New York Güney Bölge Savcılığı'nın odağındaysa Sarraf'ın avukatları vardı.
BBC Türkçe'nin haberine göre, Lockhard, "Mukasey ve Giuliani, Sarraf'a yöneltilen suçlamalarda nükleer teknoloji transferi ya da silah ticaretinin söz konusu olmadığını söylüyorlar. Oysa İran Devrim Muhafızları, yaptırım kapsamındaki İran bankaları ve Tahran yönetimi Sarraf sayesinde uluslararası finansal sisteme erişim sağlayabiliyordu" diye konuştu.
Lockhard, hakim Richard M. Berman'a "Sarraf'ın ve işbirlikçilerinin hem İran hem de Türkiye'de üst düzey hükümet ve banka yetkilileriyle birlikte çalıştığını, İran'ın o dönemdeki Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'a bizzat mektup yazarak yardımcı olmak istediğini kanıtlayacağız" dedi.
'AVUKATLAR DAVAYI BULANDIRMAYA ÇALIŞTILAR'
Lockhard ayrıca Giuliani ve Mukasey'in Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la da görüşme talebinde bulunduğunu ifade ederek, "Bunun basına sızdırıldığını iddia ederek davayı bulandırmaya çalıştılar. Halbuki açıklama yeminli ifadelerindeydi" dedi.
Giuliani ve Mukasey mahkemeye sundukları ifadede "ABD ve Türkiye'deki üst düzey yetkililer ABD'nin güvenliğini güçlendirecek bir uzlaşmaya sıcak bakıyor" demişlerdi.
Giuliani'nin hukuk danışmanlık şirketinin Türkiye hükümetinin avukatlığını üstlendiğini hatırlatan Lockhard ise, bu durumun Sarraf davasında çıkar çatışması yarattığını vurguladı.
Rıza sarraf'ın avukatlarından Ben Brafman savcılık makamının açıklamalarına yanıt vermezken "Sessizliğimin Lockhard'ın sözlerine katıldığım anlamına gelmesini istemiyorum" demekle yetindi.
ABD'de gözaltına alınıp tutukalan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla da Rıza sarraf'la birlikte duruşmadaydı.
Mahkemenin Sarraf'ın avukatları Giuliani ve Mukasey'e Atilla'nın davasına da müdahil olup olmayacaklarını sorması üzerine iki avukat konuya ilerleyen günlerde karar vereceklerini, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Atilla'nın kefaletle serbest bırakılması talebini hazırladıklarını söylediler.