Ekonomi yazarı Uğur Gürses referandum sonuçlarıyla bir mağlubiyet duygusu yaratıldığını ve bunun yansımalarının iyi olmayacağını söyledi: "Toplumun yarısı kaybetmiş gibi gösteriliyor. Bu çok doğru bir şey değil. Bir toplumsal mukavele yapılırken ‘sen kaybettin, ben kazandım' dendiği zaman ülke kaybetmeye başlar.
‘YENME-YENİLME DUYGUSUYLA EKONOMİDE İŞ YAPILMAZ'
Seçimde nereye oy vermiş olursak olalım, hane olarak bizim geleceğe bakışımız var. Yani toplumda bir arada yaşama, geleceğe mutlu bir şekilde bakma duygusunu siz bugün bir şekilde törpülüyorsanız, sokaktaki insan ‘ileriye dönük bir karar alacağım, borçlanma yapacağım ya da var olan paramla yatırım yapacağım' diye düşünmeye başladığında ‘bir dakika durayım orada' diyecek. Çünkü böyle bir maç duygusuyla, böyle bir yenme yenilme duygusuyla ekonomide iş yapılmaz."
‘OHAL ‘BUNUN SONU NEREYE GİDER, BİLİNMEZ' DUYGUSU YARATIYOR'
"Turizmde ise hala bir yeşil ışık yanmış değil" diyen Gürses, Türkiye'nin tam tersine, Almanya, Hollanda gibi güçlü tüketicileri de kaybettiğinin altını çizdi.
Gürses, "Mali piyasa bile, her şeyden kendine para yapma kulvarı açan kesim bile, bu referandum sonuçlarını, Türkiye'nin gittiği yol doğru mu acaba, buradan biz para kaybeder miyiz, düşüncesine dalmış durumda" dedi.
TÜİK'İN AÇIKLADIĞI VERİLERE NASIL GÜVENİRİZ?
Zafer Arapkirli, ekonomi yazarı Gürses'e "YSK, yasalara taban tabana zıt bir kararı göz göre göre alabiliyorsa, ekonomide piyasaları, yatırımcıları etkileyen Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere nasıl güvenebilirim?" sorusunu yöneltti.
Gürses, "Biz birtakım kararlar alırken kurallara, kurumlara bakarak alırız. TÜİK gibi kurumlarda bize şunu söyler: ‘Ekonomide gelişen olayların sonuçları budur.' Bunu anketlerle, gerçek veriler yoluyla yapar. Biz aksini iddia edemediğimiz sürece bu rakamlara güvenmek zorundayız. Kurumlara olan güveni kaybederseniz, toptan şekilde ekonomiye olan, geleceğe olan güveninizi kaybedersiniz.
YSK'nın aldığı bu karar ise kendi çapında küçük gibi görülebilir. Ama bu insanlığın aya çıkması gibi, insanlar için Türkiye'deki kurumlara güven açısından büyük bir adım. O da hukukun altını boşaltmak demek. Eğer kurumlara olan güvenin altını boşaltırsanız bu domino etkisi gibi bütün kurumlara yansır. Onun için sıradan siyasi bir karar diyerek arkasını dönmemeli bu kararı alanlar. Çünkü yarın gelip kendisini vuracak" şeklinde yanıtladı.