Demirtaş'ın yazdığı son öykü Özgürlükçü Demokrasi'de yayınlandı. Demirtaş'ın 'Deniz Kızı' başlıklı öyküsü şöyle:
"Benim adım Mina. İki ay önce Suriye'den, Hama'dan yola çıktık. Annem bana sıkı sıkı sarıldı. Yol boyunca hiç bırakmadı beni. Bazen yürüdük, bazen çok kalabalık otobüslere, tozlu kamyonlara bindik. Yollar hep çukurdu. Zıplaya zıplaya gidiyorduk. Ama annem beni hiç bırakmadı. Kalabalık insanlar hep bir şeyler konuştular. Otobüste, bazıları çok ağladı. Aslında ben de ağladım. Benim babamı öldürdüler Hama'da. Niye öldürdüler ben bilmiyorum, o zaman annem çok ağladı, ben de ağladım.
Yolculuğumuz çok uzun sürdü. Bir keresinde iki çocuk bir de yaşlı bir amca öldüler yolda. Onlara yol kenarında mezarlar yaptı adamlar. Çocukların mezarları küçüktü. Anneleri mezarlarına sıkı sıkı sarıldılar, çok ağladılar, gelmek istemediler. Ama adamlar onları çektiler."
'ANNEM KOYNUNDAN ÜÇ BİLEZİK ÇIKARDI'
"Bir yere vardığımızda herkes biraz daha sevinçli oldu. Bazı adamlar dedi ki gece karanlık olunca denizin kenarına gidip orada gemiye bineceğiz. Anneme siz gelemezsiniz dediler. Annem onlara çok yalvardı. Sonra koynundan üç tane bilezik çıkardı adamlara verdi, tamam o zaman siz de gelin dediler."
'ÇOK DALGA VAR' DEDİLER'
'HİÇ ÇIKAMADIK DENİZİN AŞAĞISINDAN'
Biz hepimiz denizin içine düştük. Annem bana çok sıkı sarıldı. Bizim köyde deniz olmadığı için biz içinde durmayı bilmedik. Annem de bilemedi. Annemle birlikte suyun aşağısına doğru gittik. Sonra biraz yukarı doğru çıktık. Ama kalabalık adamlar hep ayaklarıyla bizim üstümüze bastılar, sonra yine aşağı doğru gittik. Annem beni hiç bırakmadı, sıkı sıkı sarıldı. Su tuzlu olduğundan benim boğazım yandı. Annem bana sarıldı, ben de içimden korkma anne dedim biraz ağlamak istedim sadece. Annem de hiç korkmadı, hep gözlerimin içine baktı. Hiç çıkamadık denizin aşağısından."
'DENİZİ HİÇ DIŞARIDAN GÖREMEDİK'
"Benim adım Mina, 5 yaşındayım iki ay önce Hama'dan yola çıktık. Biz hayatımızda denizi hiç dışarıdan göremedik. Bir haftadır denizin içindeyiz, ben denizkızıyım artık. Balık olamadık zannedersem. Hiç bir yere hızlı gitmiyoruz balıklar gibi. Annem beni sıkı sıkı sardı, hiç bırakmıyor. Bütün anneler kızlarını çok severler."