Bakan Akdağ, Han Şeyhun kasabasında düzenlendiği iddia edilensaldırıda yaralananlardan alınan örneklerden bu sonuca varıldığını belirtti.
'TAHLİLLER YAPTIK'
Kurbanlardan alınan kan ve idrar numunelerinde sarin gazının metoboliti olan izopropil metilfosfonik asidin tespit edildiğini bildiren Akdağ, "Hayatını kaybeden Sait Hüseyin, Esme el-Hasan, Muhammed Avat ve Hatay ilinde halen tedavi gören Ahmed el-Salih isimli kurbanların idrar numunelerinde de sarin gazının metoboliti olan izopropil metilfosfonik asit tespit edilmiştir. Bunun Türkçesi, sarin gazı kullanıldığına dair laboratuvar bulguları kesinleşmiş oldu" dedi.
'İKİ LABORATUVAR METODU KULLANIYORUZ'
Akdağ, burada bir metotla değil, iki laboratuvar metoduyla bu kimyasalın kullanıldığını göstermenin uluslararası doğrulama açısından önemli olduğunu vurguladı.
Bakan Akdağ, şöyle konuştu: "Laboratuvarlarımız, bu şahıslardan Sait Hüseyin isimli hayatını kaybetmiş olan Suriye vatandaşının idrarında bu kimyasal savaş ajanı sarin gazının metabolitini iki farklı yöntemle tespit etmiş durumdadır. Dolayısıyla uluslararası tanımlamaya, Uluslararası Kimyasal Silahlar Yasaklama Örgütü standardına uygun biçimde, Suriye'de sarin gazının kullanıldığı laboratuvarlarımızda bugün için tespit edilmiş durumdadır. Diğer laboratuvar sonuçları, otopsi sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler, laboratuvar çalışmaları da devam etmektedir. Bu bulgular, Suriye'de, İdlib kentinde Nisan ayının 4'ünde sarin gazının kullanıldığını doğrulayan, kesinleştiren laboratuvar sonuçlarıdır."
İDLİB'DE KİMYASAL SALDIRI İDDİASI
Geçen hafta İdlib'in bir ilçesinde düzenlendiği iddia edilen kimyasal saldırıda 80 kişi hayatını kaybetti, 200'e yakın kişi yaralandı. Olayı duyuran Suriyeli muhalifler, Suriye ordusunun kimyasal silahla saldırdığını iddia ediyor.
Suriye yönetimi, ellerinde kimyasal silah bulunmadığını, muhtemelen İdlib'deki cihatçı örgütlerin kimyasal silah deposunun vurulmuş olduğunu ifade ediyor.