'nin hassasiyetleri noktasında Almanya somut adımlar atmaya yanaşırsa İncirlik Üssü konusunda da adım atılabilir ama bu da şarta bağlı: "İncirlik'e gidecek heyette PKK'lılar olmadığı sürece. Şu anda heyette PKK'lıların olup olmadığı ile ilgili net bir şey yok. Sonuçta komisyon olarak başvuruyorlar. O komisyonun içerisinde PKK'lılar var. Dolayısıyla bu isimler ortaya çıktığında mutlaka Türk Dışişleri bu isimleri inceleyecek ve duruma göre hareket edecek. Şu anda Komisyon olarak ziyaret talebinde bulunuyorlar. İkinci adımda sonuçta komisyon üyelerini belirlemek durumundalar. Eğer herkes katılacaksa PKK'lıların Türkiye'nin güvenlikli bir bölgesine girmesinin kabul edilmesi söz konusu olamaz."
AK PARTİLİ KÜLÜNK: İNCİRLİK'E İZİN VERİLMEMESİ SON DERECE YERİNDE BİR KARAR
Ankara-Berlin hattındaki gerilimi Sputnik'e değerlendiren diğer bir isim AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk oldu. Türkiye'nin Alman milletvekillerinin İncirlik Üssü ziyaretine izin vermemesini ‘son derece yerinde bir karar' olarak niteleyen Külünk, "Çünkü Almanya, Türkiye-Almanya ilişkilerinin tarihsel rolüne yakışmayacak tutum ve davranışlar içerisinde, özellikle son 3 yıl. Bu yakışmayan tavır özellikle referandum öncesinde maksadını aşan bir hale geldi" dedi.
Almanya'nın ciddi anlamda Ortadoğu'da kendisinin dışlandığını hissettiğini ifade eden Külünk, oyundan dışlanmışlık hissinin Almanya'yı ciddi anlamda travmaya soktuğuna savundu. Almanya'nın büyük bir tuzağa düştüğünü, bu tuzağa da İslam düşmanı olarak düştüğünü savunan AK Partili Külünk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İslam düşmanı bir Avrupa kavramı Haçlı ruhuyla müttefik bir Avrupa kavramı artık Avrupa'ya yapışmış durumda, Avrupa bundan dolayı hırçın, hırçınlığının da yansımışını Türkiye üzerinden dışa vuruyor. Oysa sağduyulu Almanya bunun farkında ve Türkiye ile birlikte aslında daha büyük bir güç olacağını gören sağ duyulu Alman siyaseti şu anda ciddi anlamda kenarda bastırılmış olduğundan sahnede Almanya'yı tuzağa düşüren ve bu tuzağı fark etmeyenlerin yanlışları üzerinden Almanya daha derin bir uçuruma sürükleniyor. O nedenle Almanya bu tavırlarından vazgeçmediği müddetçe elbette Türkiye mütekabiliyet esaslı adım atacaktır.
'ALMANYA TÜRKLERİN İÇERİSİNDE AJANLAŞTIRMA ÇALIŞMALARINDAN VAZGEÇMELİ'
Beraberinde Almanya şundan vazgeçmeli. Türk vatandaşlarını Almanlaştırmaktan vazgeçmeli. Türk vatandaşlarının kimliği ile oynayarak, Türk vatandaşlarının kültürüyle oynayarak, Türk vatandaşlarını asimile etmek üzere, Almanlaştırmak için uyguladığı politikalardan vazgeçip, oradaki Müslüman Türkleri olduğu gibi kabul etmeli. Ve beraberinde Almanya ısrarla altını çizerek söylüyorum Türklerin içerisinde ajanlaştırma çalışmalarından vazgeçmeli."