Hüseyin Müftüoğlu, düzenlediği olağan basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Müftüoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Rusya'nın Soçi kentinde 3 Mayıs'ta yaptığı görüşmenin ardından Astana'da Rusya, Türkiye ve İran'ın vardığı mutabakat sonucu Suriye'de oluşturulan çatışmasızlık bölgeleri ile ilgili de açıklamalar yaptı.
‘TÜRKİYE SURİYE'NİN BİRLİĞİNE VE BÜTÜNLÜĞÜNE ÖZEL ÖNEM ATFEDİYOR'
Putin ve Erdoğan'ın Soçi'de yaptığı görüşmenin ardından Türkiye, Rusya ve İran'ın Suriye'nin belli bölgelerinde çatışmasızlık bölgeleri sağlanmasını içeren mutabakat imzaladığını anımsatan Müftüoğlu, şöyle konuştu:
"Bu anlaşma 6 Mayıs günü yürürlüğe girdi. Anlaşma çerçeveside İdlib vilayetinin tamamı, Lazkiye, Halep ve Hama vilayetlerinin belli bölümleri, Humus vilayetinin belli bölümleri, Şam/Doğu Guta bölgesi ve Deraa ve Kuneytra vilayetlerinin belli bölümlerinde çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması kararlaştırılmış durumda.
Muhtıra hükümleri uyarınca çatışmasızlık bölgelerinin çevresinde kontrol ve gözlem noktalarının yer alacağı güvenlikli bölgeler tesis edilecek, bunların işleyiş ve yönetimi garantör ülkelerce oydaşma ile hayata geçirilecektir. Söz konusu çatışmasızlık bölgeleri ilk etapta 6 ay için tesis edilecek, bu süre garantörlerin mutabakatıyla uzatılabilecektir. Garantörlerin mutabakatıyla gerekirse üçüncü taraflardan gözlemciler bu bölgelerde görevlendirilebilecektir.
‘TÜRKİYE'NİN İDLİB'E ASKER GÖNDERDİĞİ DOĞRU DEĞİL'
Müftüoğlu, bir gazetecinin "Bu bölgelerin kontrolü için bazı ülkelerin askeri unsurlarının konuşlandırılması tartışılıyor. Geçen haftalarda Türkiye'nin İdlib'e asker göndereceği yönünde haberler çıktı, böyle bir hazırlık var mı?" sorusu üzerine "Türk askerinin gönderildiğine ilişkin haberlerin doğru olmadığı daha önce açıklanmıştı, Hatay valiliğimiz bu konuda bir açıklama yapmıştı. Birtakım spekülatif haberler yer aldı, bunlar doğru değil" diye konuştu.
Müftüoğlu, Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonu sonucunda Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolündeki Cerablus ve El Bab bölgelerinin çatışmasızlık bölgelerine neden dahil edilmediği sorusu üzerine ise "Astana'da imzalanan anlaşmanın temel amacı hükümetle muhalifler arasındaki çatışmalara son verilmesi. Bahsekonu bölgede böyle bir çatışma zaten söz konusu değil. Dolayısıyla bu bölgenin çatışmasızlık bölgelerine dahil edilmesi anlamsız olurdu. O sebeple onlar arasında yer almadı" dedi.
Müftüoğlu, "Çatışmasızlık bölgeleri içinde gözlem noktaları oluşturulacağını ve garantör ülkelerin buraların idaresini yapacağını anlıyoruz anlaşmadan. Çatışmasızlık bölgelerinde Özgür Suriye Ordusu'nun garantörü konumunda olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin unsurları bu bölgelerde önümüzdeki süreçte görev yapması söz konusu olacak mı?" sorusuna ise "Bu konunun muhatabı TSK'dır. Soruyu oraya yöneltseniz daha doğru olacaktır. Çalışma grupları oluşturulacak, çalışma grupları bu bölgeleri tespit edecek ve ifade etmiş olduğunuz hususların modalitelerini ortaya koyacak. Bunlar tüm boyutlarıyla değerlendiriliyor. Tabii ki bu hususlardaki ayrıntıları askeri makamlarımız daha iyi bilecektir" yanıtını verdi.