Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerle ilgili bir soru üzerine Çelik, hakkaniyetli ve ilkesel temellere dayanarak yürütülen ilişkilerin iki tarafın da çıkarlarına olduğunun altını çizerek, "Biz ne için Türkiye'nin AB hedefini stratejik bir perspektif olarak koyduk? Türkiye'nin milli çıkarları için doğru bir yaklaşım olduğu için" ifadelerini kullandı.
Çelik, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde çok büyük kazanımlar elde ettiğini dile getirerek "AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamamız gayri safi milli hasılamızdan milli gelirimize kadar çok pozitif etkiler yaptı" dedi.
‘AB İLE İLİŞKİLERDE KRİZİN EN DERİN NOKTASINDAYIZ'
Çelik, zirve teklifinin AB tarafından da olumlu karşılandığını belirterek, ''Bu ilişki böyle yürümez. İki tarafın da çıkarına değil" dedi.
Türkiye'nin tarihsel olarak bir Avrupa ülkesi olduğu ve Avrupa'ya bir yabancı ya da misafir olarak yaklaşmadığını vurgulayan Çelik, Türkiye'nin Avrupa'nın geleceğine yönelik kaygılarının da olduğunu dile getirdi.
‘HER TÜRLÜ İLİŞKİYE KARAR VERECEK OLAN VATANDAŞTIR'
Çelik, Türkiye'nin AB ile ilişkilerin devamı konusunda vatandaşların karar vereceği güçlü bir zemine de gidilebileceğine dikkati çekti.
Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğiyle ilgili olarak Çelik, "Türkiye ile AB arasında 16 Nisan'dan sonra bunu oturup bir zirvede konuşmalıyız. Yani bu ilişkiler böyle gitmeyecek. Nasıl gitmesiyle ilgili bizim önerimiz nedir, onların önerisi nedir. Bir ortak yol bulabiliyorsak, Türkiye'nin milli perspektifine uygun bir yolsa, milli çıkarlarına uygun bir yolsa bununla ilerlenir. Bulunmuyorsa da bu ilişkilerin sorgulanmasından daha doğal bir durum olmaz" diye konuştu.