‘Yeni İpek Yolu’ olarak da adlandırılan bu girişimi Asya’yı, Avrupa’yı, Afrika’yı ve hatta Güney Amerika’yı birbirine bağlama hedefiyle geleceğe damga vuracağına inandığını söyleyen Erdoğan, güzergahdaki ülkelerin altyapı planlarının ve teknik standartlarının yükseltilmesinin, kıtalararası ölçekte özellikle kara, deniz ve hava yolu koridorlarının geliştirilmesine katkı sağlayacağını da belirtti.
Projenin başarısının, güzergah ülkelerinin ticareti kolaylaştırmalarına, gümrük alanında işbirliğine gitmelerine, tarife dışı engelleri kaldırmalarına ve yatırımları teşvik etmelerine bağlı olduğuna işaret eden Erdoğan, İpek Yolu fonu yanında güzergah ülkelerinin milli fonlarının devreye alınmasının, projenin finansal entegrasyonunu derinleştireceğini söyledi.
Erdoğan, hükümetler arası işbirliğinin teşvik edilmesinin ise siyasi alanda güçlü bir dayanışma ikliminin yeşermesine imkan tanıyacağını ifade etti.
Turizm, bilim, teknoloji ve medya alanlarında kapsamlı kültürel işbirliğine gidilmesinin, öğrenci ve personel değişiminin yaygınlaştırılmasının da hedefe ulaşılmasına hizmet edeceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Dünya genelinde 60’dan fazla ülkeyi kapsayan Yeni İpek Yolu girişimi yaklaşık 40 milyon kilometre karelik bir alanı ve dünya nüfusunun 4.5 milyarını ifade eden çok önemli bir proje. İkili, çok taraflı ve bölgesel işbirliklerinden istifade edecek bu girişimin, kazan-kazan anlayışıyla hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor.
Siyasi ve ekonomik alanda birbiriyle uyumlu bir sistemin tesisi, bölgemizde istikrar ve refah temelli yeni bir dönemin de kapılarını aralayacaktır. Hızlı kalkınmakta olan Asya’nın büyüme, yoksullukla mücadele, iklim değişikliğine karşı gereken tedbirleri almak gibi konular için 2030 yılına kadar yılda ortalama 1.7 trilyon dolar yatırıma ihtiyaç duyduğu hesaplanıyor. Bu boyutta bir çalışma, rekabetten ziyade işbirliği anlayışıyla hareket edilmesini gerektiriyor.”
Erdoğan, Türkiye olarak kurucuları arasında bulunulan Asya Altyapı Yatırım Bankasında 2.6 milyar dolar sermayeye katkı payı ve yüzde 2.48 oy hakkı ile yer alındığının altını çizerek, “Amacımız hepimizin ihtiyaç duyduğu kalkınma hamlelerini yapabilmek için ortak finansman mekanizmalarının hayata geçirilmesidir” dedi.
Asya ile Avrupa arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin süratle geliştiği ve derinleştiği bir dönemden geçildiğini belirten Erdoğan, dünya ekonomisinin ağırlık merkezinin kimilerine göre senede 60, kimilerine göre ise senede 120 kilometre hızla doğuya doğru kaydığını dile getirdi.
Erdoğan, sadece Avrupa ile Çin arasındaki ticaret hacminin 600 milyar dolara ulaşmasının dahi, bu değerlendirmeyi teyit ettiğini kaydetti.
Asya ve Avrupa’nın kesişme noktasında bulunan Türkiye’nin, özel coğrafi konumuyla İpek Yolu coğrafyasının önde gelen ülkelerinden birisi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Çin’in, İpek Yolu ekonomik koridoru girişimi, ülkemizin Avrupa’nın Anadolu üzerinden Orta Asya’ya ve oradan da Çin’e bağlanmasını hedefleyen Orta Koridor Projesiyle bütünleşiyor. Bilindiği gibi Orta Koridor, Türkiye’den Gürcistan ve Azerbaycan’a yönelen oradan Hazar denizini aşarak, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan’ı geçen, Afganistan ve Pakistan’ı da kapsayacak şekilde Çin’de nihayet bulan bir ticaret yolu projesidir. Biz bu çerçevede Çin’le ve diğer güzergah ülkeleriyle birlikte hareket etmek istiyoruz.
2015 yılındaki G20 Antalya zirvesi sırasında Çin ile imzaladığımız mutabakat zaptı, ülkelerimiz arasındaki ikili işbirliği açısından önemli bir adım olmuştur. Kuşak ve Yol’un ana ve tamamlayıcı unsurlarından biri olmasını hedeflediğimiz Ortak Koridor’u, ülkemizde ve bölgemizde yürüttüğümüz çeşitli projelerle hayata geçirme yolunda ilerliyoruz.”
Erdoğan, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi’nin birkaç ayda faaliyete geçmesiyle Orta Koridor’un önemli bir ayağının tamamlanmış olacağına dikkati çekti.
Gümrükler arası işbirliğine yönelik geliştirdikleri Kervansaray Projesi’nin, ticaretin ve hizmetlerin hızlı bir şekilde akmasını temin etmeyi amaçladığını anlatan Erdoğan, “Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan Marmaray, 26 Ağustos 2016’da hizmete giren Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 20 Aralık 2016’da açılan Avrasya Tüneli ile İstanbul’da inşası süren yeni havalimanı ve inşasına başlanan Çanakkale Köprüsü, projenin ulaşım altyapısı bakımından çok önemli diğer adımlarıdır” diye konuştu.
Erdoğan, Zonguldak Filyos, İzmir Çandarlı ve Mersin limanlarının inşasının da projenin deniz ayağını oluşturan önemli çalışmalar arasında yer aldığını kaydetti.
Türkiye’yi bir uçtan diğer uca kat eden Edirne-Kars Hızlı Tren Demiryolu projesinin, yine Türkiye tarafından ortaya konulan önemli bir proje olduğunu belirten Erdoğan, bu tarihi projeyi, Çinlilerle birlikte gerçekleştirmekten memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
“Önümüzde barışa ve istikrara hizmet edecek bir kazan-kazan projesinin bulunduğuna inanıyorum. Dolayısıyla Çin Halk Cumhuriyeti’nin bu girişimi, her türlü takdirin üstündedir. Çok geniş bir coğrafyada hayata geçirilen bu girişim, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel alanlarda birbiriyle bağlantılı yepyeni bir sistemin tesisi anlamına geliyor. Bu projenin sürdürülebilir büyüme ve kalkınma vasıtasıyla vatandaşlarımızın hayat standartlarında gerçekleştireceği artış, hepimizin ortak başarısı olacaktır.
Herkes için fayda sağlayacak bu işbirliği modelinin başarılı olacağını düşünüyorum. Özellikle dünyada gelişmekte olan teröre karşı bu girişim, terörü adeta yerle yeksan edecek bir girişim olacaktır. Herkes için fayda sağlayacak bu işbirliği bir model olarak başarılı olacağını düşünüyorum. Türkiye olarak bunun için her türü desteği vermeye hazırız.”