‘NATO, Karadağ sayesinde bölgeyi askerileştirmek istiyor’

NATO'ya üye olma kriterleri her zaman sıkı olmuştur. Bu kriterler insan hakları, güvenlik kurumlarındaki reformlar ve komşularıyla toprak anlaşmazlığının yokluğuyla ilgiliydi. Ama bazen büyük ihtiyaç doğanda tüm bu kriterler unutulabilir. Bunu, 5 Haziran'da resmen NATO üyesi olacak Karadağ örneğinde net olarak görüyoruz. Bu arada, ülkede protestolar devam ediyor, zira reformlar tamamen kozmetik nitelik taşıyor, muhalefet parlamento çalışmalarına katılamıyor ve Kosova ile sınır henüz çizilmedi. Üstelik Podgorica, ülke için bu denli önemli konuda vatandaşların kendi görüşünü dile getirebileceği referandumu yapmadan NATO'ya giriyor.

NATO'nun bu küçük Balkan ülkesine neden ihtiyaç duyduğu pek anlaşılmıyor, zira askeri açıdan bu ülke hiçbir şekilde ittifakı güçlendirmeyecek.

'RUSYA'NIN KARADAĞ LİMANLARINA İHTİYACI YOK'

Karadağ limanlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istediği iddia edilen Rusya'nın güya kıskandığı yönündeki söylentiler tamamen asılsız. Rusya'nın Karadağ limanlarına ihtiyacı yok, zira Adriyatik Denizi yarı kapalı ve Akdeniz'e tek çıkışı Otranto Boğazı'nı NATO üyeleri Arnavutluk ve İtalya kontrol ediyor.

Sputnik'e konuşan ünlü Karadağlı siyasi aktivist Marko Milacic, Moskova'ya siyasi olarak zarar verilmek istendiği yönünde izlenimin oluştuğunu belirterek, "Gerçi bu da kulağa bir hayli iddialı geliyor çünkü Karadağ çok küçük bir ülke" dedi.

'HEDEFTE SIRBİSTAN DA VAR'

Milacic, "NATO buna, kendi gücünü sergilemek için ihtiyaç duyuyor. Hedefte Sırbistan da var. NATO, Karadağ sayesinde bölgeyi ve bölgenin en büyük gücü Sırbistan'ı askerileştirmek istiyor" diye konuştu.

NATO'yla bütünleşmenin Karadağ hükümeti için bir nevi dogma haline geldiğini söyleyen Milacic, "Bilincin dogmatiliği her zaman Karadağ yöneticilere özgüydü. Komünist Yugoslavya döneminde Karadağ yöneticileri en sıkı komünistlerdi, şimdi de sıkı NATO'culardır" yorumunda bulundu.

'NATO'NUN TEMSİL ETTİĞİ KÜRESEL KÖLELİĞİ ELEŞTİREN HERKES HEDEF'

İktidarın, NATO üyeliğine engel olmamalarını önlemek için muhalifleri gözaltına aldığını belirten Milacic, "Muhalifler en saçma bahanelerle gözaltına alınıyor. NATO'nun temsil ettiği küresel köleliği eleştiren herkes çeteci olarak gösteriliyor. Hareketimiz, sivil itaatsizlik olarak NATO bayrağını yaktığında sanki Brüksel'deki NATO ofisini füzeyle vurmuşuz gibi gürültü çıkardılar" ifadelerini kullandı.

'KARAR, HALK TARAFINDAN DEĞİL, İKTİDAR TARAFINDAN ALINDI'

Ülkede iktidar değişince Karadağ'ın NATO'dan çıkan ilk ülke olacağından emin olduğunu dile getiren Milacic, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:

"Karadağ'ın NATO'ya katılma kararının halk tarafından değil kriminal iktidar tarafından alındığının altı çizilmeli. Halk üyeliğe karşı, bunu tüm anket çalışmaları gösteriyor. NATO anlaşmasıyla ilgili süreçler vatandaşlar ve parlamentoyu boykot eden muhalefet yokluğunda gerçekleşti. Karar, yarı-parlamento tarafından alındı. Ama Karadağ'da özgürlük sever gelenekler, bu insanlar iktidara gelmeden çok önce oluştu. Yani biz NATO ve iç işgalcilerden daha fazla yaşayacağız. Bugünkü iktidar eninde sonunda kendini cezaevinde bulacak ya da kaçacak, ama kesinlikle Moskova'ya değil, gerçi hiçbir NATO üyesi ülke bu ekibe sığınma vermeyecek".