Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nden Profesör Dmitriy Mosyakov, "Duterte başından beri adaların kime bırakılacağı sorunuyla ilgileniyor. ABD'ye mi, yoksa Çin'e mi? Başta yatırımlar ve işbirliği umuduyla Çin'e yönelik bir eğilim gösterdi. Çin de bir anlamda bu umutları haklı çıkardı. Sözgelimi Filipinli balıkçılara Manila'nın kendisine ait olduğunu düşündüğü Scarborough resiflerinden avlanma izni verdi. Ancak daha sonra her şey değişti. ABD, Suriye'yi vurdu, Afganistan'da ‘tüm bombaların anası'nı kullandı. Kore yarımadası yakınlarındaki ABD uçak gemileri ABD'nin politikasının değiştiğini ve Washinton'ın bu ya da başka bir duruma müdahale edebileceğini gösterdi. Duterte de yön değiştirip iş birliğinde ilk sıraya ABD'yi alıyor. Bu klasik denge politikası" ifadelerini kulandı.
‘DUTERTE REALİST BİRİ'
Duterte'nin realist biri olduğunu belirten Mosyakov "Duterte ülkesi için en kârlı tarafı seçip politikasını ona göre belirliyor. Şimdi ABD kararlılık ve güç gösteriyor, Duterte de bu tarafa yöneliyor. Yarın Çin'in kararlılığını ve gücünü görürse, yönünü ona çevirir. Duterte'nin dış politikasının çekirdeğini oluşturuyor" dedi.
Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, Güney Çin Denizi'nde kendi kontrollerindeki statüsü tartışmalı ada ve resiflere halkın yerleşmesi çağrısında bulundu. Duterte orduya da adaları işgal etmeleri emri verdiğini söylemişti.