Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den, kesin olmayan referandum sonuçları hakkında açıklama geldi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
'HERKES SONUÇLARA SAYGI GÖSTERMEK VE RİAYET ETMEK DURUMUNDADIR'
"Türk milleti tarihi nitelikli demokrasi imtihanından alnının akıyla çıkmış, irade ve tercihini sandıkta göstermiştir. 18 maddelik anayasa değişikliğinin oylandığı 16 Nisan 2017 halkoylaması yüksek bir katılım, takdir edilecek huzur ve güven ortamında tezahür etmiştir. Aziz milletimiz büyük bir olgunluk içinde sandık başına gitmiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesine hür iradesiyle onay vermiştir. Bu çok önemli bir başarı, ihmal ve inkârı imkansız bir kazanımdır.
Egemenliğin yegâne sahibi büyük Türk milleti ülkesinin geleceği hakkında son sözü söylemiş, istiklal ve istikbaline sahip çıkmıştır. Buna herkes saygı göstermek ve riayet etmek durumundadır. Bugünkü sonucun ülkemize, milletimize, Türk demokrasisine ve siyasi partilerimize kutlu olmasını yürekten diliyorum. Milli iradenin evet yönünde tecelli etmesiyle devlet ve siyaset hayatımızda yeni bir döneme girilmiştir.
Egemenliğin yegâne sahibi büyük Türk milleti ülkesinin geleceği hakkında son sözü söylemiş, istiklal ve istikbaline sahip çıkmıştır. Buna herkes saygı göstermek ve riayet etmek durumundadır. Bugünkü sonucun ülkemize, milletimize, Türk demokrasisine ve siyasi partilerimize kutlu olmasını yürekten diliyorum. Milli iradenin evet yönünde tecelli etmesiyle devlet ve siyaset hayatımızda yeni bir döneme girilmiştir.
'MHP, VERDİĞİ SÖZÜN ARDINDAN KARARLI VE OMURGALI ŞEKİLDE DURMUŞTUR'
Milliyetçi Hareket Partisi 16 Nisan 2017’ye kadar üstüne düşen her görevi harfiyen yerine getirmiş, verdiği demokratik sözün ardında kararlı ve omurgalı şekilde durmuştur. Tüm dünyanın 16 Nisan Referandumuna dikkat kesilip 'hayır' tercihinin öne çıkması için yaptığı baskı, şantaj, dayatma, zorlama ve tehditler Türk milletinin muazzam iradesiyle püskürtülmüştür. Bilinmelidir ki, Türkiye milli varlığını ve parlak geleceğini hedef alan çok çetin tehlike ve tuzaklarla dolu nazik bir dönemden geçmektedir. Milli güvenliğimizi doğrudan hedef alan mihraklar komplo ve saldırılarını ağırlaştırarak sürdürecektir. Üç kanlı terör örgütü PKK/PYD, FETÖ ve İŞİD’le içerde ve dışarda amansız bir mücadele verilmektedir. Irak ve Suriye’deki tehlikeli gelişmeler Türkiye için çok ciddi milli güvenlik risklerini beraberinde getirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İŞİD ve PYD ile mücadele için Suriye topraklarındaki askeri harekatında kritik bir aşamaya gelinmiştir.
İçerde ve dışarda karşı karşıya bulunduğumuz milli güvenlik tehditleri kuşku yok ki çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Bunun yanında devlet ve toplum olarak bünyemizi saran FETÖ mikrobu henüz tamamıyla sökülüp atılamamıştır. Önümüzdeki zor ve hassas dönemde birlik ve dayanışma ruhu içinde hareket edilmesi, herkes için milli bir sorumluluk, hatta zorunluluktur.
İçerde ve dışarda karşı karşıya bulunduğumuz milli güvenlik tehditleri kuşku yok ki çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Bunun yanında devlet ve toplum olarak bünyemizi saran FETÖ mikrobu henüz tamamıyla sökülüp atılamamıştır. Önümüzdeki zor ve hassas dönemde birlik ve dayanışma ruhu içinde hareket edilmesi, herkes için milli bir sorumluluk, hatta zorunluluktur.
'ETTİĞİMİZ YEMİNİN GEREĞİNİ YAPAN DAVA ARKADAŞLARIMIZI KUTLUYORUM'
16 Nisan Referandumu sonrası siyasi cepheleşmelerin derinleşmesini önlemek, toplumsal huzurun yıkımına yol açacak tutum ve hareketlerden kaçınmak ülkemizin geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi herkesin vatan sevgisinden beslenen siyasi sorumluluk duygusu ile davranmasını samimiyetle ümit etmekte ve buna inanmaktadır. Türkiye hepimizindir. Aziz milletimizi aydınlık bir geleceğe taşımak hepimizin ortak görevi olmalıdır. 16 Nisan Referandumunun kampanya döneminde kıt imkânlara aldırmadan samimiyetle, inançla ve azimle mücadele ederek ülkemiz için ettiğimiz yemininin gereğini yapan, bunun için çalışan tüm parti teşkilatlarımızı ve dava arkadaşlarımızı kutluyorum. Sandıktan evet oyunun çıkması için mücadele veren Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sayın Başbakan’a, iktidar partisi AKP’ye ve elbette bekamız için evet mührünü vuran Türk milletine şükranlarımı sunuyorum."