FBI’dan IŞİD’e ‘gelin gitti’

CNN International’ın ortaya çıkardığı skandalın başkahramanı 2011 yılında FBI’da tercüman olarak çalışmaya başlayan Daniela Greene.

Çekoslovakya’da doğan, ardından da Almanya’ya taşınan Greene, daha sonra bir ABD’liyle evlenerek bu ülkeye yerleşti. Akademik eğitimini ABD’de tamamlayan Greene, FBI’da çalışmaya başladıktan üç yıl sonra Detroit ofisine atandı ve burada kayıtlarda ‘Individual A’ olarak geçen bir IŞİD militanını takiple görevlendirildi.

Mahkeme kayıtları ve gazete haberlerini inceleyen CNN International’a göre, Individual A olarak anılan kişi, 2013 yılında Suriye’ye giderek IŞİD’e katılan Almanyalı rapçi Denis Cuspert’ti.

‘IŞİD’İN ÜNLÜ YÜZÜ’ ESKİ RAPÇİ DENIS CUSPERT

Almanya’da Deso Dogg adıyla tanınan Cuspert, ölümcül bir kazadan sağ kurtulmasının ardından dine sarıldı ve 2010 yılında rap müziği bırakarak Müslüman oldu. Cuspert’in yetkililerin dikkatini çekmesine neden olan ilk olaysa 2011 yılında Facebook hesabından ABD askerlerinin Müslüman bir kadına tecavüz ettiğini gösteren sahte bir video yayınlaması oldu.

2012 yılında Almanya’dan kaçarak Mısır ve Libya’ya giden Cuspert, bir yıl sonra Suriye’ye gitti. Ortadoğu Medya Araştırma Enstitüsü’nün (Middle East Media Research Institute — MEMRI) raporuna göre, burada IŞİD’e katılan Cuspert, ‘IŞİD’in ünlü yüzüne’ dönüştü.

Dava dosyasına göre, bu döndemde, Individual A hakkındaki FBI soruşturmasında görevli Greene, Cuspert’in kullandığı bazı sosyal medya hesapları ve telefon numaralarını belirlendi. Greene’in ulaştıkları arasında Skype hesabı bulunuyordu. Ayrıca Greene, üçüncü bir Skype hesabına da erişebiliyordu.

Soruşturmanın devam ettiği Nisan 2014’te Cuspert’in, IŞİD lideri Ebubekir el Bağdadi’ye biat ettiğini duyurduğu bir video yayınladı. IŞİD’in ‘hiç kimsenin durduramayacağı ülke’ olarak tanımlayan Cuspert, dönemin ABD Başkanı Barack Obama’ya hitaben “Washington’a ulaşana kadar inşa etmeye devam edeceğiz” demiş ve eliyle boğaz kesme anlamına gelen bir hareket yapmıştı. 

Haberde 11 Haziran 2014’te Greene’nin yurtdışına seyahat edecek FBI çalışanlarının doldurması istenen bir belgeyi teslim ettiği belgeyi ilettiği aktarıldı. Bu dönemde hala ABD’li eşiyle evli olan Greene, sehayat türünü ‘tatil/kişisel’ olarak işaretlediği belgede, Almanya’nın Münih kentinde yaşayan ailesini görmek istediğini belirtti.

Ancak, 23 Haziran 2014’te uluslararası uçuş yapan bir uçağa binen Greene, üstlerine bildirdiği gibi Almanya’ya değil Türkiye’ye gitti. İstanbul’a tek yön bilet alan Greene, İstanbul’dan da Suriye’ye 20 kilometre uzaklıktaki Gaziantep’e geçti. Burada Individual A’yle iletişime geçen Greene, üçüncü bir kişinin yardımıyla Suriye sınırını geçti ardından mahkeme kayıtlarına göre, burada Individual A’yle evlendi.

GREENE’DEN BİLİNMEYEN BİR KİŞİYE PİŞMANLIK E-POSTALARI

Kısa süre sonra ABD’de kimliği bilinmeyen bir kişiye elektronik postalar göndermeye başlayan Greene, 8 Temmuz’da yasaları çiğnediğinin farkında olduğunu belirterek, “Zayıftım ve artık ne yapacağımı bilmiyorum” diye yazdı.

Kararından pişman olduğunu belirten Greene, 22 Temmuz’da aynı kişiye gönderdiği e-postasında ise “Geri dönersem uzun bir süre hapiste kalacağımı sana söylediler mi bilmiyorum, ama hayat bu. Umarım bir gün geri dönebilirim” ifadelerini kullandı.

Greene’nin ABD’den ayrıldıktan beş hafta sonra ise Suriye’ye gittiği belirlendi ve hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Suriye’den ayrılmayı başararak ABD’ye dönen Greene, 8 Ağustos’ta tutuklandı. Federal mahkemede yargılanan Greene, Aralık 2014’te iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu dönemde mahkemeyle işbirliği yapan Greene hakkındaki dosya, 17 Nisan 2015’e dek gizli tutuldu.

Öte yandan Greene hakkındaki kararın verilmesinden bir ay sonra dönemin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, konuyla ilgili bilgilendirildi. Şubat 2015’te de Greene’nin evlendiği Cuspert, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından ‘terörist listesi’ne alındı.

KIRBY: FBI İÇİN UTANÇ KAYNAĞI

Davayı değerlendiren eski ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby’e göre, bu ola FBI için ‘bir utanç kaynağı.’

GREENE: SİZİNLE KONUŞURSAM AİLEM TEHLİKEYE GİRER

Bu arada Ağustos 2016’da serbest kalan Greene “Sizinle konuşursam ailemin hayatı tehlikeye girer” dedi ve CNN’e konuşmayı reddetti.

FBI: GÜVENLİK ZAAFİYETLERİNİ BELİRLEMEK İÇİN ADIMLAR ATILDI

CNN’e açıklama yapan FBI da “FBI, güvenlik zafiyetlerini belirlemek ve azaltmak için farklı alanlarda adımlar attı. Bu hayati çalışmanın sürmesi için koruyucu önlemlerini güçlendirmeye de devam edecektir” ifadelerini kullandı. Ancak FBI, atılan adımları açıklamayı ve detay vermeyi reddetti.

Ancak bu dosyasına ilişkin tek eleştiri, Greene’nin Suriye’ye giderek ABD’nin hakkında inceleme yürüttüğü bir IŞİD militanıyla evlenmesi değil. Greene’ye verilen iki yıllık hapis cezası da tepki çekti.

Zira Fordham Üniversitesi'nin kısa süre önce yayınladığı bir analize göre, IŞİD davalarından yargılanan ABD’liler ortalama 13.5 yıl hapse mahkum ediliyor.