Reklam, katılımcıların feminizm, transgender hakları ve iklim değişimi konularındaki görüşlerini aktardığı kısa bölümle başlıyor. Ardından da birbirleri hakkında hiçbir şey bilmeyen katılımcılar ikili gruplar halinde bir yere alınıyor ve kendileri için hazırlanan talimatları takip etmeleri isteniyor.
İlk görev, depo benzeri alandaki kutularda bulunan mobilyaları birlikte monte etmeye başlamaları. Montajın ilk aşamasını tamamlayan katılımcıların ikinci görevi kendilerine verilen kağıttaki soruları yanıtlamak. Bu bölümdeki amaç katılımcıların birbirlerini önyargısız şekilde tanımasını sağlamak. Üçüncü aşamada montaja devam eden katılımcılardan birlikte bir bar masası yapması isteniyor.
‘GİDEBİLİR YA DA KALIP BİRA İÇERKEN FARKLILIKLARINIZI TARTIŞABİLİRSİNİZ’
Dördüncü aşamanın ismi ‘Karar.’ Kendilerine birer Heineken alması söylenen katılımcılar belirlenen noktada durup, reklam filminin başında izleyicilerin gördüğü ancak kendilerinin bilmediği görüntüleri izliyor. Böylece bir feministin bir feminizm karşıtı, bir transgender’ın bir transgender karşıtı ve iklim değişikliğine inanan biriyle iklim değişikliğinin yalandan ibaret olduğunu söyleyen birinin bunca zamandır bir arada olduğunu vurgulanıyor. Görüntüler bittiğinde de dış ses “Şimdi seçim yapabilirsiniz. Gidebilir ya da kalıp bira içerken farklılıklarınızı tartışabilirsiniz” dediği duyuluyor.
Reklam filminin kahramanlarının hepsi kalıp, farklılıklarını tartışmayı tercih ediyor ve ekranda önce “Zihninizi açın” sloganı ardından da Heineken’in küresel sloganı “Dünyanızı açın” yazısı görünüyor.
AKILLARA KENDALL JENNER’LI PEPSI REKLAMINI GETİRDİ
Heineken’in reklamı akla ünlü mankel Kendall Jenner’ın başrolünde olduğu ve ‘polis şiddetini küçümsediği’ eleştirileri nedeniyle yayından kaldırılmak zorunda kalınan Pepsi reklamını getirdi. Hatta bazı sosyal medya kullanıcıları Heineken’in ‘Pepsi karşıtı bir reklam yaptığı’ yorumunda bulundu.
Zira Pepsi de tıpkı Heineken gibi ‘birbirinden farklı insanların bir araya gelebileceğini’ anlatmak istemişti. Ancak ortaya çıkan sonuç polis şiddeti sonucunda ölen siyahların ardından kurulan Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Önemlidir) hareketinin küçümsendiği yorumunun yapılmasına neden olmuştu.