Sputnik'e konuşan Vatansever, vatandaşların 'Evet' veya 'Hayır' diyerek kısa vadede ani değişiklikler beklememeleri gerektiğini söyledi.
'EVET ÇIKARSA OHAL NORMAL DURUM HALİNE GELİR'
'HAYIRCILAR OLDUKÇA GÜÇLÜ VE SONUCA ODAKLI'
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Türkiye'deki gözlemcilerin 'Hayır'cılara kampanya fırsatı sağlanmadığından, devletin onları sürekli engellemesinden şikayetçi olduğunu anlatan Dr. Aslı Vatansever, Türkiye'deki ana akım medyanın iktidarın kontrolünde olduğunu vurguladı: "Tüm sivil toplum örgütleri ve alternatif medya, darbe girişiminin ardından kapatıldı. Herkes sadece tek resmi görüşü ifade etmeye zorlandı. Bu koşullarda elbette dürüst seçim kampanyası söz konusu olamaz. Ama sosyal medya ve muhalif çevrelerde gözlemlediğimden şunu söyleyebilirim ki, anayasa reformuna karşı çıkanların kampı oldukça güçlü ve sonuca odaklı. Her iki kamp neredeyse başa baş gidiyor".
'EVET VE HAYIR'LA BÖLÜNME DAHA DA DERİNLEŞTİ'
Türk toplumundaki bölünmenin Almanya'daki gurbetçiler örneğinde görebileceğimizi söyleyen uzman, "Türk toplumu uzun zamandır etnik, dini ve siyasi olarak bölünmüş halde. Şimdi de bu ‘Evet veya Hayır' absürtlüğüyle bölünme daha da derinleşiyor" yorumunda bulundu.
'TÜRKİYE'DE SİYASİ KARARLARIN BÜYÜK KISMI RASYONEL DEĞİL'
Sputnik'in ‘Almanya'daki Türkler neden Türkiye'de yaşamadığı halde başkanlığa destek veriyor?' sorusuna yanıt veren Vatansever, "Bu noktada duygu unsuru büyük rol oynuyor. Türkiye'deki siyasi kararların büyük kısmı rasyonel değil, duygusal tepki sonucu alınıyor. Bu bağlamda, Erdoğan'a kişisel yaklaşımın büyük rol oynadığını söylerdim. Bunlar rasyonel karar değil, bunlar Türk toplumundaki güçlü kutuplaşmayla ilgili. Anayasa reformuna destek veren bazı seçmenler tam olarak neyi desteklediklerini bile bilmiyor. Sadece hangi kampa karşı olduklarını biliyorlar" dedi.