Bu saldırının kimin tarafından yapıldığı henüz belirsiz iken bazıları Esad güçlerini suçlamakla acele ediyor ki, bunlar arasında en yüksek sesi de Rusya’nın, Suriye krizinin çözüm süreçlerinde büyüyen rolünden rahatsız olanlardan çıkıyor.
Batı’nın ve özellikle ABD’nin kimyasal silah kozunu kullandığı örneklerden yola çıkarsak bu saldırının bir provokasyon olma ihtimali var mı? Bu olay, Suriye barış görüşmelerinin perspektifleri açısından ne gibi sonuçlar doğurabilir?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan CHP Parti Meclisi üyeliği ve CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş eski milletvekili Faruk Loğoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu.
Önce şunu söylemek lazım: bildiğimiz tek gerçek, bu çok acı, vahim saldırının yapılmış olması, çok sayıda masum insanların ve özellikle çocukların hayatlarını kaybetmiş olması.
Peki neyi bilmiyoruz? Bunu kimin yaptığını, nasıl yaptığını ve niçin yaptığını bilmiyoruz. Bu konuda dün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yapılan toplantıdaki açıklamalar, daha önce BM Genel Sekreteri’nin yaptığı açıklamalar, bu olayın araştırılması ve sorumlularının bulunması gerektiği yönünde.
Fakat şunu görüyoruz: özellikle Amerika ve Batılı ülkeler bu kimyasal silah saldırısının Esad güçleri tarafından yapıldığını ileri sürüyorlar. Ama bunlar bir iddiadır. Elinde veriler varsa, bunların paylaşılması ve o bilgilere göre konuşulması lazım. Şimdi hatırlarsanız, Irak’taki gelişmeler sırasında o zamanın ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, BM Güvenlik Konseyi’nde fotograflar göstererek Saddam Hüseyin’in kimyasal silah depolarını göstermiş ve bu Irak’a saldırının bir gerekçesi olarak takdim edilmiş ve kullanılmıştır. Şimdi Suriye’ye dönersek bu kimyasal silahlar konusu, Obama döneminde gündeme geldi. BM’nin de katkılarıyla Suriye rejimi elindeki kimyasal silahları teslim ettiğini ve bu defteri kapattığını ileri sürdü.
Her halükarda bu olay Suriye için sürdürülmekte olan barış görüşmelerini olumsuz etkileyecektir, sağlanmış olan ateşkesin sonu anlamına gelebilecektir. Bakın bir günde bu saldırıdan sonra Trump bile bakış açısının değiştiğini söylüyor. Dolayısıyla Suriye’nin tamamı ve Suriye halkı için bu, kötü bir haberdir.