AB Komisyonu Brexit müzakerecisi: Çıkış faturasına Ukrayna ve Türkiye'ye yapılan yardımlar da dahil

AB Komisyonu Brexit müzakerecisi Barnier, AB Komisyonu binasında düzenlediği basın toplantısında, Brexit müzakere sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AB Komisyonu, geçen cumartesi AB Konseyinin Brexit müzakerelerinin siyasi ana hatlarını kabul etmesinin ardından AB Konseyine İngiltere ile Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesini müzakereye başlama çağrısı yaptı. 

AB'DEN ÇIKIŞ İKİ AŞAMADA GERÇEKLEŞECEK

İngiltere'nin AB'den 'boşanma sürecinin' iki aşamada gerçekleşmesini öngördüklerini belirten Barnier, ilk aşamada taraflar arasında İngiltere'de yaşayan AB vatandaşları ile 27 üye ülkede yaşayan İngiliz vatandaşlarının hakları, mali anlaşma ve dış sınırların ele alınacağını kaydetti.

Barnier, İngiltere'nin AB'den ayrılma kararının '10 aydır belirsizlik ortamına' yol açtığını ifade ederek, "Artık bu belirsizliği sonlandırmamız gerekiyor. Şimdi müzakerelere başlamanın tam zamanı. Zaman azalıyor" diye konuştu.

'AMACIMIZ İNGİLTERE'Yİ CEZALANDIRMAK DEĞİL'

Michel Barnier, AB'nin amacının İngiltere'yi 'cezalandırmak, İngiltere'ye fatura kesmek ya da çıkış vergisi koymak' olmadığını, İngiltere'nin üyelik sürecinde AB ile ortak projelere imza attığını ve mali anlaşmaların, tüm taraflara fayda sağlayan bu projelerin devamını sağlamak için 'hesapları kapatmayı' öngördüğünü belirtti.

Süreç boyunca İngiltere'nin çok çaba sarf etmesi gerektiğine dikkati çeken Barnier, AB'nin de "soğukkanlı ve çözüm odaklı" davranması gerektiğini ifade etti. 

Barnier, AB'den 'çıkış faturasına' AB'nin Ukrayna'ya yaptığı ve 260 milyon sterlini bulan uzun vadeli yardımların ve Türkiye ile sığınmacı anlaşması kapsamında varılan anlaşmanın da dahil olacağını belirtti. Barnier, "Brexit sürecinde bazı kesimler, Brexit'in hayatımızda hiç mali etkisi olmayacağı ya da müzakerelerin hızlı ve acısız bir şekilde gerçekleşeceği yönünde yanlış bir algı oluşturdu. Bu gerçeği yansıtmıyor" dedi.

'SÜRECİN İNSANİ, SOSYAL, EKONOMİK, MALİ VE YASAL SONUÇLARI OLACAK'

İngiltere ile AB arasında 40 yıldan fazla süren ikili ilişkideki 'boşanma sürecinin' düzenli bir şekilde, açık kurallarla ve kimseye ayrımcılık yapmadan kısa süre içinde başlatılması gerektiğine işaret eden Barnier, "Bu sürecin insani, sosyal, ekonomik, mali ve yasal sonuçları olacaktır" açıklamasında bulundu.

Barnier, İngiltere'de 8 Temmuz'da yapılacak seçimlerin AB'nin kararlılığını etkilemeyeceğini söyleyerek, "AB, agresif ve safça davranmadan 27 üyenin çıkarlarını kararlı bir şekilde savunacaktır" diye konuştu.