'ERDOĞAN'IN BİZİM İÇİN YAPTIKLARINI UNUTMAYACAĞIZ'
Garantör ülkelerin (Rusya, Türkiye ve İran) temsilcileri, Astana'daki memorandum üzerinde çalışırken, Türkiye'nin Suriye ile sınır bölgesinde yer alan kampta Farid Şeyh Ali, Türk vatandaşlığına geçmeyi kutladı. Ailesiyle birlikte 5 yıl önce İdlib'i terk eden Farid, o zamandan bu yana diğer sığınmacılarla birlikte Kilis'te yerleştirildiği sığınmacı kampında yaşıyor.
Kampta 3 bin 184 konteynerde toplam 15 bin 411 sığınmacının yaşadığı belirtiliyor. Eşi ve 5 çocuğu da Türk vatandaşlığına kabul edilen Farid'in çocuklarından biri, Sputnik'e konuştu. Kilis Üniversitesi'nin Coğrafya Fakültesi'nde eğitim gören Riyem, "Ne olup biteceğini öngörmek zor, fakat savaş bitince bakacağız. (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'ın bizim için neler yaptığını asla unutmayacağız. (Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad'ın yaptıklarını da unutmayacağız. Evimizi, arkadaşlarımızı, her şeyimizi kaybettikten sonra hükümete nasıl destek verebiliriz? Biz muhalefetten yanayız" dedi.
Bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşıladığı sığınmacıların arasında yer alan Farid ve ailesi, kısa sürede Türk vatandaşlığına geçti. Çoğu sığınmacı ise Farid'in ailesi kadar şanslı değil. Birçok aile, yıllardır Türkiye'den veya başvuru yaptıkları diğer ülkelerden cevap alamıyor.
'MEMORANDUM FAYDALI OLACAK'
Sığınmacı kampını yöneticilerinden Seyfettin Çimen, gerilimi azaltma bölgelerinin kurulmasıyla ilgili memorandumu Sputnik'e değerlendirdi.
Çimen, "Kampımızın nüfusunun yüzde 80'i, İdlib ve Halep'ten gelenler oluşturuyor. Güven sağlanırsa birçok kişinin İdlib'e döneceğini düşünüyorum. Türk hükümeti orada da onlara yardım etmeye devam edecek" ifadelerini kullandı. İmzalanan memorandumun sığınmacılar için durumu değiştireceğine inandığını söyleyen Çimen, Suriyelilerin kendi evlerine dönebileceklerini, ancak çoğu kişinin 'iyi yaşam koşullarından ötürü' kampı terk etmek istemediğini anlattı.
ERKEKLER SURİYE'DE PARA KAZANIYOR
'BEYAZ MİĞFERLİLER MI? HAYIR, BİLMİYORUZ'
Kampın sahasındaki sağlık ocağını ziyaret eden Sputnik muhabiri, sağlık personeliyle konuştu. Sağlık görevlisi Alptekin Çağlak, "Diş polikliniğimiz var. Her gün 1-2 doğum gerçekleşiyor. Bizim kampta ve komşu kampta yılda toplam 5-6 bin çocuk doğuyor. Bazen, genelde kadın ve çocuk olmak üzere yaralılar da getiriliyor, bazen ise silahlı muhaliflerden yaralılar da getiriliyor. Yaralarından dolayı ölenler de var, fakat kaydını tutmuyoruz" diye konuştu.
Sputnik'in, İdlib'de düzenlendiği iddia edilen kimyasal saldırı sonrasında sağlık ocağına zehirlenme semptomları olan hastaların getirilip getirilmediği sorusuna 'Hayır' cevabını veren Çağlak, bu kişilerin başka bir hastanede tedavi edildiğini belirtti. 3 yıldır kampta çalışan Çağlak, İdlib'deki saldırıyı dünyaya ilk olarak duyuran 'Beyaz Miğferler' hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını da ifade etti.